16-28 Şubat 1941: Afrikankorps, Müttefiklerle ilk Temas
16 Şubat 1941 Arnavutluk’ta kar yüksekliğinin insan boyunu geçtiği oldukça sert hava koşullarında gerçekleşen İtalyan karşı saldırısı kanlı bir şekilde püskürtüldü.
Avusturya, Yahudi vatandaşlarını Nazi işgali altındaki Polonya‘da yeni inşa edilen gettolarına sınır dışı etmeye başladı; 2003 Yahudi’nin bindirildiği ilk tren Viyana’dan ayrılıyor. Bu arada Polonya’da Nazilerin Yahudilere uyguladığı zulmün şiddeti sürekli artıyor. Yahudi gettosundan Noach Zabludowicz “Almanların silahla kalabalık Yahudi evlerine girdikten sonra kadın ve erkekleri kendi eşleri dışında farklı kişilerle eşleştirerek çocukların ve ailelerinin gözü önünde cinsel ilişkiye girmeye zorladığını” bildirdi[1]
Eritre’de, Hint ve İngiliz birliklerinin ilerlemesi, İtalyan Keren karakolunun yukarısındaki engebeli dağlarda devam ediyor. Hintli asker Richpal Ram, süngü hücumu sırasında İtalyan topçu mermisi tarafından sağ ayağı koparılınca ölmüşse de Victoria Haçı almaya hak kazanmıştır.
RAF uçakları Polonya’nın Krakow kentine gece baskını yaparak gökyüzünden Polonyalıları Alman işgalcilere karşı ayaklanmaya çağıran propaganda broşürlerini bıraktı.
17 Şubat 1941 Avustralya Başbakanı Menzies King, kısa süre önce ele geçirilen Tobruk’ta limanda yanan bir İtalyan gemisini fotoğraflamak için duruyor.
İngiliz hükümeti Kraliyet Donanması’nın Singapur çevresindeki denize mayın döşediğini ve “Asya’da artan gerilim” nedeniyle kentin savunmasını güçlendirdiğini duyurdu.
Japonya, Avrupa savaşının bitmesi dileğini yinelerken, Avrupa devletleri arasında tarafsız bir arabulucu olarak hareket etmeyi teklif ediyor. Japonlar, ABD ve İngiltere’nin gerilimi azaltmak için Asya’dan uzak durduğunu ileri sürüyor. Japonya Dışişleri Bakanı Yosuke Matsuoka, Japonya’nın Pasifik Okyanusu’na girme hakkına sahip olduğunu dahası beyaz ırkın Okyanusya’yı Asyalılara terk etmesi gerektiğini, kendilerinin boşaltılan yerli hak ettikleri gibi dolduracağını açıklıyor. Bu arada Japonya’daki düzinelerce kasap, köpek etini “sığır eti” diyerek
sattıkları için tutuklandı. Japonya’da uygulanan et tayını Japon halkını karaborsa ete muhtaç etti.
Rommel’in komutasında Kuzey Afrika’ya yeni gelen Afrikakorps birliklerine bağlı uçaklar Libya’da Müttefik üslerine baskın yapıyor ve Luftwaffe ilk önce Bingazi’yi bombalıyor. Avustralya ve İngiliz avcı uçakları onlarla savaşmak için havalanıyorlar. Bu arada “Electric Whiskers” lakaplı İtalyan general Bergonzoli, sonunda İngilizler tarafından yakalanıyor. Bergonzoli kaçışını, askerlerinin Tobruk, Bardia ve Bingazi’de teslim olmak üzereyken kaçması gerektiğini söyleyerek açıkladı.
Churchill’İn emriyle İngiliz hükümeti Almanya’dan önce İrlanda’nın olası işgalini planlıyor.
18 Şubat 1941 Blitz İngiltere’de yeniden can alıyor. Paraşütle atılan bir büyük Alman bombası dün gece Hendon’da 75 kişinin ölümüne sebep olmuştur. Londralı Vere Hodgson: “Yeni bir tür paraşüt bombası 5 caddeyi dümdüz etti; hava saldırısı uyarısı olmadığından insanların hiç şansı yoktu”.
Singapur’u potansiyel bir Japon saldırısından korumak için bugün 12.000 Avustralya askeri kente geldi.
19 Şubat 1941 Nazi müttefiki Bulgaristan, Türkiye ile karşılıklı bir dostluk anlaşması imzaladı. İngiltere ise Türkiye’nin Almanya’ya karşı Müttefiklere katılacağını umuyor.
Müttefikler Doğu Afrika’da ilerlemeye devam ediyor: 1. Güney Afrika Piyade Tugayı Eritre kenti Jumbo’ya baskın düzenleyerek, 1000 İtalyan’ı esir alıyor. Etiyopya’daki İtalyan birlikleri ise eski İmparator Haile Selassie’yi yeniden tahta oturtmak isteyen taraftarlarının isyancı kabileler tarafından sürekli baskına uğruyorlar.
20 Şubat 1941 Kuzey Afrika’da ilk kez Alman ve İngiliz askerleri karşı karşıya geliyor. Libya çöllerinde devriyeler uzun menzilli tüfek ateşi kullanarak hasmını vurmaya çalışıyor. Luftwaffe’nin dalış bombardıman uçakları stukalar Libya’da yoğunlaşıyorsa da Müttefikler Bingazi limanını ablukaya almayı başarıyorlar.
Galler şehri Swansea Luftwaffe saldırısı altında hırpalanıyor. Alman bombaları kentin petrol depolama tanklarını hedef alırken, Swansea limanı yanıyor.
