İtalya’nın Adları: İtalia, Lo Stivale ve Bel Paese
Yunanlılar için İtali kelimesi sadece bu coğrafya da yaşayan insanların adıydı. Romalılarca MÖ 3. Yüzyılda fethedilen yarımada Augustus tarafından İtalia olarak adlandırılmıştır. Yeni Ahit’te İtalya kelimesi tam kez kullanılmış olup (Elçilerin İşleri 10: 1, 18: 2, 27: 1, 27: 6 ve İbraniler 13:24. İtalya adının (Ιταλια, Italia) tam anlamı ve kökeni net olarak açıklanmasa da Latince ‘buzağı ve yavru’ anlamına gelen vitulus kelimesiyle ilişkili olduğu iddia edilmektedir. Augustus muhtemelen henüz fethedilen coğrafyaya ‘ genç toprak’ anlamında bu ismi yakıştırmıştır.
Bèl paése (veya belpaése) İtalya’ya doğal güzelliklerine atfen verilen takılan bir isim olup ‘güzel ülke’ anlamına gelmektedir. Dante’nin ‘Del bel paese là c’o sona’ (İnf. XXXIII, 80) ve Petrarch’in ‘il bel paese Ch’Appennin parte, e ’l mar circonda e l’Alpe’ sözlerine atfen (Canzoniere, CXLVI) İtalya’ya yakıştırılmıştır. Bèl paése aynı zamanda Lombardiya‘da üretilen yumuşak bir peynirin de adıdır.
İtalyanlar ülkelerini ayrıca fiziksel formunda istinaden çizme anlamına gelen Lo Stivale olarak da adlandırmaktadır. Gerçekten de Liguria ve Veneto bölgelerinden Afrika yönünde Akdeniz’e doğru bir bacak gibi uzanan yarımadada Marche bölgesi baldır, Puglia topuk, Calabria ise çizmenin burnunu oluşturmaktadır.
İtalya Dağlar ve Ovalar
İtalya, batı ve doğusundaki adalarıyla birlikte Akdeniz ortasında Afrika’ya doğru
uzanan bin km uzunluğunda bir yarımada olup, yarımadanın iskeletini Alplerin devamı olan Apeninler oluşturmakta Etna’ya ile daha güneyde Sicilya’da Peloritani dağlarına dek uzanmaktadır. 301,200 km² yüzölçümüne sahip İtalya Avrupa’nın en büyük ülkelerinden biri olmakla kalmayıp aynı zamanda coğrafya, flora ve fauna açısından da en çok farklılık gösteren ülkesidir. Sicilya’nın başkenti Palermo, Tunus’a Roma’dan yakındır ki bu durum İtalya’nın kuzey ve güneyinin sadece coğrafi olarak değil aynı zamanda etnik ve kültürel farklılıklarının nedenlerinden birisidir. İtalya’nın kuzeydoğu sınırındaki Trieste’den saat yönünde ilerlersek İtalya Adriyatik, İyonya, Tiren ve Ligurya Denizleri ile çevrili olup, ülkenin kuzeyinde Fransa, İsviçre, Avusturya ve Slovenya ile çevrili kara sınırları Alplerin hâkimiyetindedir. İtalya’nın üçte ikisini kapsayan dağlık ve tepelik alanlar Alpler ve Apenin zincilerinden oluşmaktadır. Milyonlarca yıl önce Afrika tektonik plakası kayarken, Avrasya plakasıyla çarpıp zirveleri yukarı ittiğinde Alpler meydana gelmiştir. Palakaların çarpışma hattında bulunması İtalya coğrafyasınnda depremlerin ardı kesilmeyen depremler ve Etna, Vesuvius ve Stromboli gibi aktif yanardağların varlık sebebidir. Ligurya Alpleri’nden Calabria’nın parmak ucuna kadar uzanan İtalyan çizmesinin omurgası gibi duran Apenin dağları da bu çarpışma neticisinde oluşmuştur. İtalya’nın hatta Avrupa’nın en kötü depremi tsunami dalalarının da eşlik ettiği 1908 Messina depremi olup, yaklaşık 200 bin kişi ölmüştür. Yakın zamanda Nisan 2009’da Abruzzo yakınlarında gerçekleşen bi,r depremde ise can kaybı sayısı 300’ü bulmuştur. İtalya’nın en uzun nehri olan Po nehrinin suladığı Po Ovası (Pianura Padana) İtalya’nın en büyük vadisi olup, bir diğer büyük ve verimli ova topuk bölgesinde yer alan Tavoliere delle Puglie’dir. İtalyan Gölleri olarak bilinen turistlerin gözbebeği Garda, Maggiore ve Como gölleri ise kuzey vadilerinde yer almakta ayrıca Roma’nın kuzeyinde küçük volkanik göller bulunmaktadır.
İtalya İklim
Güney İtalya sıcak yazlar ve ılıman kışlarla karakterize Akdeniz ikliminin etkisindeyken kuzey İtalya orta Avrupa’dan gelen soğuk hava etkisine açıktır. Doğu İtalya, Batı İtalya’ya kıyasla daha kuru hava şartlarına sahiptir. Po Vadisi sert ve sisli kışları ve ılık, nemli yaz mevsimine sahipken, Alper bölgesi çok sert kış ve ılıman yaz mevsimine sahiptir. Kuzey Afrika’dan esen Sirocco rüzgârı geldiğinde ise tüm İtalya sıcaktan pişmektedir. İtalya’nın bölgesel farklılıklar gösteren iklimi ilginç mikroklimalar yaratmakta sözgelimi kuzeyde konumlanan Garda gölünün çevresini saran dağlar bölge halkına limon yetiştirmek için yeterli sığınak sağlamaktadır.
