Karadeniz Tarihi

Antik Çağ’da Doğu Karadeniz halklarından Moskhiler veya Muşkiler

Makale: Özhan Öztürk

Moskhiler[1], bir Kolh kabilesinin adı olup, Herodot’a göre Mosynoik, Tiberaren ve Makronlarla birlikte Pers (Akhaemenid) İmparatorluğu’nun 19. Şatraplığında Karadeniz ile Doğu Karadeniz Sıradağları arasında yer almaktadırlar. Moskhiler, küçük kalkanlı, kısa saplı mızrakları ve ağaç başlıkları ile hep birlikte Kherkes’in Yunanistan seferine katılmışlardır[2]. Miletli Hekateus (MÖ 550-476) Moskhilerin Kolh olduğunu ve Halys Irmağı’nın batısındaki Matieniler’e[3] komşu yaşadıklarını bildirmiştir[4].

Anabasis’te bahsi geçmeyen bu halkın o dönemde Trabzon’un doğusunda yaşadığı anlaşılır ki Strabon’un yukarı Kolhis’te üzerinde Heptakometlerin yaşadığı Moskhia Dağları’ndan bahsedipi[5], Moskhi ülkesini Phasis, Glaukus ve Hippus nehirleri arasında tanımlaması[6], bu halkın hem Trabzon’un güneydoğusunda yaşadığını hem de Heptakomet/Mosynoikler ile aynı halk olabileceğini düşündürür. Gerçekten de Gürcistan’da Artvin il sınırından az ötede Akhalts’ikhis bölgesinden denizden oldukça içeride bulunan Yengikvevi/Yenikov köyünün eski adı Muski’dir[7] ve hemen yanında Meşketi olarak adlandırılan bir coğrafi bölge bulunmaktadır. 16. Yüzyılda Osmanlı topraklarına katılan Meşketi’nin İslam’a geçen ve Ahıskalılar olarak anılan Türkçe konuşan halkı 11-25 Kasım 1944 tarihinde Stalin’in emriyle topraklarından göçe zorlanmışlardır[8].

Moskhiler, Moskhi halkı

Yine Strabon bu halkın hem Karadeniz’in doğu sahilinde bugünkü Abhazya civarında yaşadığını bildirmiş hem de deniz tanrıçası Leucothea[9]’ya ait bir tapınağın bulunduğu Moskhike[10] adlı başka bir toponim vermiş ve burasının Pharnakes ve Mithridates tarafından yağmalanıp ganimetin Kolhlar, Ermeniler ve İberyalılar[11] arasında bölüştürüldüğünü yazmıştır[12].

Daha geç dönemde Moskhoiler, Meskhi veya Meshi olara anılmaya başlamış, Prokopius, Meskhoi[13] olarak tanımladığı bu halkın tarım ve bağcılık yapıp İberyalılar’a bağımlı yaşayıp[14], Hristiyan olduklarını belirtmiştir. Günümüzde Gürcü ve Lazların Ermenileri tanımlamak için kullandığı “Sumehi” kelimesi ile Meskhiler arasında ki benzerlik de tesadüften öte bir şey olmalıdır. İlk olarak akla Yunanca müttefik anlamında sumahia (Συμμαχία)  gelse de Kafkasya’da adlandırmalar bu etimolojik açıklamayı saf dışı bırakmaktadır. Dağıstanlılar’ın da Doğu Gürcistanlı komşularını Mosok, Mosoç ve Masek olarak adlandırmasıdır[15]. Ermenileri tanımlayan “Sumehi, Somehi” kelimeleri Gürcüce güney anlamına gelen “samrethi” ile ilişkili olup, iki halkın birbirlerine ülkelerinin pozisyonu yüzünden takılmış olabilir ki[16] Ermeniler de Gürcüleri yukarı kelimesinin çoğul hali olan “Virk” kelimesiyle adlandırmaktadır[17]. Bununla birlikte Lazca pratikte Hemşinlileri tanımlayan sumehi kelimesinin bir Oğuz boyunun adını çağrıştırabilecek bir etimolojiye sahip olup, “üç şimşek” hatta “üç ok” formunda çözümlenmesidir.[18] Gürcü kroniklerinde İsa’nın havarilerinden Andre’nin Sakris ovasında Meshe halkına Hristiyanlığı vaaz ettiğini Apollon ve Artemis rahipleriyle mücadelesinden sonra halkın sevgisini kazanıp Nigal, Klarceti, Ardahan, Göle’ye doğru hareket ettiğini yazmaktadır[19] ki sonradan bu bölgeler Gürcülerce Meşketi olarak adlandırılacak Ahıska Türkleri ile ilişkilendirilecektir.

