Karadeniz Tarihi

Sinop Antik Çağ Tarihi

Makale: Özhan Öztürk

Sinop’ta Yunan kolonizasyonunun MÖ 700 yılı civarında başladığı düşünülmekteye de Yunan yerleşimine dair en eski arkeolojik bulgu MÖ 600 civarına tarihlenen bir mezarlık olması düşündürücüdür. MÖ 670 yılında Anadolu’yu özellikle Karadeniz Bölgesi’nin etkileyen Kimmer akınları Sinop gibi sahilde yer alan Yunan kolonilerini etkilememiştir.

Kimmerlerin Yunan kentleriyle çatışmadan iç bölgelerde ilerlemesinin sebebi denizci bir kavim olmamaları, Yunan kentlerinin korunaklı yapısı ve Anadolu kervan rotalarının dışında yer almaları gibi sebepler olmalıdır. Sinop’un iç bölgelerini de etkilemiş olması muhtemel Frig Devleti’ni akınlarıyla yok eden Kimmerler, Lidya kralı Alyattes tarafından MÖ 607 tarihinde yenilgiye uğratılınca Lidya ülkesinin sınırları Kızılırmak’a dek genişlemiştir. Fars dili konuşan Med kabilelerinin birliğini sağlayan Kyaxares (MÖ 633-584) Mannae, Asur ve Urartu ülkelerini işgal ederek Kızılırmak’ın doğusuna dek ilerleyek ülkesinin sınırlarını Karadeniz’e dek genişletince Lidya ile karşı karşıya gelmiştir. MÖ 28 Mayıs 585 tarihinde Med ve Lidya devletleri arasında Halys Nehri civarında gerçekleşen savaşta aniden güneş tutulunca taraflar bunu Tanrıların savaş istemediğine yorup çarpışmayı bırakmıştır. Kilikya ve Babil krallarının araya girmesiyle barış imzalanırken Sinop dahil Kızılırmak’ın batısı Lidya’ya doğusu ise Medler’e bırakılmıştır.

MÖ 553 yılında Pers kralı Büyük Kyros, Med kralı Astyages’e isyan etmiş ve MÖ 550’de düşmanının kendi taraftarlarınca esir edilmesiyle kesin zaferini kazandıktan sonra batıya doğru yürüyerek Lidya kralını Halys nehri yakınlarında bozguna uğratıp, MÖ 546 yılında tüm Anadolu’ya hakim olmuştur. Pers krallığı bu dönemde Kuzey Karadeniz’den Sinop limanına getirilen tahılın Anadolu’ya dağıtıldığı önemli bir liman olan Sinop gibi sahildeki Yunan kolonilerinin etnik yapısına ve ekonomik yapısını değiştirmeden her birine birer yandaşını yönetici olarak atamış ve haraç almıştır.  Sinop, Pers egemenliği döneminde önce Kapadokya Şatraplığı ardından Pontus Kapadokyası sınırları içerisinde yer almıştır.

 MÖ 420 yılından itibaren Sinop’un da içinde olduğu Yunan kolonileri kısmi özerklik kazanmışsa da Kapadokya şatraplarının Yunan kolonilerindeki isyanları şiddetle cezalandırmıştır. Yunan kolonilerinde gerçekleşen ticarete hakim olamayan Pers İmparatorluğu kervan yollarını denetelemekle sınırlı ve kapalı bir kara ekenomisi ile içine kapanarak Anadolu’daki çöküşünü hazırlamıştır. Peloponnes Savaşı’nın başlangıcında Perikles, Timesileon adlı bir tiran tarafından yönetilen Sinop’a 13 savaş gemisi göndererek kentin tirandan kurtulmasına yardım ettikten sonra 600 Atinalı gönüllüyü yerleşmeleri amacıyla Sinop’a yelkenle göndermiştir[1]. Antik Çağ’da Sinop, Ksenofon’un Anabasis adlı eserinden anlaşıldığı kadarıyla hâkimiyeti Halys nehrine dek uzanan Paphlagonia ve Kapadokya kabilelerin yaşamları üzerinde etkili, Kerasus, Kotyora ve Trapezus kolonilerinden vergi alan bağımsız, zengin ve gelişmiş bir Yunan kolonisi olup, Onbinler’i Yunanistan’a döndürecek gemileri temin edebilecek denli önemli bir limandır[2]. Strabon, Sinop deniz filosunun Yunan denizliğinin seçkin örneklerinden birisi olduğunu bildirmiştir ki Bizans döneminde Sinoplular becerikli ton balığı avcıları olarak da öne çıkacaklardır. Karya kökenli Pers şatrabı ve general Datames[3] (MÖ 385-362) Sinop’u da içine alan Kapadokya merkezli bağımsız bir devlet kurma teşebbüsünde bulunmuşsa da[4] İmparatorluk adına hareket eden Kios şatrabı Mithridates’in düzenlettiği bir suikast ile öldürülerek engellenebilmiştir[5].

