Karadeniz Tarihi

1. Dünya Savaşı sırasında Karadeniz

Makale: Özhan Öztürk

Osmanlı imparatorluğu içerisinde yer alan Rum ve Ermeni toplumlarının konumu Avrupalılar özellikle Ruslar tarafından dikkatle takip edilirken, Osmanlılar yakınlaşan büyük paylaşım savaşı öncesi 2 Ağustos 1914 günü Almanya ile gizli bir ittifak antlaşması imzalamışlardır. İngiliz donanmasının Akdeniz boyunca kovaladığı Goeben ve Breslau adlı iki Alman zırhlısının Çanakkale Boğazı’ndan geçmesine izin verilmesi, İngiltere’nin bu durumu yansızlığın ihlali olarak değerlendiren bir nota vermesi üzerine, Yavuz ve Midilli adını alan gemilerin satın alındığı bildirilmiştir. Buna karşın İngilizler gemilerin mürettebat ve komutanları ile birlikte kaldığına dolayısıyla gemilerin hala düşman kontrolünde olmasına düşman atfen Çanakkale Boğazı‘nı abluka altına almıştır.

1. Dünya savaşı öncesi gerek Osmanlı gerekse Rusların Karadeniz donanmalarının durumu pek iç açıcı değildir. 1905 yılında Rus zırhlısı Potemkin’in mürettebatı kötü şartlar karşısında isyan ederek gemiyi Köstence limanına kaçırırken, Osmanlı’nın savaş öncesinde İngiltere’ye sipariş ettiği 2 savaş gemisinin parası ödenmesine karşın İngiltere tarafından savaş gerekçesiyle teslim edilmemiş, gerek hazinenin durumu gerekse iç isyanların sürekliliği de donanmaya daha fazla para harcanmasını engellemiştir. Osmanlı donanması Koramiral Souchon komutasında 29 Ekim 1914 günü resmen savaş ilan etmeksizin Sivastopol, Novorossisk ve Odessa limanlarını bombalayıp 2 gambot ile 8 ticaret gemisini batırmış, ertesi gün Rusya ile Osmanlı devletleri karşılıklı olarak savaş ilan etmişlerdir. İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya gizli antlaşmalarla harita üzerinde Osmanlı topraklarını aralarında paylaşırken, Rus Çarlığı‘nın payına 18 Mart 1915 tarihli İstanbul antlaşması ile Boğazlar düşmüş olup, böylece Rusya 2 asırlık hayalini kâğıt üzerinde gerçekleştirerek nihai amacına iyice yaklaşmıştır.

İngiltere Bahriye Nazırı Winston Churchill Ruslar’a yardım etmek ve Osmanlı’yı savaş dışı bırakmak için Çanakkale Cephesi‘ni açmış olup, her iki taraftan yüzbinlerce askerin öldüğü çıkarma 10 aylık muharebe sırasında Osmanlı ordusu savaş tarihine geçen bir direniş göstermiştir. İngilizler Boğazlar yoluyla Osmanlı başkentine ulaşamasa da Grandük Nikola kumandasındaki Rus Kafkas Ordusu 16 Şubat 1916’da Erzurum, 18 Nisan’da ise Trabzon’u ele geçirebilmeyi başarmıştır. Bolşevikler, Ekim 1917’de iktidarı ele geçirmelerinin ardından Çarlık arşivindeki gizli antlaşmaları açıklayıp, İstanbul Antlaşması’nı tanımadıklarını ilan etmişlerse de bu girişimin savaşın gidişatına etkisi olmamış, Karadeniz kıyıları ve Boğazların kontrolü büyük ölçüde Anadolu’nun stratejik mevkilerini de işgal eden müttefik kuvvetlerinin eline geçmiştir. Osmanlı Devleti, Kasım 1918’de Boğazlar’ı işgal kuvvetlerine açınca müttefik donanması Batum, Novorossisk’i ve Odessa limanlarını kontrol altına alarak Sovyet yönetimine karşı direnen Beyaz Rus kuvvetlerini desteklemişse de kısar süre sonra tutunamayıp geri çekilmişlerdir.[1]

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Karadeniz’de hakimiyet Mücadelesi makale Serim

Karadeniz’de köle ticareti

Karadeniz’de Ortaçağın İtalyan Deniz Güçleri: Venedikliler ve Cenevizliler

Tatarlar ve Kırım Hanlığı

Karadeniz’de Osmanlı Rus Rekabeti

1821 Yunan isyanı’nın Osmanlı Rus İlişkilerine Etkisi

Rusya’nın Karadeniz Filosu

Kırım Savaşı

Kaybedilen ilk İslam Toprağı ‘Kırım’ ile Osmanlı’da Sonun Başlangıcı

Rus Çarlığı’nın Kırım’ı ilhakı sonrası Tatar halkının durumu (1783-1939)

Tatar Sürgünü ve Tatarların geri dönüş mücadelesi (1939-)

1864 Abhaz ve Çerkez sürgününün sebep ve sonuçları

93 Harbi (1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı)

1. Dünya Savaşı sırasında Karadeniz

2. Dünya Savaşı’nda Karadeniz’de kendini batıran Alman Denizaltıları

Notlar

[1] Kurat, 1970: 590