Greek Mythology Türkiye

Antalya Olimpos’ta Yüzyıllardır Yanan Kayalar: Yanartaş

Antalya‘nın Kemer ilçesindeki Çıralı-Yanartaş doğal sit alanındaki tepelere uzaktan bakıldığında diğerlerinden ayırt edici bir özelliği olmadığını düşünebilirsiniz ancak yukarı tırmandığınızda buranın sıradan bir yer olmadığını anlayacaksınız. Çıralı’da, sahile çok yakın bir bölgede kayalıklar arasından sızan metan gazı en az 2500 yıldır aralıksız yanıyor.

Geçmişte denizcilerin dağı bir tür yanan işaret feneri olarak kullandıkları, alevlerin görülmesin tekneler için yön bulma işareti görevini yerine getirdiği söylenir. Günümüzde ise turistler ve bölge halkı, çay yapmak veya bir şeyler pişirmek için bu hiç sönmeyen ateşi kullanıyorlar. Asırlardır sönmeyen bu ateşin sırrını çözmek için hem yurt içi hem yurt dışından bilim insanları bölgede yıllardır araştırma ve inceleme yapmıştır.

Durmaksızın yanan ve ‘Olimpos’un Ateşi’ olarak da bilinen bu ateşin sırrını çözmek için Roma‘da bulunan Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nden Giuseppe Etiope, Romanya’nın Cluj-Napoca kentindeki Babes-Bolyai Üniversitesi’nden Artur Ionescu ile birlikte bir çalışma yapmıştı. Kayalıklar arasında birçok noktada yanan gazın metan olduğu, ancak bu metanın nereden geldiğinin bilinmediğine ilişkin sonuç metni yurt dışında makale olarak yayınlandı. Bununla birlikte yer altındaki bir doğalgaz yatağından yeryüzüne bir sızıntı olduğu, antik çağda yıldırım düşmesi veya o dönemlerdeki insanların etkisiyle yanmaya başlayıp bugüne dek devam ettiği düşünülmektedir.

Evliya Çelebi, seyehatnamesinde yanartaştan şu sözlerle bahsetmeyi ihmal etmemiştir:  ’Gece vakitleri Mısır’dan ve Kıbrıs’tan gelen gemiler yüz mil uzaktan bu alisileri görür, selamette olduklarını bilir, sevinirler. Mucize bu, kim ki ateşlerin yanına bir adam varsa, bir ateş daha ortaya çıkar. İki, üç yahut on adam varsa, o kadar ateşler ortaya çıkar. Kükürt gibi kokusu vardır. Ama insan bedenine zarar vermez ve bunu seyreden insanlar gidince önceki ateşler kalır, sonradan çıkan ateşler kaybolur.‘’

Yunan mitolojisindeki bir öykü yanartaşın varlığını açıklama konusunda  kullanılmaktadır. Tiryns kralı Proitos, karısının iftira ettiği Bellerophon’u kayınpederi olan Likya kralı Iobates’e hizmet etmesi için gönderirken gizli tableti de kahramanı ortadan kaldırma dileğini Iobates’e bildirmişti. Iobates, bunun üzerine Bellerophon‘a son derece tehlikeli bir görev olan aslan gövdeli yılan kuyruklu, sırtında bir keçi kafası taşıyan ve ağzından ateş püskürten canavar Chimera‘yı öldürme görevini vermişti. Kanatlı atı Pegasus‘u kullanan kahraman mızrağının ucuna bir kurşun parçası takıp bunu canavarın ağzına soktuğunda Chimera’yı öldürmeyi başarmıştır. Yaratığın alevli nefesi kurşunu erittiğin akan metal canavarın boğazından aşağı dökülüp, hayati organlarına ulaştığında tekrar katılaşmıştı. İşte Likya’da Olimpos Dağı’nın yamaçlarında bugün yanartaş olarak bilinen alevler toprağın altına gömülen bu canavar ile ilişkilendirilmiştir.

Alevlere ulaşmak için taş merdivenleri tırmanmanız gerekecek. Nereye gitmeniz gerektiğini gösteren ok ve tabelalar olmamakla birlikte başka bir yol olmadığı için yanartaşı bulmanız zor olmayacaktır. 15-20 dakika süren bir tırmanıştan sonra muhtemelen son derece yorulacak ve ter içinde kalacaksınız ama inanın zahmetinize değecek. Alevleri görmek için parkın kapanma saati olan 20:00’den biraz önce hafif akşam karanlığında gitmeyi deneyebilirsiniz ki en azından dönüş yolunda bir el feneri veya cep telefonunun ışığının yardımına ihtiyacınız olabilir. Hazır yanartaşa kadar gelmişken gaz kokusuna aldırmazsanız bir marshmallow kızartmak fena bir fikir olmayabilir.

https://www.youtube.com/watch?v=GTVVEiprOeM