Karadeniz Tarihi

Karousa, Gerze Tarihi ve Ayandon (Sinop)

Makale: Özhan Öztürk

Karousa[1], Sinop il merkezinin 39 km batısında ve Samsun’dan 132 km uzaklıkta, aynı adlı burun üzerine kurulmuş olan Gerze liman kentinin Antik Çağ’daki adıdır. Antik kaynaklarda Sinop’un 150 stadia uzağında olarak bahsi geçerken, Skylax bir Yunan kenti olduğunu bildirerek, batıdan esen rüzgârlara karşı iyi bir liman olduğu kaydedilmiştir[2]. Gerçekten de Gerze limanı karayel ve batı rüzgârlarına kapalı, yıldız poyraz, poyraz rüzgarlarına karşın açık olmakla birlikte çevredeki yüksek dağlardan inen lodostan da etkilenmektedir[3].

1222’de Trabzonluların Sinop üzerine yaptığı bir seferde karaya çıkmadan önce

Gerze limanı
Gerze Musalla çarşısı, 1920
Gülcemal vapuru Gerze’de

uğradıkları bir burun olarak bahsi geçmektedir[4]. Osmanlı dönemi vergi kayıtlarından 1478’de 178 hane ve 32 mücerred, 1530’da 164 hane ve 46 mücerred, 1560’da 259 hane ve 77 mücerred, 1582’de 317 hane ve 267 mücerred nüfusu barındıran Kastamonu Sancağı’na bağlı bir kaza statüsünde olduğu anlaşılmaktadır. 17. yüzyılın ilk yarısında Karadeniz sahilini yağmalayan Kazak korsanlardan olumsuz etkilenen Gerze kasabası özellikle 1641 yılında gerçekleşen Kazak saldırısında büyük ölçüde yıkılmıştır.[5] 1641 tarihli deftere göre 8 İslam hane ve 61 hane Hristiyan nüfusun yaşadığı anlaşılan kasaba terk edilirken,  ayrıca 2 köyünün de yağmalanıp köylülerin esir edilip götürüldüğü görülmektedir ki bunların yerine Sivas’tan gelenlerin yerleştirilmiştir. Bu yüzden avarız defterlerinde sahil köyleri için “gâretzede-i Kazak” ibaresi kullanılmıştır[6].

19. Yüzyıl başlarında Bıjışkyan, Gerze’nin 20 geminin sığabileceği bir limanı, eski bir kalesi olduğunu bildirirken[7] 20 yıl kadar sonra kente gelen Hamilton’un izlenimlerinde bahsettiği kilise ve diğer tarihi yapılar günümüze ulaşmamıştır:

“Kousefet Ova 7-8 evlik küçük bir köydür. Gerze’de olduğu gibi buradan da sultan için İstanbul’a tavuk gönderilir. Hisar çayı yolu ile Gerze’ye ulaştık. Eski ismi Carusa’dır. 25 Rum evi dışında 240 Türk evi vardır. Burada bir çeşit tersane havuzlarının yanındaki bir kahveye indir. Gerze İstanbul’a mısır, meyve ve az miktarda kereste ihraç eder. Liman 6 toplu ahşap ve yıkık bir burçla korunur. Şehri gezerken kitabesiz bir heykel kaidesi gördüm. Eski bir Bizans kilisesi duvarında bir kalıntı ile yine aynı kiliseye bitişik bir başka Rum kilisesi avlusunda iki Korinth sütun başlığı ve çeşitli küçük kırık sütunlar vardı. Bunlar Sinop’tan getirilmiş gibiydiler. Fakat 150 stadia (18 mil) uzaklıkta olması nedeniyle güç bir ihtimaldir.[8]

Gerze yangını sabahı, 1936

1896 Yılında Sinop iline bağlı bir nahiye, 1920 yılında ise ilçe haline getirilmiştir. 13

Köylülere hayvan beslemelerine yardımcı olmak için kepek yardımı yapılması, Gerze
Gerze, 1936

