2. Dünya Savaşı

Erwin Rommel

Rommel Kimdir?

Erwin Johannes Eugen Rommel (15 Kasım 1891, Stuttgart – 14 Ekim 1944, Ulm), 2. Dünya Savaşı sırasında Alman Afrika korps[1] komutanlığını da yapmış, 1941-1943 Kuzey Afrika kampanyasında İngiliz birliklerine karşı kazandığı başarılar nedeniyle “Çöl Tilkisi” (Wüstenfuchs) lakabıyla anılmış ünlü mareşaldir. İtalyanlar Afrika’da şiddetli bir mağlubiyet yaşadıktan sonra Mussolini’nin Hitler’den şahsen yardım istemesinin ardından İngilizlere karşı gönderilen küçük bir Alman gücü ile Şubat 1941’de Trablus’a ulaşan Rommel, Sirenayka’ya[2] hükmetmekle kalmamış, düşmanına iradesini dayatacak denli muharebe alanına da hâkim olmuştur. Bu iki yıl boyunca sınırlı gücüne rağmen çöle rakibiyle dönüşümlü olarak egemen olan Rommel’in adı, hızlı, cesur ve cüretkâr mobil operasyonların ustası olarak efsaneleşmiştir. 

Çöl Tilkisi” lakabıyla nam salmış olan ünlü panzer komutanı General Erwin Rommel, İtalyan askerleriyle birlikte – 1940

Çöl tilkisi Afrika’da

Rommel’in en büyük başarısı Mayıs 1942’de Gazze’deki İngilizleri mağlup etmek olmuş, ardından Tobruk’u alınca Feldmarschall[3] rütbesiyle ödüllendirilmiştir. Bununla birlikte Müttefikler intikamlarını beş ay sonra Bernard Montgomery’nin emri altındaki İngiliz imparatorluk ordusunun kesin bir zafer kazandığı El Alamein’de almışlardır. Rommel, Panzerarmee’nin[4] kurtulanlarını Tunus’a geri çekmiştir. Bunun üzerine İngilizler ve Amerikalılar Kuzey Afrika’ya asker çıkarmış, İngiliz Sekizinci Ordusu Tripolitania’yı fethederek Tunus sınırına dayanınca Almanlar kuşatılarak yok edilme ihtimaliyle karşı karşıya kalmışlardır. Kuşatılmış durumdan kurtulmak isteyen Rommel başarılı bir geri çekilme operasyonu ile Mart 1943’te Avrupa’ya gidince, Afrika macerası sona ermiştir.

Feldmareşal Erwin Rommel, Batı Cephesi’ndeki savunma hatlarını denetliyor – Normandiya, 1944

Rommel’in Savaş Stratejisi

Rommel, stratejik anlayıştan yoksun olduğu, taktiksel savaşta güçlerini aşırı dağıtması, lojistiği ihmal ettiği ve mevsimsel hassasiyetlere aldırış etmediği için çeşitli

Daha sonra “Hayalet Tümen” olarak adlandırılacak olan 7’inci Panzer Tümeni’yle Fransa Muharebesi sırasında gösterdiği üstün başarılar nedeniyle Hitler’den Almanya’nın en büyük askeri ödülü olan Şövalye Haçı’nın Meşe Yaprakları’nı alan Korgeneral Erwin Rommel – 21 Mart 1941

yazarlarca eleştirilmişse de Rommel’in savaş tecrübesi, lider karakteri, ani manevraları ve etrafına yaydığı olağanüstü enerjisi akla getirildiğinde bu eleştirilerin sığ kaldığı söylenebilir. Doğu Cephesi’nde Erich von Manstein‘ın emrinde benzer başarılar kazanan Rommel, lojistik konusunda birliklerinin ihtiyaçlarından haberdardı. Rommel bazen bir operasyonun zamanlamasını ve zorluklarını hafife alsa da, savaşın tereddüt veya gecikmeyi nadiren affettiğine inanan birisi olarak tam bir eylem adamı ve gözü pek bir savaşçıydı. Dahası mümkün olduğunca savaşın kapsam ve hızının muharebe alanı dışındaki yöneticiler tarafından belirlenmesine izin vermeyi reddeden asi bir yanı da vardı ki çoğu zaman temkinli yaklaşımların onu ​​zaferden mahrum edeceğine inanmaktaydı. Birinci Dünya Savaşı’nda parlak bir genç subay olarak özellikle 1940’da şiddetli ateş altında Fransa’daki Meuse nehrini[5] panzer bölüm komutanı olarak geçerken inisiyatif kullanma ve cesaret gibi erdemlerini fazlasıyla kanıtlamıştı. Rommel, Afrika’da zorluklar içerisinde karşısına çıkan tüm olasılıkları zafere dönüştürecek kararlar vermiştir.