Yahudi asıllı Romalı tarihçi Titus Flavius Josephus (MS 37-100) Moskhoiler ile Eski Ahit’te bahsi geçen Yasef’in oğlu Meshek[20] ile özdeşleştirmiştir ki kardeşi Tubal ile birlikte Kafkasya ile özdeşleştirilen Gog ve Magog halklarının atalarıdırlar. Flavius’a göre Moskhiler, adlarını Kapadokya’da bulunan “Mazaca” adlı bir kentten almışlardır. Gürcü kroniklerinde Ermenilerin atası Haos ile Gürcülerin atası Kartlos’un babasının adı Targamos olup[21], Kavtaradze[22] tarafından Asur kaynaklarında Til-Garimu Hitit kaynaklarında Tegarama formuyla bahsi geçen Kapadokya kentiyle ilişkilendirilmiş, Moski’lerin Orta Anadolu’da varlığını vurgularken Anadolu ve Kafkasya halkları arasındaki köken ortaklığına değinilmiştir.

Melikishvili gibi bazı modern yazarlar Moskhilerin Abhazya sahilinde yaşadığını ileri sürmüştür[23]. Buna karşın Pseudo-Skylax’ın Periplus’unda Gürcistan’da yaşayan halkları kuzeybatıdan güney doğu yönünde sayarken Toret, Achaea, Heniohi, Koraxi, Melankhlaenie ve Gelonlardan bahsetmiş, Moskhi adını anmamış, Strabon Koraxi ve Melankhlaenie halklarını Kolika ile Kollkhia kentleri civarında Karadeniz kıyısında yaşayan iki kabile[24] bir başka bölümde Kercetae, Moskh, Kolkh, Pteriophagi[25] ve Soan formunda anmıştır. Bu durumda Skylax’ın saydığı halklardan birisi kuvvetle muhtemel Melankhlaeniler, Moskhiler ile özdeş olabilir. Kavtaradze, Antik Soan kabilesinin devamı olması muhtemel Svan halkının dilinde siyah anlamına gelen “Meskhe” ile Melankhlaeniler kelimesindeki siyah[26] ile ikişki kurmuş, Strabo’nun Coğrafyası’nda Moskhi yerine komşu halk Svanlarca atfedilen isim olup “siyah giyenler” anlamına gelen Melankhlaeni adının kullanıldığı iddia etmiştir.

Asur kaynaklarında Anadolu’da yaşayan Muskhi adıyla geçen halk Hitit kaynaklarında bulunmamakla birlikte bazı yazarlar tarafından Moskhoiler ile özdeşleştirilmiştir. Asur kaynaklarında MÖ 12-9. yüzyıllar arasında Doğu Anadolu’da Arsanias[27] ve Euphrates[28] civarında MÖ 8-7. yüzyıllarda ise bir bölümünün Kilikya’da yaşadıkları belirtilmektedir[29]. Kalah-Shergat’ta bulunan ve bugün Britih Museum’da sergilenen Asur kralı I. Tiglat Pileser’e ait sekizgen kil tabletlerde[30] Muşkiler’e karşı çıktığı seferi anlatmıştır:

“Saltanatımın başlangıcında Muşki ülkesinin 20.000 insanı ve 5 kralı ki Alzi[31] ve Prulumzi ülkesini 50 yıldan beri ellerinde tutmaktaydılar ki bu ülkeler de önceki yıllar Asur’a haraç ve vergi verirlerdi. Bu insanları bir savaşta yendim. Muşkiler güçlerine güvenerek aşağılara doğru geldi ve Kutbuhi ülkesini[32] ellerine geçirdiler. Tanrım Asur’un yardımıyla ordumu ve savaş arabalarımı topladım arkama hiç bakmadım. Çok zor bir coğrafya içinde olan Kaşiari Dağları’nı[33] aştım. Bu 20.000 savaşçı ve onların 5 kralıyla savaştım ve onları mağlup ettim. O insanların kanlarını dağların yüksek yerleri ve ovalarına akıttım. Kentlerinin dışında kafalarını keserek buğday yığınları gibi üstüste koydum. Sahip olduğum her şeyin tümünü Asur’a taşıdım. Ordusundan geri kalan 6.000 insanı Asur’a taşıdım. Bazıları kaçmıştı, bazıları ayaklarıma kapanmıştı. Ben hepsini kendi insanlarım saydım. “