Şubat 1956 günü lodos zamanı çıkan bir evin mangalından çıkan büyük bir yangın ilçenin büyük bölümünü yakmış ve Gerze devlet yardımı ile yeniden imar edilmiştir. Osmanlı döneminde limana gelen gemilere fıçılarla “Acısu” adı verilen maden suyu satılan, ayrıca Köşk, Hamidiye ve Çarşı Suyu adlı tatlı sularıyla meşhur olan kentin hafta pazarı cuma günleriydi. 1831 Osmanlı nüfus sayımında 2.521 erkeğin yaşadığı anlaşılan Gerze’nin nüfusu 1927’de 34.352, 1950’de 46.682, 1960’da 46.244, 1970’de 49.704, 1980’de 49.179, 1990’da 28.215, 2000’de 23.295’i bulmuş olup, günümüzde 2 belediye (Gerze, Yenikent), 11 mahalle ve 41 köyün bağlı olduğu ilçenin 2009 sayımına göre nüfusu 20.591 (11.226 kent, 9.365 köyler) Gerze ilçe merkezinin ki ise 11.226’dir.

Ayandon

1530 ve 1641 yıllarında Kastamonu Sancağı’na bağlı bir kaza statüsünde olduğu görülmektedir. Bıjışkyan’ın Kinolu’dan 9 mil ötede bir köy olarak tanımladığı Türkeli ilçe merkezinin 3 km Ayardın deresinin yanına kurulmuş Hamamlı köyünün eski adı olan Ayandon’da bir kilise ve evlerin varlığını bildirip, yazın gemilerin yanaşabildiğini kaydetmiştir. Köye adını veren kilise ya da manastırdan eser kalmamış olsa da köyün bulunduğu burun haritalarda Ayandon adıyla geçmekte köyün yanından geçen dere ise –Türkmen ağzında deforme edilerek- Ayardın olarak anılmaktadır. 1827 tarihli bir caminin bulunduğu köye Hamamlı adı muhtemelen köyde bugün kullanılmamasına karşın görülebilen eski bir hamama atfen verilmiş olmalıdır. Richhard Kiepert’in 1914’te yayımlanan 1902-1906 yapımı Küçük Asya (Klein Asien) haritasında köy “Hagia Antonios”, Ayandon Burnu da “Antonios Burnu” adlarıyla geçmektedir[9] ki bu durumda şaşılacak bir şey yoktur. Ayandon, köye adını veren manastırın –ki adını Yunanca adı Agios Antonios olan azizden almıştır- kısaltılmış telaffuzudur. Osmanlı kayıtlarında 1530, 1860, 1884’de kasaba olan Ayandon 1914’te bucak merkezi iken 1922’de Türkeli bucak yapılmış, Ayandon ise köy statüsüne indirgenmiştir.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Sinop Tarihi Makale Serim

Sinop Kenti ve Civarındaki Arkeolojik Kazı ve Bulgular

Sinop Antik Çağ Tarihi

Sinop Tarihi: Bizans dönemi

Sinope, Sinop Sikkeleri

Sinope, Sinop adının anlamı

Sinop Tersanesi Tarihi

Sinop Tarihi Yapılar

Karousa, Gerze Tarihi ve Ayandon (Sinop)

Durağan, Sinop

Boyabat, Sinop

İstefan, Ayancık Tarihi (Sinop)

Sinop Tarihi: Osmanlı dönemi

Notlar

[1] Yunanca Κάρουσσα, Καρουσία, Καρόξε, Καροῦσα, Κάρουσσα.

[2] Arrian, 15; Marcian, 73; Anonim Periplus, 24; Skylax, 89

[3] Rasim, 1930: 78-79

[4] Bryer ve Winfield, 1985: 89; Lazoropoulos, ed. Papadopoulos -Kerameus, FHIT. 117

[5] Kepeci-Mevkufat, 2585, 41; Ünal, 2008: 90

[6] Kepeci, 2722, 134; Ünal, 2008: 345

[7] Bıjışkyan, 1998: 70

[8] Hamilton, 1842: I, 304

[9] Rasim, Antonyos burnunun İstefan burnundan 6.5 mil batıda olduğunu bildirmiştir (Rasim, 1930: 84)