Rommel’in Ölümü

Rommel’in son askeri ataması, 1944’te Kuzeybatı Avrupa’nın çoğundan sorumlu B Grubu’nun komutasına olmuştur. Amerikan çıkartmasına karşı enerjik hazırlıkları, beklenen işgalin kıyıya yakın yerlerde yenilmesi gerektiğine olan inancını yansıtıyordu. Rommel’e göre Müttefik hava gücünün üstünlüğü, iniş sonrası büyük çaplı zırhlı karşı operasyonları geçersiz kılacaktı. Ayrıca, yaklaşmakta olan kampanyanın istilayı tek bir amaç için yenmeyi amaçlaması gerektiğine de inanıyordu; bu nedenle, batıda barış müzakere edilip doğuda bir çıkmaz yaşanacaktı. Bu düşünce siyasi olarak fanteziydi ve askeri olarak başarısız oldu ama Rommel için tek gerçekçi umut buydu. Bu zamana kadar Rommel Adolf Hitler’e olan inancını çoktan yitirmişti. Hitler ona iyi davranmıştı ve Rommel, Hitler’in 1930’larda Almanların kendine olan inancını geri kazanmasını sağladığı için minnettardı ama Hitler’e stratejik gerçeklerle yüzleşmeyi reddettiği için kızmaktaydı. Müttefikler’in D-Day başarısından sonra Almanya’nın kaçınılmaz olarak iki cephede bir savaşı kaybedeceğine inanan Rommel, Hitler’i Almanya’nın tükendiği gerçeğiyle yüzleştirmek için kişisel çaba gösterdiyse de başarılı olamadı. Bu yüzden Rommel, Almanya’nın geri kalan tek sermayesi Alman kanının daha fazla heba olmaması için Batı’daki Alman kuvvetlerini Müttefiklere tek taraflı olarak teslim etmeye kararlıydı. Bu gerçekleşmeden önce 17 Temmuz’da bir hava saldırısında yaralandı. Hastalığı döneminde evince 14 Ekim’de Hitler’in gönderdiği elçiler tarafından ziyaret edildi ve vatana ihanet suçundan yargılama veya ailesine dokunulmazlığının garanti edilmesi şartıyla intihar seçenekleri kendisine sunuldu. İntiharı seçen Rommel’in kalp krizinden öldüğü halka duyurulmakla kalmadı, mareşale Nazi erkânının da katıldığı şatafatlı resmi bir cenaze töreni de düzenlendi. Rommel, Hitler’e suikast komplolarına hiç katılmamıştı ama düşmana teslim olma niyeti biliniyordu ve bu niyetinden dolayı komploya katıldığı varsayılmıştı.

Erwin Rommel’i genelde askerî üniformayla gördüğümüz için farklı bir fotoğraf sayılabilir. Hayatının son günlerinde çekilmiş ve sivil halini yansıtıyor, 1944.

Erwin Rommel’i kimilerince Hitler’e uzun süredir kişisel bağlılığı nedeniyle sadık bir Nazi ya da tersine ölüm sebebi sebebiyle Nazilere karşı Alman direnişinin sembolü olarak görülmüşse de ikisi de değildir. O, Üçüncü Reich’in felaketine yakalanan basit, yetenekli ve yurtsever bir Alman subayı, karizmatik bir komutan ve benzeri görülmemiş bir manevra ustasıydı.

Rommel Hakkında İlginç Bilgiler

Gelecekte “Çöl Tilkisi” lakabıyla anılacak ünlü Panzer komutanı Mareşal Erwin Rommel’in Danzig’deki askeri öğrencilik yıllarından – 1910

Rommel asker kökenli bir aileden gelmiyor

Rommel cesur muharebe taktikleriyle tanınsa da, kız kardeşi anılarında onu nazik ve kibar bir çocuk olarak nitelendirmiştir. Matematik ve mühendisliğe ilgi duyan, 14 yaşındayken tam boyutlu bir planör inşa edebilecek, motosikleti söküp takabilecek yetenekte olmasına karşın üniversiteye devam edebilecek olmasına karşın, güney Almanya’daki memleketine yakın bir zeplin fabrikasında çalışmayı kabul etmiştir. Ancak bir okul müdürü olan babası, onu fabrikada çalışmak yerine orduyu düşünmeye teşvik etmiştir. Topçular ve mühendisler tarafından reddedildikten sonra, 1910’da 18 yaşındaki Rommel, Piyade Okulu’na subay öğrenci olarak kabul edilmiştir.

Rommel 1. ve 2. Dünya savaşında da birçok kez yaralandı.