Çeşitli Yunan kent devletlerinden topladığı 42 bin kişilik ordusuyla Hellespont’u geçen Makedonya kralı Büyük İskender’in III. Darius’un emrindeki Pers Ordusu’yla gerçekleştirdiği üç büyük savaşın (MÖ 344 Mayısında Troya yakınlarındaki Granikus nehri[6]savaşı, MÖ 333 Kasım ayında güney Anadolu’da Pinarus nehri ağzındaki İssus savaşı ve son olarak MÖ 331’de Kuzey Irak’ta Musul’un doğusunda Gaugamela savaşı) ardından Pers İmparatorluğu yıkılmış, Anadolu’da Pers egemenliğine kesin olarak son verilmiştir. Ptolemy Soter (MÖ 367-283) zamanında Scydrothemis (MÖ 301-280) adlı bir prens tarafından yönetilmekte olup, Mısır’a elçi göndermiştir[7]. İskender döneminde baskıdan bunalan Anadolu kentleri Makedon imparatorun 323’de ölümünden sonra diadok adı verilen ardılları arasında çıkan savaşlara göre el değiştirmişse de Sinop bu durumdan etkilenmemiş MÖ 320 yılında eski şatrap Eumenes’in idaresine girmiştir.  Sinop, Kios tiranı Mithridates’in torunu Mithridates Ktistes’in Paphlagonia’da Olgassys Dağı civarındaki Kimitia kentine yerleşerek MÖ 301 burada temellerini attığı Pontus Kapadokyası’nı içerisine alan devletin bir parçası olmuşsa da birkaç kez el değiştirmiş son olarak MÖ 183’de IV. Mithridates’in varisi Pharnakes tarafından ele geçirilmiş[8], bir saray inşa edilerek devletin başkenti yapılmıştır[9]. Sinop’ta doğmuş ve eğitim almış olan VI. Mithridates Eupator döneminde altın çağını yaşayan Pontus Devleti, Anadolu kültürünü Helenizm ile yoğururken, Paphlagonia prenslikleri ve Doğu Karadeniz kabileleri üzerinde tam hâkimiyet kurarak Roma İmparatorluğu’na karşı Anadolu hatta Yunanistan topraklarının hâkimiyeti için mücadele etmiştir. Mithridates döneminde Sinop yarımadasını karaya bağlayan dar kıstakın her iki yanına birer liman, silah depoları ve balıkçıların yakaladığı ton balıklarının depolanması için depolar inşa edilmiştir. Mithridates, Kykus yenilgisinden sonra kentteki askeri birliklerine güvenerek acımasız bir tiran gibi davranmaya başlamışsa da MÖ 70’de Romalı general Lucullus kahramanca bir direniş gösteren kenti ele geçirmeyi başarmıştır[10]. Lucullus ele geçirdiği kenti cezalandırmamış, Sinop ilk yıllar Romalı subaylar, ardından Roma uydusu yerel yöneticiler tarafından yönetilmeye başlanmıştır[11].

Sinop Roma Dönemi

Kırım Yarımadası’nda bağımsızlığını ilan eden Eupator’un oğlu II. Pharnakes Karadeniz ticareti için hayati öneme sahip olan Sinop limanı başta olmak üzere babasının eski ülkesini elde etmek isteyince MÖ 47 yılında Roma İmparatoru Augustus, Agrippa komutasındaki bir donanmayı Sinop’a göndermiş, 3 yıl süren bir savaştan sonra Zela’da Pharnakes’i bozguna uğratmıştır. Caesar, Kırım’a Roma’nın üstünlüğünü kabul ettirmesinin yanı sıra Sinop kentine Roma vatandaşları göndererek şehri “Colonia Julia Felix Sinope” adıyla yeniden kolonize etmiş ve sikke bastırmıştır[12].

Strabon’un (MÖ 63-MS 24) anlattığına göre Sinope, sağlam duvarlarla tahkim edilmiş, büyük kamu binaları ile süslenmiş, kemerli yapılar, meydan ve spor salonları ile süslü zengin, kalabalık ve görkemli bir kenttir. Küçük Asya’daki ilk Roma kolonisi olan Sinop’un nüfusuyla birlikte çevresinde ki köy ve kenar mahalle sayısı artmış[13] bu yüzden Trajan döneminde kentin su ihtiyacını karşılamak amacıyla kente 25 km uzaktan içme suyu getiren bir su kemeri inşa edilmiştir. Roma döneminde MS 1. Yüzyılın ortaları ile 3. Yüzyıllar arasında Karadeniz’in güneyinde siyasi ve ekonomik açıdan önemli bir kent olan Sinop’ta Trabzon’la birlikte Roma Karadeniz filosu (Classis Pontica) üslenmiştir[14].

