Karadeniz Tarihi

Amasya Tarihi: Antik Çağ ve Roma Dönemi

Makale: Özhan Öztürk

Hakmiş, Muwattalis (MÖ 1315-1296) döneminde Hitit Devleti’nin kuzeydoğu eyaletinin merkezi olup, hava tanrısı Nerik‘in kült merkezi olan Nerik’ te Amasya civarında olmalıdır.
Çorum-Amasya yolu üzerinde bulunup, Kaşka saldırıları sonucu yıkılmış bir Hitit kalesi veya sunağı olması muhtemel Doğantepe’de bir höyük içerisinde MÖ 1400-1200 tarihlerine ait ve fırtına tanrısı Teşup’a ait olduğu sanılan bir Hitit heykeli ile mührü, pişmiş topraktan iki boğa başı ve gaga ağızlı bir çömlek parçası bulunmuştur.  MÖ 13. Yüzyılda Anadolu’ya gelen Frigler Hitit uygarlığını yıkarak, Batı ve Orta Anadolu’da Amasya’yı da içine alan bir devlet kurmuşlar, MÖ 700’lerde Kimmer işgaline uğrayan bölge MÖ 650-585 tarihleri arasında ise Lidya egemenliğine girmiştir. MÖ 533’de Amasya’da egemen olan Persler kenti sonradan Pontus şatraplığı olarak bilinecek 19. Şatraplığın merkezi yaparak bir vali atamışlardır.

Amasya Antik Çağ Tarihi

Antik Çağ’da Amaseia kenti, batıda Halys, güneyde Kapadokya Krallığı, Trokmii adlı Galat kabilesi ve Zela toprakları ile çevrili olup Amaseia civarında Etonia (Evliya Çelebi), Euchaita (Avkat), Pimolisa, Diacopa ve Khagonda’da küçük yerleşimler, Kaleköy, Göynücek ve Kürtler’de ise kaleler bulunmaktaydı. Amaseia’nın stratejik önemi Amisos ile Kapadokya’yı birbirine bağlayan ve Bağdat’a dek uzanan ticaret yolu üzerinde yer alıp, etrafının Gazakene (Taşova) gibi verimli ovalarla çevriliyor olmasından kaynaklanmaktaydı. Kentin kuzeybatısında İris nehri havzasında bulunan ve bugün bir bölümü Suluova olarak adlandırılan 50 km uzunluğundaki bölge Khiliokmon (Binköy), daha kuzeyde düzlük araziye sahip Diakopene (Gümüşhacıköy) ile batıda Βabanomon yer alırken, Halys nehrinin aşağı havzasının doğusu ise Ximene olarak adlandırılmaktaydı.

Amasya Harşena Dağı Pontus Kral Kaya Mezarları

MÖ 301 yılında kurulan Pontus Devleti’nin başkenti ve Mithridat hanedanının tarihi kaya mezarlarını barından kent I. Ktistes Mithridates’in basileus ünvanını kullanmaya başladığı ve Pontus Krallığı’nın doğduğu tarih kabul edilen MÖ 281 yılında krallığının başkenti olmuştur. Amaseia, I. Pharna-kes MÖ (180-160/154) ile VI. Mithridat (MÖ 120-63) dönemleri arasında MÖ 183’de başkentin Sinope‘ye taşınmasının ardından nispeten politik önemini kaybetmişse de bir Zeus Stratios tapınağı inşa edilmesi kentin krallığın gözde yerleşimlerinden olmaya devam ettiğini göstermektedir. VI. Mithradates döneminde kalesinde bir garnizon bulundurulan kent 3. Mithridat savaşları (MÖ 73-63) sırasında Romalı General Lucullus tarafından ele

Amasia sikkesi. MÖ 100-85. Ön yüzde Perseus portresi arka yüzde 2 pilei (kenarsız yuvarlak takke) arasında bereket boynuzu figürü.

geçirilmiştir.
Detaylı bilgi için Bkz. Pontus Devleti

Amasya Roma dönemi

Mithridates’e karşı kazanılan zafer Roma’nın sınırlarını kuzeyde İskit ülkesi doğuda Fırat Nehri’ne kadar genişletirken, vergi ve haraç geliri 2 katına çıkmıştır. Amaseia MÖ 70’de Lucullus tarafından alınmış, MÖ 3 yılında Pontus Galaticus (Πόντος Γαλατικός) Eyaleti’nin bir parçası olarak, Roma eyalet sistemine eklenmiştir. Böylece Karadeniz fiilen Roma dünyasına katılırken, Roma gemileri korsan korkusu olmadan Karadeniz’de seyretmeye başlamıştır. Hadrian döneminde basılan sikkelerden Amaseia’nın Pontus Galaticus’un metropolisi olduğu anlaşılmaktadır. MS 64’de Pontus Galaticus ve Vespian döneminde kurulan Pontus Polemoniacus’tan geniş Pontus Mediterraneus eyaleti oluşturulurken yeni metropolis Neocaesareia olmuştur. Amasya’nın yerlisi olan Strabon, günümüze değin pek az değişen antik Amaseia kentini şu sözlerle tarif etmektedir:

