Karadeniz Tarihi

Ermeni bağımsızlık hareketi ve Merzifon

Makale: Özhan Öztürk

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra imzalanan Berlin Antlaşması’nın 61. maddesine lehlerine bir hüküm[1] eklenen Ermeniler’in bağımsız bir devlet kurmasından çekinen Osmanlı Devleti reformları uygulamak konusunda isteksiz davranınca, bağımsız bir Ermenistan’ın ancak silahla kurulacağına inanan Marksist Ermeniler 1887 yılında Cenevre’de Hınçak Cemiyeti’ni kurmuş[2] dernek 1890’da İhtilâlci Hınçak Partisi adını almıştır. Anadolu’da bağımsız bir Ermenistan kurduktan sonra Rusya ve İran Ermenileri ile federatif bir yapıya katılmayı amaçlayan Hınçak, Anadolu ve Avrupa’da hızla teşkilatlanırken, Ermenilerin yoğun yaşadığı bölgelerde isyan çıkarmak suretiyle Avrupa kamuoyunun dikkatini çekmek ve büyük devletlerin Osmanlı Devleti’ne baskı yapması sağlamaya çalışmış, ilk elde Yozgat[3], Merzifon ve Çorum eylem sahaları Merzifon ise merkez olarak seçmiştir. Merzifon’da kurulan Küçük Ermenistan İhtilal Merkezi adlı birimin yöneticisi ve yönetici sekreteri her ikisi de Merzifon Amerikan Koleji’nde öğretmen ve Protestan Ermeni olan Karabet Tomayan ile Ohannes Kayayan olup, Protestan vaiz Mardiros ile birlikte Çorum, Yozgat, Kayseri, Tokat ve Amasya’yı gezerek propaganda faaliyetlerinde bulunmuşlardır[4]

1893 yılında duvarlarına Ermeni ihtilalci örgütlerinin “Sultan’ın devrilmesine ilişkin

Merzifon Amerikan Koleji, 1915. Okul müdürü evi ve erkek öğrenci yatakhanesi

manifestoları[5] asılınca okul Babıâli tarafından uyarılırken, bildirilerin okulda basıldığı şüphesiyle yapılan arama sonrası Tomayan[6] ve Kayayan adlı 2 Ermeni öğretmen tutuklanmıştır. Sultan Abdülhamid hatıralarında Amerikalı misyonerlerin Merzifon’da açtıkları mektepten mezun olanların Ermeniler’i tek bir millet halinde birleştirmek amacıyla komiteler kurduklarını yazarken, İngiltere’nin Erzurum konsolosu Robert Graves “Yakındoğunun fırtına merkezi” adlı kitabında Hınçak ve Taşnak gibi komitelerin Amerikalı misyonerler ile ilişkili olduğunu iddia etmiş[7], okuldaki soruşturmayı tamamlayan yerel yetkililer ise Amerikan Koleji’nin politik hatta askeri bir merkez olarak Ermeniler’in örgütlenmesi için kullanıldığını, gerekli tedbirlerin alınması gerektiği tavsiyesini çok gizli bir telgrafla Adliye Nezareti’ne bildirmiştir.[8] 1 Şubat 1893 gecesi “Kızlar Okulu Binası” kundaklanıp, Okul müdürüne göre yetkililer şüphe uyandıracak denli çabuk gelip, yangından dolayı Ermeni komitacıları suçlayınca[9] Sivas Amerikan Konsolosluğu bir araştırma yapmış, oluşturulan komisyon hükümetin okula 500 lira ve 2200 dolar tazminat ödemesine karar vermiştir[10].

1892 yılında Merzifon’da toplanan Ermeni Komitesi, her Ermeni’nin beylik silah temin etmesi, isyancıların Gürcü elbisesi ve başlığı giymeleri, komite mensuplarının silah ve cephanelerini kendilerinin satın almaları ve komitenin bölükler halinde teşkilatlanması kararlarını aldıktan sonra yol kestirip veya karakol bastırarak pek çok kişiyi katlettirmiştir[11]. Tomayan ve Kayayan’ın tutuklanmalarının ardından çıkan Mart ayında çıkan kargaşadan sorumlu tutulan Yozgatlı Ermeni ileri gelenlerinden Papazyan Hamparsum ile Arslan Ebzem’de tutuklanmış, hep birlikte 20 Mayıs-12 Haziran tarihleri arasında Ankara Ceza Mahkemesi’nde yargılanmışlardır. Mahkeme 13 Ermeni’yi ihanet, cinayet ve eşkıyalık suçlamasıyla idama mahkûm ederken, Tomayan ve Kayayan İngiltere’nin araya girmesiyle serbest bırakılarak sınır dışı edilmiştir[12]. Avrupa basınında çıkan Yozgat, Kayseri ve Merzifon’da 500 Ermeni’nin asıldığı ve 3 kilisenin yakıldığı gibi abartılı haberler Osmanlı devletince tekzip edilmeye çalışılmış[13] ama Hristiyanlık konusunda hassas olan Batı kamuoyunda bağımsız bir Ermeni devletinin kurulması konusuna destek ister istemez artmıştır. 12 Aralık 1893’te Yozgat’ta kilisede toplanan Ermenilerden Müslümanlar üzerine ateş açarak birini öldürmüş,  güvenlik kuvvetleri bazı şüphelileri tutuklamışsa da Ermeniler hapishaneye hücum ederek hapistekileri çıkarmış, sonra çıkan olaylarda 25 kişi ölmüş ve 1.000 kadar kişi yaralanmıştır[14].