Balbinus[15] döneminde diğer Anadolu kentleri gibi Sinop’ta da sivil yönetime geçme tecrübesi yaşanmıştır. Aurelianus[16] döneminde Roma Ordusu’nun İran seferinde olmasından yararlanan Palus Maeotis civarında yaşayan[17] Meoti halkı[18] Kafkasya üzerinden Anadolu’ya doğru inmiş olup, bunların bir kısmının Sinop’a dek yerleşmiş olması muhtemeldir.

Paphlagonia Koinonu

Eski Yunan ve Roma İmparatorluğu’nda bir bölgedeki birkaç şehir devletinin iç işlerinde özerk dış işlerinde ortak hareket etmek amacıyla kurduğu federatif birliklere koinon[19] adı verilmekte olup, özellikle Roma’da bir etnik gruba ait veya ortak bir kültü yaşatan doğudaki taşra kentleri çoğu zaman koinonlar halinde örgütlenmekteydi. Diğerlerinden farklı olarak Paphlagonia koinonun varlığını yazılı kaynaklardan değil sadece kitabe[20] ve sikkelerden[21] doğrulayabilmekteyiz. Pontus yüksek rahibi ve Pontarkhes’in gönderdiği iki resmi mektupta da bahsi geçen birliğinin Pompey’in Pontus’u MÖ 63’de ilhak etmesinden 1 yıl sonra gerçekleştiği Amastris, Sinope, Amisos, Pompeiopolis, Neapolis, Μagnopolis, Diospolis, Nicopolis, Zela, Megalopolis ve Abonuteikhos kentlerini kapsadığı anlaşılmaktadır. Koinon’un bilinen tek etkinliği Neocaesarea’da spor oyunları düzenlemek olmuş[22], 3. Yüzyıldan sonra önemini kaybetmiştir.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Sinop Tarihi Makale Serim

Sinop Kenti ve Civarındaki Arkeolojik Kazı ve Bulgular

Sinop Antik Çağ Tarihi

Sinop Tarihi: Bizans dönemi

Sinope, Sinop Sikkeleri

Sinope, Sinop adının anlamı

Sinop Tersanesi Tarihi

Sinop Tarihi Yapılar

Karousa, Gerze Tarihi ve Ayandon (Sinop)

Durağan, Sinop

Boyabat, Sinop

İstefan, Ayancık Tarihi (Sinop)

Sinop Tarihi: Osmanlı dönemi

Notlar

[1] Plutarch, Perikles 20. 1-3

[2] Xenoph. Anab. V.5.3; Arrian, Peripl. P. E. 17; Diod. Sic. 14.30, 32; Ammian. 22.8

[3] Yunanca Δατάμης. Kayralı Kilikya şatrapı Camissares’in İskit veya Paphlagonialı bir kadından doğma oğludur. Romalı biyograf Cornelius Nepos onu Yunan veya Romalı olmayan en cesur savaşçı olarak tanımlamıştır (Datames II, 1)

[4] Polyainus., Strategem. 7.21

[5] Diodorus Siculus, Bibliotheca, xv. 91; Polyaenus, Stratagemata, vii. 21, 29

[6] Bugünkü Biga Çayı

[7] Tacitus, Hist. IV.82-84

[8] Polybius 23.9· Strabon 12.3.11.

[9] Polibius 24.10.

[10] Plut. Luc. 18; Appian, Bell. Mithr. 83

[11] App., Mithrid. 83; Plutarch., Luc.. 18; Cic. Pro Leg. Man. 8

[12] Strabon 12.3.11· Pliny, Ep. 10.90-91

[13] Pliny Nat. VI.2

[14] Josephus Ant. 16.21; Strabo XII.3.11

[15] Decimus Caelius Calvinus Balbinus, Pupienus ile birlikte Nisan -Temmuz 238 tarihleri arasında müşterek Roma imparatorluğu yapmıştır.

[16] Roma İmparatoru Lucius Domitius Aurelianus (214-275)

[17] Pliny IV.7.26; Pomp. Mela, I.2.6, I.19.17

[18] Yunanca Μαιῶται. Antik Çağ’da Kırım yarımadası civarında yaşayan ve en önemlisi Sindiler olan pek çok halkın ortak adı olup,  Adige (Çerkez) halklarının ataları olmaları muhtemeldir. Strabon bu halkları Dandarii, Toreatae, Agri, Arrechi, Tarpetes, Obidiaceni, Sittaceni, Dosci ve Aspurgiani adlarıyla saymıştır (Strabon xi. 2. 11). Strabon, bu halkın balıkçılık yaptığı ve toprağı işleyen en azından göçebe komşuları kadar savaşçı ama yerleşik bir halk olduğunu bildirmiştir.

[19] Yunanca Κοινον “ortak”

[20] Kalinka, 1933: 45-112 no. 21, 67

[21] Bosch, 1935: 77

[22] Moretti, 953: no. 69 = SEG XIII 540