Birinci Dünya Savaşı boyunca tehlikeli baskın ve keşif misyonlarında yer alan adamlarının, “Rommel’in olduğu yer cephenin olduğu yerdir” diye espri yapmaktaydı. Tabii bu durumun bedeli olmuştur: Mesela Eylül 1914’te Rommel, cephanesi bittikten sonra üç Fransız askere süngü ile saldırmış bu sırada uyluğundan vurulmuştur. 3 yıl sonra Romanya’da kolundan mermi ile vurulunca çok miktarda kan kaybetmiş, sürekli olarak mide rahatsızlıkları, ateş ve halsizlik yaşamıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında, apandisitten top mermisi şarapnelinin sebep olduğu bir yüz yarasına kadar çok daha fazla sağlık sorunu yaşamıştır. Daha sonra, D-Day işgali sonrasında, Müttefik uçakları Fransa’nın Normandiya’sını bombalarken üstü açık arabası parende atmış, savrulan Rommel bilinçsiz, yüzünde birçok kafatası kırığı ve cam parçaları ile hastaneye zor yetiştirilmiştir. Nazi yetkililer, halktan sonraki müteakip zorla intiharı örtbas etmek için halka bu yaralanmalar sonucu öldüğünü söylemiştir. Gerçek, savaşın sona ermesine kadar ortaya

Birinci Dünya Savaşı’nda Erwin Rommel

çıkmamıştır.

Hitler’in ilk hayranlarındandı

2. Dünya Savaşı’ndan sonra, Sovyetler Birliği ile ideolojik bir mücadeleye kilitlenmiş olan Batı Müttefikleri, Almanya’nın itibarını canlandırmak için çaba sarf etmiştir. Bunu yaparken Rommel’i, diğer şeylerin yanı sıra görünüşte Nazi Partisi’ne hiç katılmadığını belirterek, Hitler’e rakip bir asker olarak tasvir etmişlerdir. Bununla birlikte Hitler’e olan bağlılığı tartışılmazdı ki Hitler iktidara geldiğinde Rommel, onu “ulusun birleştiricisi” olarak nitelendirmiş ve silahlanma planlarını onaylamıştır. Polonya’nın işgaline öncülük etmesiyle daha iyi tanıştıklarında, Rommel, karısına, ‘Führer bizim için neyin doğru olduğunu biliyor’ demiş hatta ‘Nazi eğitim kurslarına katılmıştır. Hitler, Mein Kampf adlı kitabının imzalı bir kopyasını Rommel’e vermiştir. Ancak, yıllar sonra Almanya’nın kesinlikle yenildiğine ve artık barış müzakere etmesi gerektiğine inanan Rommel, Hitler’in ülkeyi yıkıma götüren tavrı yüzünden hayal kırıklığına uğramıştır.

Rommel, Hitler’in bazı doğrudan emirlerine itaatsizlik etmiştir

Fransa’nın 1940 hava saldırısında bir tank bölümünün liderliğini yaptıktan sonra Rommel, İtalyanların İngilizlerle umutsuz savaşına yardımcı olmak için Kuzey Afrika’ya gönderilmiştir. Neredeyse hemen durumu tersine çevirmiş ve İngilizleri, “Desert Fox” (Çöl Tilkisi) lakabı ile birlikte mareşal terfi ettiği bir dizi hücum saldırısında yüzlerce kilometre geriye çekilmeye zorlamıştır. Sonunda, Ekim 1942’de, sayısal olarak üstün olan İngilizler, Mısır’ın El Alamein semtinde Alman ilerlemesini durdurmuştur. Tank, cephane ve yakıt sıkıntısı yaşayan Rommel sayı ve teçhizat açısından üstün olan hasımları karşısında geri çekilmeye hazırdı. Ancak Hitler, kendisine “bir avuç toprak bile” vermemesini söyleyen bir mektup göndermiş, hatta Afrika korps’ta görev yapan Alman askerleri için “Onlara zafer ya da ölümden başka bir yol gösteremezsiniz” ültimatomunu da vermiştir. Rommel, birliğinin tamamen ortadan kalkmasını istemediği için emre itaatsizlik etmiş, ayrıca Alman generallerini, düşman hatlarının gerisinde kalan Müttefik komandolarını yürütmeleri için verilen bir emri de göz ardı etmiştir.

General Erwin Rommel ve eşi Lucia – 1940 yazı

D-Day öncesinde Alman savunmasını hazırladı

Çöl Tilkisi General Erwin Rommel Alman ordu mecmuası Die Wehrmachtın kapağında – 1941

Batı Avrupa’nın bir Müttefik işgali sırasında Rommel, 1943’ün sonunda Almanya’nın 1,600 mil Atlantik kıyı şeridindeki savunmasını denetlemek üzere atanmıştır. Nazilerin aksi propagandasına rağmen, bölgeyi oldukça savunmasız bulmuş, tahkimatlar yaptırmış, alçak bölgeleri sular altında bırakarak onları geçilmez hale getirdiler dahası kıyılara büyük miktarda dikenli tel, maden ve çelik kiriş yerleştirdiler. Rommel ayrıca, Müttefiklerin köprü kurmasını engellemek için kıyı bölgesine tank yerleştirmek istemiş ama üstleri tankları iç bölgelerde bırakmayı tercih etmiştir.