Kuzey İtalya
Kuzey İtalya, İtalya’nın en verimli tarım bölgelerinden biri olan Po Vadisine hâkim olup, İtalya nüfusunun büyük bir kısmı ülkenin en uzun nehri olan Po nehrinin suladığı topraklarda yaşamaktadır. Milano, Torino ve Cenova gibi şehirler aynı zamanda ülkenin sanayi üretiminin merkezi konumdadır. İtalya’nın güneyinden aldığı göçe rağmen İtalya’nın geri kalanından etnik ve tarihsel olarak farklılığı yüzünden Kuzey İtalya’da yeni bir ülke kurmak isteyen Lega Nord adlı güçlü ayrılıkçı hareket İtalyan siyasetinde varlığını sürdürmektedir.
Merkez İtalya
Orta İtalya, Toskana, Umbria, Marche ve Lazio bölgelerini içermekte olup, Apenin dağlarından çıkan birkaç nehir ve az sayıda doğal ovayı barındırmaktadır. Merkez İtalya’da kıyı bataklıkları ıslah edilerek tarıma kazandırılmış, ayrıca şehirlerin ve kasabaların genişlemesi için yine bataklık alanlar ve kıyılar doldurulmuştur. Floransa, Pisa, Siena ve Roma gibi tarihi şehirleri barındıran Orta İtalya sanat tarihi, arkeoloji ve din ile ilgilenenler gezginler için önemli bir turizm merkezidir. Romalıların dalları üzerine ölülerini yatırdıkları, Romalı şair Ovid‘in Metamorfozlarda anlatmaya doyamadığı Akdeniz servisi (Cupressus sempervirens) başta Toskana köy yolları ve çiftlikleri olmak üzere Orta İtalya’ya eşşiz bir güzellik katmaktadır. 1966 yılında Floransa içinden geçen Arno nehri taşınca 100’den fazla kişi ölmekle kalmamış, Donatello’nun Magdalene heykeli gibi çeşitli sanat eserleri de zarar görmüştür.
Güney İtalya
Abruzzo, Molise, Apulia, Basilicata ve Campania bölgelerini kapsayan Güney İtalya, doğal güzellikleriyle ünlü olmakla birlikte endüstriyel açıdan fakirdir. Temel gelir kaynağı tarım ve turizm olan Güney İtalya, her yıl milyonlarca insanı kendine çeken uzun sahilleri ve Pompeii gibi dünyaca ünlü arkeolojik siteleriyle ünlüdür. Avrupa’nın tek aktif yanardağı olan Vezüv yanardağı da bu bölgededir. Bilindiği gibi Vezüv (Vesuvius) yanardağının MS 79’da püskürmesi ile Pompeii kenti küller altında kalırken 25 bin kişi ölmüş, volkanın 1906’da yeniden aktif hale gelmesiyle yüzlerce kişi hayatını kaybetmişti. 5.11m yüksekliğiyle İtalya’da bulunan en büyük tarihi heykel olan Colosso di Barletta’da Güney İtalya’da Barletta kentinde yer almaktadır. İtalya’nın plajlarının yarısı doğal erozyon ve insan müdahalesi yüzünden yok olma sürecine girmiştir. 2008’de her ikisi de Puglia’da bulunan Lecce ve Brindisi plajlarının kum oranlarının % 65’ini kaybettiği anlaşılmıştır.
Adalar: Sicilya, Sardinia ve Eolie Adaları
25,708 km² yüzölçümüne sahip Sicilya, Akdeniz’in en büyük adası çizme formundaki İtalya’nın ayakucundaki futbol topuna benzetilmektedir. İtalya’dan en dar noktasında 3,1 km genişliğinde bir boğazla ayrılan Sicilya Afrika kıyılarından sadece 140km uzaklıkta olduğundan coğrafya, flora ve fauna açısından İtalya’dan bazı farklılıklar göstermektedir.
23.800 km² yüzölçümüne sahip Sardinya, altın, kömür, çinko ve granit gibi maden yataklarının yanı sıra verimli tarım arazileri ile doludur. Coğrafi açıdan İtalya’nın en izole edilen bölgesi olmakla birlikte havaalanları ve feribot seferleri ile Avrupa’nın geri kalanı ile ilişkisini sürmektedir.
Sicilya’nın kuzeyinde yer alan volkanik kökenli Eolie Adaları (Isole Eolie) deniz manzaralı aktif volkanları, tarihöncesi köyleri, deniz ürünleri ağırlıklı mutfakları ve nefis yürüyüş rotalarıyla İtalyanların gözde turizm merkezleridir.
İtalya Nüfusu
59,298,488 (Mayıs, 2018) olan İtalya nüfusunun neredeyse dörtte üçü özellikle II. Dünya Savaşı sonrası ekonomik patlama yüzünden günümüzde şehirlerde yaşamaktadır. Km² başına 200 kişi ile AB üyesi ülkeler arasında en yoğun nüfus oranına sahip 5 ülke olan İtalya’da nüfusun dağılımı dengesiz olup, toplam nüfusun üçte biri Pianura Padana’da yaşamaktayken Roma’nın güneyindeki topraklar nispeten ıssızdır. Endüstriyel açıdan gelişmiş kuzey tarımcı güneyden sürekli göç almaya devam etmekte, bu yüzden nüfus dengesizliği gittikçe artan oranda devam etmektedir. Roma (2.7 milyon), Milano (7.4 milyon) ve Napoli (4.4 milyon) nüfus açısında en önemli İtalya kentleridir.