Julius Caesar (Jül Sezar) Suikasti Nedenleri ve Sonuçları
Roma Tarihi

Julius Caesar (Jül Sezar) Suikasti: Nedenleri ve Sonuçları

Gaius Julius Caesar (Jül Sezar), elde ettiği güçle Roma Cumhuriyeti’nin en nüfuzlu ve dokunulmaz lideri olmayı başarmış ve otoritesinden rahatsız olan Romalı senatörlerin MÖ 44 yılının 15 Mart gününde düzenlediği bıçaklı suikast sonucunda öldürülmüştü. Romalı sivillerin kalbini kazanan diktatör cumhuriyeti şu anda İspanya, Fransa, Almanya, İsviçre ve Belçika olan bölgeleri kapsayacak şekilde genişleten başarılı bir askeri lider olmakla kalmamış, aynı zamanda seyahatleri, teorileri ve siyasi görüşlerini kaydetmiştir. Atanmış siyasetçilerden oluşan Senato’nun 60 kadar üyesi ömür boyu diktatör statüsünü kazanan Caesar’ı 15 Mart’taki Senato toplantısında düzenledikleri suikastta toplam 23 kez bıçaklayarak…

Oku
Roma Tarihi

Roma Senatosu (Senatus Romanus)

Romalılar ve Roma uygarlığı denilince aklımıza pek çok şey geliyor: Kolezyum, gladyatörler, yollar ve daha nicesi… Mazinin parçası olan bu saydıklarımızın yanında Roma mirasının bugünkü dünyamızda varlığını sürdüren bir kurumu var: Yönetim şekilleri. Romalılar, temsilcilerin vatandaşlar adına hüküm sürdüğü bir yönetim sistemi geliştirmişlerdi ki bu seçilmiş temsilciler, Roma Senatosu adı verilen bir organda görev yapmaktaydı. Roma tarihinin büyük bölümünde Roma‘yı Senato yönetmişti ki o dönemde dünyanın en güçlü siyasi kurumlarından biriydi.

Oku
Roma Roma Tarihi

Dinlenen Boksör Heykeli

Dinlenen boksör, Terme boksörü, Oturan boksör, Yenilen boksör ve Quirinal’in Boksörü olarak da bilinen, ellerinde kaestus yani bir tür deri el sargısı giyen karşılaşma sonrası oturup dinlenirken tasvir edilen boksörün Helenistik döneme ait ünlü bronz heykelinin adıdır.  M.Ö. 330-50 yılları arasına tarihlenen heykel 1885’te Roma’da bulunmuş olup, günümüzde Roma Ulusal Müzesi koleksiyonunda, normalde Palazzo Massimo alle Terme‘de[1] sergilenmektedir.

Oku
Roma Tarihi

Roma İmparatorluğu’nun Mirası

Modern dünyayı eski Roma mirası olmadan bildiğimiz haliyle hayal etmek mümkün değildir. Antik Roma uygarlığı dünya tarihinde kalıcı bir miras bırakmış olup, Roma devleti gücünün zirvesindeyken çok büyük bir coğrafyaya egemen olmakla kalmamış, aynı zamanda neredeyse 1000 yıl varlığını sürdürebilmiştir. Antik Roma’nın mirası hem Roma Cumhuriyeti (MÖ 509-27) hem de Roma İmparatorluğu zamanından (MÖ 27 – MS 476) varlığını sonraki kültürler üzerinde önemli bir etki yaratmış olup, günümüzde özellikle batı kültüründe özellikle devlet yönetimi, sanat, hukuk, dil, mimari, mühendislik, mutfak, askeri örgütlenme, felsefe ve din gibi pek çok alanda hissettirmektedir.

Oku
Roma Tarihi Türkiye Yunanistan Tarihi

Pergamon, Bergama

Pergamon[1] veya Bergama, Türkiye’nin İzmir ilinde bugünkü Bergama ilçesinin kuzeybatısında, Ege Denizi’ne yaklaşık 26 kilometre uzaklıkta bulunan antik bir şehrin adı olup, Antik Çağ’da Misya (Mysia)[2] bölgesinin önemli merkezlerinden biriydi. Bergama’dan Ege kıyılarına erişim sağlayan Caicus nehri[3] vadisine hâkim olduğu için şehrin büyük bir stratejik değeri vardı. 335 metre yüksekliğindeki bir volkanik kaya etrafında bulunan Bergama akropolü batısında Selinus Nehri[4] doğusunda Ketios nehri[5] ile çevriliydi. Bergama, Helenistik dönemde gücünün zirvesine ulaşmış, yaklaşık 150 yıl boyunca Anadolu’nun büyük bir kısmını yöneten Attalos Hanedanı’nın (MÖ 281-133) başkenti olmuştur. Günümüzde Berlin’de Bergama Müzesi’nde[6]…

Oku
Roma Tarihi

Pax Romana, Pax Augusta (Roma Barışı)

Pax Romana (Latince “Roma Barışı”) veya Pax Augusta, Roma imparatorları Caesar Augustus (M.Ö. 27- MS 14) döneminden, iyi imparatorların sonuncusu kabul edilen Marcus Aurelius’un (MS 161-180) ölümüne dek Akdeniz dünyasında 200 yıldan fazla süren hüküm süren barış ve istikrar halini tanımlamak için kullanılmaktadır. Romalılar ‘barışı’ savaşın yokluğu olarak değil, tüm rakipler yenildiğinde ve direnme yeteneğini yitirdiğinde ortaya çıkan durum olarak görmüşlerdir. Augustus’un çabası, Roma halkını savaş olmadan elde edebilecekleri refahın İmparatorluk için riskli bir savaşla savaşırken kazanılan potansiyel servet ve onurdan daha iyi olduğuna ikna etmekti.

Oku