White’ın Kara Cuma olarak andığı Anadolu’da 7 bin civarında Ermeni’nin öldürüldüğü olaylarda 15 Kasım 1895 günü Merzifon’da da 70 kadar Ermeni katledilmiş, okula ateş açılmış ama içerisine girilmemiş, Amerikalı öğretmenler, Ermeni öğretmen ve öğrencileri evlerinde saklamışlardır. Kolej müdürü White anılarında Merzifon’da 16-80 yaşları arasındaki 800 kadar Hristiyan’ın asker kaçağı olarak tutuklanıp, öldürüldüğünü ve 1915 sonbaharında kentteki Ermeniler’in Arabistan çöllerine gönderilerek % 80 kadarının yok edildiğini, hemen ardından Ermeni mezarlığının sürülerek arpa ekildiğini, kolejin kapılarının askerler tarafından kırılarak 72 Ermeni’nin aileleriyle birlikte göç kafilesine katıldığını ama hiç birisinin geri dönemediğini yazmıştır[15]. Böylece okulda Ermeni öğretmen ve öğrenci kalmazken 50’si Rum, 8’i Türk, 7’si Rus 65 öğrenci eğitime devam etmiştir.

Rus ordusunun Erzurum ve Trabzon’u işgal etmesinin ardından Merzifon harp bölgesi kapsamına alınmış, 10 Mayıs 1916’da İttihat ve Terakki yönetimince Amerikalılar’ın İstanbul’a gitmesi istenirken, okula el konularak askeri hastaneye dönüştürülmüştür.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

20. yüzyılda ‘Pontus ulus devleti projesi’ makele serim

19. yüzyılın sonlarında Avrupa’dan Balkanlar’a doğru esen Liberal-Milliyetçi

Karadenizli Rum genci

rüzgârların etkisiyle ama özellikle 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı yenilgisinin ardından oluşan siyasi koşullarda, Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyeti altında yaşayan halklar bağımsızlık mücadelelerini vermeye başlarken, Anadolu’da yaşayan Ortodoks Hristiyan Rumlar da Yunan ulusçuluğunun etki alanına girmiştir.

Merzifon Amerikan Koleji ve Pontusçuluk

Ermeni bağımsızlık hareketi ve Merzifon

Merzifon “Pontos” Kulübü

19. ve 20. yüzyılda Anadolu Rum Cemaati’nin Durumu

1917-1922 Rum İsyanı: Pontusçuluğun hedefleri

Pontus İsyanı: Protestan Kilisesi, Patrikhane ve Rus Çarlığı’nın Etkisi

Megali İdea ve Pontus: Siyasi Arenada Venizelos ve Hrisantos

İsyan, sürgün ve ölüm: Karadeniz Rumlarının Sonu

Batı Medyasında Pontus Olayları: 1918-1922

Pontus Konulu Propaganda Kitapları, 1919-22

Pontus İsyanı: İstatistikler ve Tarafların İddiaları

1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesinde Karadenizli Rumların durumu

19 Mayıs Pontus Soykırımı İddiası: 1997-2002 Medya Savaşları

Notlar

[1] “…Babıali Hükümeti, Ermenilerin yaşadığı vilayetlerde yerel durumun gerektirdiği iyileştirmeleri ve reformları zaman yitirmeden gerçekleştirmeyi ve Kürtler ile Çerkezlere karşı Ermenilerin güvenliğini sağlamayı üzerine alır”

[2] Hınçak öncesinde 1878’de Van’da Kara Haç, 1881’de Erzurum’da Anavatan Müdafileri (Pashtpan Haireniats), 1885’de Van’da İhtilâlci Armenakan Partisi adlı dernek ve kurumlar da Ermeni bağımsızlığı için çaba harcayan öncü yapılardır.