Muhtemelen Hitler’i öldürme planını hiç duymamıştı

Almanya’nın askeri durumu kötüleştikçe, bir grup üst düzey yetkili, Hitler’i evraklar arasında gizlenen bir bombaylaöldürmeye çalıştı, ancak plan başarılı olamadı. Rommel, bazı komplocularla arkadaştı ve kesinlikle Hitler sonrası bir gelecek hakkında onlarla konuşmuş olması muhtemeldi. Bununla birlikte, komploya katılımının kapsamı tam olarak bilinmemektedir. Rommel’in dul eşine göre, Hitler’e suikast düzenlenmesine karşı çıkmış ancak Hitler’in tutuklanmasını ve yargılanmasını istemiştir.

Rommel ve Müttefik liderler birbirlerini iltifat etmekte tereddüt etmediler.

Rommel’ın Kuzey Afrika’daki başarısı boyunca İngiltere Başbakanı Winston Churchill tarafından, Avam Kamarası’nda övülmüştür: “Bize karşı çok cüretkâr ve

Fransa’nın çöküşünün ardından gerçekleştirilen zafer töreninde Pour le Mérite’iyle gururla poz veren Generalmajor (Tümgeneral) Erwin Rommel – Haziran 1940. Rommel’in Fransa’da komuta ettiği 7. Panzer Tümeni yüksek manevra kabiliyetiyle “Hayalet Tümen” lakabını kazanmıştı.

yetenekli bir rakibimiz var”. George Patton, Bernard Montgomery ve diğer üst düzey generaller de ona saygılarını dile getirmişlerdir. Rommel ise Patton için “mobil savaşta en şaşırtıcı başarıyı gördüğünü”, Montgomery için ise ‘hiçbir zaman ciddi bir stratejik hata yapmadığını” söylemiştir. General Patton, Rommel’in talihsiz ölümünü öğrendiğinde ‘düşmanının gözüne bakmayı seven bir savaş köpeği olarak yaşadığı talihsizlikleri hak etmemişti’ demiştir.

 Rommel Almanya’da hala saygı birisi

Diğer II. Dünya Savaşı dönemi Alman ileri gelenlerin aksine kötülenmemiştir. Aslında, Rommel adı hala Almanya’da iki askeri üs ve birkaç caddeyi süslüyor ve memleketindeki bir anıt onu “şövalye”, “cesur” ve “zulüm kurbanı” olarak övüyor. Bununla birlikte bazı tarihçiler onu “derinden ikna edilmiş bir Nazi” ve Kuzey Afrika Yahudilerini köle işçi olarak kullanan “bir anti-Semit” olarak tanımlamaya devam etmektedir. Bu konuda bir görüş birliği olmasa da en azından, Rommel’in askeri kariyerine Nazi vahşetinden ve siyasi meselelerden daha fazla önem verdiğini söylemek mümkündür.

Notlar

[1] Alman Afrika Kolordusu, II. Dünya Savaşı‘nda Kuzey Afrika Cephesi’ne yollanan Nazi Almanyası’nın Wehrmacht’a bağlı Heer ve Luftwaffe birliklerinden oluşan askerî birimlerinden birinin adıdır. Erwin Rommel’in komutası altında, Kuzey Afrika’da elde ettikleri başarıyla tanınmıştır.

[2] Sirenayka veya Kirenayka, Libya’nın doğusunda bulunan bir kıyısal bölge ve ayrıca 1970’lerden önceki idari sistemdeki ülkenin bir vilayetidir. Eski sistemde varolan Sirenayka, bugün birkaç Şabiye denilen yönetim birimlerine ayrılmıştır. Sirenayka’nın başkent Bingazi’dir

[3] Generalfeldmarschall, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’ndan Üçüncü Reich’a kadar Cermen ordularındaki en yüksek rütbedir.

Çöl Tilkisi” Erwin Rommel, kurmaylarıyla birlikte bir taarruz harekât planı üzerinde çalışırken – Libya, 1942.

[4] Panzer Ordusu (Almanca ‘Panzerarmee Afrika’, İtalyanca ‘Armata Corazzata Africa’)

[5] Maas Nehri (Felemenkçe ve Almanca: Maas; Fransızca: La Meuse; Latince: Mosa) 925 kilometre uzunluğunda Fransa, Belçika ve Hollanda sınırları içerisinde bulunan nehirdir.