Alman Çeşmesi (Deutscher Brunnen), İstanbul
Alman Çeşmesi (Deutscher Brunnen), 1900 yılında Alman Kaiseri Wilhelm’in Türkiye ziyaretinin ikinci yıldönümünü kutlamak için inşa edilen çeşme, tarihi İstanbul’un kalbinde, Sultanahmet Meydanı‘nın en ucunda Sultan I. Ahmed Türbesi’nin karşısında bulunan çardak tarzı bir çeşmedir.
Almanya’da inşa edilen, parça parça taşınarak 1900 yılında bugünkü yerinde monte edilen çeşme somaki mermerden sekiz sütunu ve içi altın mozaik çinilerle kaplı sekizgen bir kubbesi ile neo-Bizans tarzında inşa edilmiştir. 1. Dünya Savaşı’nda yaşanan kayıplar akla getirildiğinde her iki ülkenin de muhtemelen unutmayı tercih edeceği bir ittifaka küçük ama kalıcı bir övgü niteliğinde bir yapıdır. Çeşmenin kemer taş işçiliğinde sekiz monogram yer almaktadır ki bunlar II. Abdülhamid ile Wilhelm’in siyasi birliğini temsil etmekteydi.
Alman Çeşmesi’nin Tarihçesi
II. Wilhelm Alman İmparatoru ve Prusya Kralı olarak saltanatı sırasında, birçok Avrupa ve Doğu ülkesini ziyaret etmişti. Doğu gezisine II. Abdülhamid döneminde 18 Ekim 1898’de İstanbul’dan başlamış olup, imparatorun kafasında stratejik bir fikir vardı. Berlin’den Basra Körfezi’ne kadar uzanacak ve İran üzerinden İngiliz Hindistan’a daha fazla bağlanacak olan Bağdat Demiryolu’nu inşa etmekti ki böylece Avrupa’dan Asya’ya bu kısa ve hızlı yol ile Alman ihracatı ve birliklerini taşınabileceğiydi. II. Abdülhamid Wilhelm’in teklifine minnettar olsa da Almanların niyetine şüpheyle yaklaşmıştı bununla birlikte o dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun böyle bir demiryolununun yapım maliyetini karşılaması mümkün değildi. II. Abdülhamid’in gizli servisi, İmparator’un maiyetindeki Alman arkeologların aslında Osmanlı imparatorluğunun petrol zenginlikleri üzerinde planları olan jeologlar olduğuna inanıyordu. Hatta daha sonra Mezopotamya’daki Musul’daki petrol sahalarının Kafkaslardakinden daha zengin olduğunu belirten bir Alman raporunu ortaya çıkaracaklardı.
Türk mimar Afife Batur’a göre çeşmenin planları mimar Spitta tarafından çizilip mimar Schoele tarafından inşa edilmiş, ayrıca bu projede Alman mimar Carlitzik ve İtalyan mimar Joseph Anthony de çalışmıştı. Osmanlı kitabesine göre çeşmenin yapımına Hicri 1319 (1898–1899) yılında başlanmış, açılışının II. Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yıl dönümü olan 1 Eylül 1900’de yapılması planlanmıştı ancak inşaat gecikince ve bunun yerine II. Wilhelm’in doğum tarihi olan 27 Ocak 1901’de açıldı. Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu, 1914’te Türkleri savaşa sokan gizli bir antlaşma imzaladıktan sonra I. Dünya Savaşı’nda aynı tarafta savaşmıştı. Osmanlı İmparatorluğu’nun 1918’de Müttefiklere karşı kaybetmesi, orduyu önemli ölçüde zayıflatmış, Anadolu’nun işgalinin ardından Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı olacak Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bir Türk Kurtuluş Savaşı başlatılmıştı. Kimi yazarlar bu olaylar zincirinin 1898’de Alman Kaiser’inin dostane bir ziyaretiyle başladığını iddia etmektedir.
Çeşmenin Yerinde Ne Vardı?
Büyük Konstantinopolis İmparatorluk Sarayı’nın (Kathisma) bugünkü Alman Çeşmesi’nin yerinde olduğu iddia edilmişse de Hipodrom‘un Carceres Kapılarının ve Haçlı istilası döneminde Venedik’e kaçırılan heykeltraş Lysippos’un Quadriga atlarıyla aynı yerde bulunduğu iddiaları birbiriyle çelişmektedir. Alman Çeşmesi, Osmanlı döneminde Vakvak Ağacı veya Kanlı Çınar olarak bilinen bir ağacın bulunduğu alana inşa edilmiştir. 1656 yeniçeri isyanında IV. Mehmed’ın sadrazamı Mehmed Paşa, iki ay süren ve Vak’a-i Vakvakiye adını alan isyanı bastırdıktan sonra adını chennemde bulunup, insan bedeni ya da insan kafası şeklinde meyve verdiğine inanılan bir ağaçtan alan Şecere-i Vakvak Çınarı’nda infazları gerçekleştirmişti.
https://www.youtube.com/watch?v=7sEh0G7hOEw