Hitit’in yıkılış önerilerinden birini oluşturan Muşkiler acaba Frigler midir?[34] sorusu ortaya çıkmaktadır ki MÖ 8. Yüzyılda yazılmış II. Sargon’a ait kitabelerde kral “Ben Muşkili Mita’yı mağlup ettim” demekte “Mita’nın Frigya kralı “Midas” olduğu iddiasıyla bu bağ kurulmaktadır. Bu tezi destekleyenler Friglerin iki kola ayrıldığı bir bölümünün Batı diğerinin Doğu Anadolu’ya yerleştiğini iddia etmektedir. Kimi tarihçilere göre Urartu topraklarında kalmaya devam etmişler kimilerine göre ise Hitit İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından Kapadokya’ya ilerleyip orada kendi krallıklarını kurmuşlardır. Kaşka halkıyla birlikte Asur kentleri olan Alzi ile Puruhuzzi’yi işgal etmişlerse de MÖ 1115 tarihinde Asur kralı 1. Tiglath-pileser tarafından yenilgiye uğratılmışlardır. MÖ 714 yılında İskitlerden açan Kimmerlerin Doğu Anadolu’ya girip Urartu’yu işgal etmeleri ile Sinop’a dek olan Karadeniz sahillerine yerleşmiş olmaları muhtemeldir.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Notlar

[1] Yunanca Μόσχοι

[2] Herodot, Historiae III.94, 7.78.

[3] Kuzeybatı İran’da Mannae krallığını istila eden, Hurri-Urartu dilini konuşmuş olması muhtemel bir halk ve krallığın adı olup, Med imparatorluğuna bağlı bir şatraplık olarak varlığını sürdürmüştür. Herodot’a göre hem Persler hem de Kimmeryalılar bu halkın soyundan olup, Persler güneye, Kimmerler ise batıya (Anadolu’nun Karadeniz sahillerine) göçmüşlerdir.

[4] Fragmenta historicorum graecorum I, fragm. 228.

[5] Strabon, Geographika  XII. 3. 18

[6] Strabon, Geographika  XI.2.17

[7] Muskhi köyü koordinatları: Enlem 41 35′ 05”, Boylam 43 04′ 40”

[8] Bkz. Meşketler

[9] Yunanca Λευκοθέα

[10] Yunanca Μοσχική

[11] Gürcüler

[12] Mela, III. 5. 4; Pliny VI.4

[13] Yunanca Μέσχοι

[14] Prokopius, Peri Ton Polemon, VIII. II. I-31

[15] Uslar, 1889: 22

[16] Gürcüler Ermenistan’a “güney ülkesi” anlamındaki Somheti demektedir.

[17] Gürcistan Tarihi, 2003: 1; Gümüş, 2007: 27; İskender, 1988: 17

[18] Lazca sum “üç” + mexi “şimşek” (Bucaklişi, Uzunhasanoğlu, Aleksiva, 2007: 537, 875)

[19] Gürcistan Tarihi, 2003: 40-41

[20] Eski Ahit, Tekvin 10: 2; Yeni Ahit, Hezekyel 38: 2, 39: 1

[21] “… Somehler, Gürcüler, Rainienler, Movakanienler, Herler, Lekler, Megreller ve Kafkasyalılar hep birlikte Targomas (Togarma) adlı bir cedden inmişlerdir. Togarma, Nuh’un Yafes adlı oğlunun oğlu Yavan’ın oğlu Tarşiş’in oğludur.” (Gürcistan Tarihi, 2003: 1)

[22] Kavtaradze, 1996

[23] Melikishvili, 1959, 87f

[24] Strabon, Geographika VI, 5, 15-18

[25] Arrian’ın Pitius nehrinin batısında yaşadığını bildirdiği bir İskit kabilesi olup, Yunanca “bit yiyenler” anlamına gelmektedir. Herodot ise “bit yiyen” adıyla Budini adlı bir halkı anmıştır ki (IV, 103) Strabon’un Pteriophagisi ile Gelonlar aynı İsktit kabilesi olabilir.

[26] Yunanca melan (μελαν) “siyah”

[27] Bugünkü Murat nehri

[28] Bugünkü Fırat nehri

[29] Diakonoff 1984: 115-6

[30] Cuneiform Inscriptions of Western Asia, 1901: ix-xvi

[31] Elazığ bölgesi

[32] Kammepene, Adıyaman

[33] Toroslar

[34] Umut Devrim Eryarar. Seminer Notları. Ege Üniversitesi, Önasya Arkeolojisi ABD 8 Mayıs 2011 < http://mezopotamya.tripod.com/tiglat.html>