[3] 1893 yılı itibariyle Yozgat Merkez Kaza köylerinde 45.100 Müslüman 8.400 Ermeni, Boğazlıyan Kazasında 33.400 Müslüman 8.800 Ermeni, Akdağmadeni Kazasında 27.600 Müslüman 1.690 Ermeni yaşamaktaydı.

[4] Uras, 1976: 464

[5] “Zulüm çığlıklarının, akıtılan kanların ve vatana yapılan kötülüklerin intikamının alınmasının zamanı geldi” yazılı manifesto “Müslümanların selametini isteyen Hintliler” olarak imzalanmış olup, Sultan Abdülhamid’in idaresine karşı Hindistan’da olduğu gibi İngilizlerin hâkimiyet ve idaresi çare olarak gösterilmekteydi. Bu ilanla ilişkili olarak 50’si Merzifon, 70’i Amasya, 20’si Hacıköy’den olmak üzere toplam 1800 kişi tutuklanmıştır. Merzifon’da basılan manifestolar Yozgat ve çevresinde de dağıtılmıştır (Osmanlı Belgelerinde Ermeniler, 1995: 11, 11)

[6] Osmanlı arşivinde öğretmenlerin siyasi görüşleri şu sözlerle anlatılmıştır: “öteden beri bunların derslerini almış olan gençlerin mektepten çıktıkları vakit mü’essesât-ı mevcude ve müntezime aleyhinde büyük bir garazpeyda ve Avrupa’nın en ileri giden anarşist ve sosyalist fırkalarının amâl ve mekâsıd-ı muzırrasına mümasil efkâr ve hayâlât nizamşeknaneyi mevki‘-i icraya vaz‘ettiğinden başka bir maksada hıdmet etmemişlerdir.” (Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Yıldız Perakende Umum Vilayat Maruzat Evrakı, 26/67, 3 Ca 1313, s. 5, 9)

[7] Graves, 1975

[8] “İcra kılınan tahkikât-ı amikânede hezeyannamelerin asl-ı müretteb ve badileri Merzifon’da kâ’in Protestan mektebinin Amerika ve teba‘a-i Devlet-i Aliyye Ermenilerinden mahlut haceleri olduğu ve naşirleri buradaki vasi‘ bir fesâd komitesinin taht-ı tehdid ve işaret ve nezâretinde olarak bilâd ve kasaba-i sa’irede tertibât-ı askeriyeye takliden müretteb olan fesâd fırkaları bulunduğu ve sebeb-i cür’etleri Hind Müslümanlarını misal ve idare-i adliye-i Osmaniyye aleyhinde teba‘a-yı Müslimeyi dahi iğfâl ve ihlâl etmekten ibâret idüği tatbikât ve tahkikât ve naşirlerinden ba‘zılarının ikrârı ile temine-i muvaffakiyât-ı celile-i cenâb-ı padişahiden olarak kaviyen tahakkuk ve tevehhüh etti. Mezkur mekteb cesim bir asker kışlası şeklinde bilâ ruhsat te’sis ve senelerden beri her tarafın Ermeni evlâdına hükümet-i seniyyece ma‘lum olmayan şi‘ar-ı tedris edilmiş ve idaresi Amerika’ya merbut olarak derûnunda bir de bu hezeyannameyi tab‘ eden taş matba‘a isti‘mal olunagelmekte olduğu hasıl bir zamandan beri tahdiş-i efkâr ve inzar eden asâr-ı fesadın bu mekteb menba‘ı bulunduğu muhakkak ve tahkikât-ı hazırece mektebin taharrisi ve erkanın isticvabı elzemdir. Fakat o misellu de tahkikât-ı fi‘iliyyeye henüz ibtidar olmamış iken ba‘zı mu‘teberân-ı ecânib tarafından ira’e olunan eser ve telaşlar fi‘iliyatta ba‘zı mehâzir düşündürüyor. Suyu baştan kesmek bu mekteb hakkında tedâbir-i mü’essere icrasına mütevakkıfdır.” (Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Yıldız Perakende Umum Vilayet Maruzat Evrakı, 5/83, 15 N. 1310, s.9.)

[9] Bazı delillerin imha edilmek istendiğini düşünmüş olmalıdırlar (Aydın, 2006: 107)

[10] White, 1995: 150

[11] Uras, 1976: 464

[12] Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Mektubi Mühime Evrakı, 749/5, 16 Za. 1310, s.13

[13] Osmanlı Belgelerinde Ermeniler, c. 12, Belge No:8

[14] Osmanlı Belgelerinde Ermeniler, c. 17, Belge No:7

[15] White, 1995: 220