“Benim kentim İris Nehri’nin aktığı geniş ve derin bir vadide kurulmuştur. İnsan emeği ve doğa buraya hem kent hem de kale karakterini bir şekilde sağlamıştır. Çünkü burası yüksek ve çok sarp bir kaya olup dimdik nehre doğru iner be nehir tarafında, kentin kurulmuş olduğu yerde, kıyıda bir duvar ve her iki tarafta sivri tepelere uzanan duvarlar vardır. Bu tepeler iki tane olup doğal bir şekilde birbirlerine bağlıdırlar ve görkemli bir kule halinde yükselmektedirler. Bu alan içinde kralların hem sarayları hem de anıt mezarları bulunur. İki sivri tepe birbirine tamamen dar bir geçitle bağlıdır. Burası her iki tarafta kıyıdan ve varoşlardan 5 veya 6 stadia yüksekliktedir ve bu geçitte tepelere 1 stadionluk, dik bir yokuş vardır. Bu kayaların içinde sarnıçlarda bulunur fakat kentin bu kaynaklardan faydalanmasına imkân yoktur. Buradan bir tanesi nehre, bir tanesi de boğaza olmak üzere kayalara, boru şeklinde iki kanal oyulmuştur. Nehrin üzerinde bir tanesi kentten varoşlara, diğeri de varoşlardan dışarıya olmak üzere iki köprü kurulmuştur; kayalığın yukarısında olan dağ bu köprüde son bulur.”

MS 529 depreminden sonra I. Justinian kentteki kilise ve binaları onartmış, 535’de

Caracalla (MS 198-217) dönemi brozn Amaseia sikkesi (4.17 gr). Ön yüzde imparatorun portresi arka yüzde üzerinde çelenk motifi bulunan sunağın üzerinde yılan figürü

metropolitlik statüsü kazanan kentin nüfusu 575’de Perslerden kaçan komşu yerleşimlerdeki Hristiyanların gelmesiyle biraz artmıştır. Amaseia, MS 607’de kısa bir süre için Sasaniler tarafından ele geçirilmişse de 619’da imparator Herakleios tarafından geri alınmış, 8. yüzylda Armeniakon Theması’na bağlanan kent MS 712’de Araplar tarafından işgal edilmişse de ertesi yıl geri alınmıştır. MS 971’de

Severus Alexander dönemi (MS 222-235) Amasya sikkesi. Ön yüzde ΑΥΤ Κ ΣΕΟΥΗΡΟΣ ΑΛΕΞΑΝΔΡΟΣ yazısı ve imparatorun defne yaprakları ile süslü büstü arka yüzde ΑΔΡ ΣΕΥ ΑΛΕ ΑΜΑΣΙΑΣ ΜΗ ΝΕ ΠΡ ΠΟΝ ΕΤ ΣΚΗ] yazısı ve 2 tapınak ve kent surlarını gösteren Amasya kenti tasviri

Bizanslı General (Genç) Bardas Phokas aynı zamanda kuzeni olan Ermeni asıllı yeni imparator I. John Tzimiske’ye karşı Amaseia‘da ayaklanmıştır .

Bizans döneminde kentte Venkiyus, Ender Kertus, Mağdinus, Komnus, Ağritus, Vasilus adlı kiliselerin ve Türkleşme döneminde de bir süre için varlığını korumuş Takiyus, Fokas, Kiragus, Elksiyud, Komnus, Yanus, Tekfur ve Helkis mahallelerinin varlığı bilinmektedir. Ahırönü semti civarındaki Kirazlıdere bağlarında yer alan tarihi eserlerin Foka Sarayı adıyla anılması ve Amasya’da Foka Oğulları adlı bir sülaleye sonradan Osmanlı şer’iye sicillerinde rastlanılması Amasya’da Bizans imparatoru Flavius Phokas (610) veya II. Nikephoros Phokas’a (963-9) ait bir sarayın varlığını düşündürmektedir.

Amasya Sikkeleri

Mithridates Eupator’un doğum yeri olan Amaseia’da Pontus krallığı döneminde sikke basımı başlamış ve Roma imparatorları Dominitian ile Septimus Severus dönemleri arasında darp edilmeye devam edilmiştir. Roma sikkelerinde yanı başında bir ağaç bulunan bir sunak, kartal, kurban, savaş arabası, Zeus Stratios sunağı, Aphrodite ile Ares, Tykhe, Kerberos, oturur vaziyette Hades ile Amasya kenti tasvirleri yer almaktadır.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Amasya Tarihi Konulu Makale Serim

Amasya (Hakmiş, Amaseia, Amasia ) Adı ve Arkeolojisi

Amasya Tarihi: Antik Çağ ve Roma Dönemi

Amasya Tarihi: Selçuklu dönemi ve Eretna Beyliği dönemi

Amasya Tarihi: Osmanlı Dönemi

Amasya Tarihi: Milli Mücadele Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi

Amasya Merkez İlçe: Tarihi Eserler

Suluova (Argoma), Göynücek ve Gümüşhacıköy (Amasya)

Marsivan, Merzifon

Pontus Devleti ve Mithridates Makale Serim
VI. Mithridates Eupator Dionysius’un aslan başlıklı büstü ve Özhan Öztürk. Louvre Müzesi, Paris

Pontus Devleti ve Mithridates Hanedanı Tarihi

Mithridat Savaşları: Roma’nın Anadolu’yu İşgali