21 Şubat 1941 Swansea’da 200’ün üzerinde kişi bombardıman sırasında ölüyor. Ölenlerin çoğu Aziz Mary Kilisesi’nde yanarak ölüyor.
İtalya’da tayın uygulaması genişletiliyor: Makarna, un, pirinç, odun kömürü, kauçuk, deri ve petrol hepsi artık kısıtlı miktarda tedarik ediliyor ve yeni kıyafet almak yasaklanıyor. Eritre’deki müttefik kuvvetlerin dağlık İtalyan Keren-RAF üssü kuşatması devam ediyor. Müttefikler günde 1000 mermi ile savunmacıları bombalıyorsa da ancak İtalyanlar teslim olmayı reddediyor. , Keren’i kuşatan İngiliz topçularından James Barthorpe: “Silahımızdan 10 metre uzakta uyuyoruz; şafaktan gece yarısına kadar kaleye ateş etmemiz emredildi.”
22 Şubat 1941 Nazi işgali altındaki Varşova’da ki Yahudi gettosunda un tayını günde 3 ons’a (~ 300 kalori) düşürüldü. Burada her gün 400 kişi açlıktan ölüyor.
Amsterdam’daki Alman Askeri Polisi, dondurmacı olan Koko’ya saldırırken ağır yaralandı. Dondurmacının Yahudi sahipleri, Nazi işgalcileri üzerlerine amonyak şişesi püskürtülerek savaştılar. Naziler “Yahudi provokasyonlarına uygun misilleme” yapmayı ilan edince Alman askerleri yüzlerce Hollandalı Yahudiyi tutukladı.
23 Şubat 1941 İngiliz İstihbaratı, Kuzey Afrika’da varlığı tespit edilen Alman birliklerinin ve tanklarının Tripoli’de bulunan Luftwaffe üslerini
korumak için bulunduğu zannıyla alarm vermek için bir neden olmadığını bildirmiştir. Müttefik birlikleri şu anda Kuzey Afrika’dan Yunanistan’a gönderilmek üzere tahliye ediliyor. Müttefikler bunu yaparken Yunanistan’ın Almanlarca işgalini kışkırtacaklarına dair korku duyuyorlarsa da vazgeçmiyorlar.
Il Duce Mussolini, İtalyanların Kuzey Afrika’da çoğu esir düşen 200.000 kişiyi kaybettiğini açıklıyor: “İngilizlerin aksine, biz insanlara yalan söylemiyoruz.” Mussolini: “Büyük Britanya savaşı kazanamaz. Bunu mantıklı bir şekilde ispatlayabilirim” dedikten sonra İtalya’nın son kan damlasına kadar savaşacağını iddia ediyor.[2]
Kaliforniya Üniversitesi’ndeki bilim adamları, ilk defa Periyodik Tablodaki kimyasal olarak izole edilmiş element 94’i elde ediyor. Yeni elemente “Plütonyum” adını verdiler ve Nükleer füzyon oluşturmak için kullanılabileceğini tahmin ediyorlar. Berkeleyli kimyager Glenn T. Seaborg, “Plütonyum” adını seçti ve kötü bir kokusuna atfen İngilizce ‘kaka’ anlamındaki Pu’nun elementin sembolü olmasını önerdi.
Romanya’daki üslerden gelen Alman panzerleri gizlice Tuna’yı geçiyor: Almanya sessizce Bulgaristan’ı ve Yunanistan’ı istila etmeye hazırlanıyor.
Nazi askeri polisi Amsterdam sokaklarında dolaşıyor, Hollandalı Yahudileri dövüyor ve tutukluyor; 389 Yahudi buradan Alman toplama
kamplarına gönderilecek.
24 Şubat 1941 İngiliz generallerle yapılan sert tartışmaların ardından Yunanistan Başbakanı Alex Korizis, İngiliz birliklerinin Yunanistan’a girmesini ve İtalyan işgalcilere karşı mücadelede yardımcı olmasını kabul etti. Korizis, en az 100.000 Müttefik askeri ve tanklar talep ediyor, Yunanlılar İngiliz yardımını kabul etmelerinin Yunanistan’ın bir Alman işgaline yol açacağını ve 100 binden az askerin onlarla savaşmayacağını düşünüyor.
Rommel’in Afrikakorps’u bir Avustralya devriyesini Libya’da pusuya düşürdü. İngiliz İstihbaratı, Almanların Afrika’da büyük bir gücü olduğunu hala inkâr ediyor.
Hitler şimdi Münih’in gazisi Naziler’le bir konuşma yaparak, “Mart ve Nisan’dan itibaren düşmanlarımızın şaşırtılmaya hazır olması gerektiğini” ilan ediyor. Hitler: “Yeni bir dünya yarattık. Geleceğe fanatik bir güven duygusuyla bakıyorum. Bütün bir millet çağrımı cevaplıyor. Almanya yürümeye devam edecek!”
25 Şubat 1941 Nazi işgalcilerinin “Yahudilere yönelik korkunç zulümlerini” protesto etmek için, Amsterdam’ın tramvay çalışanları acil grev ilan etti. İşgal altındaki Avrupa’da Almanların Yahudilere karşı zulmüne karşı yapılan ilk protesto; Hollandalı Komünistler tarafından gerçekleştiriliyor, Komünistler tüm Amsterdam işçilerinin genel grevini istiyor.[3]
Gestapo gözetim raporları, Hitler’in dün yaptığı konuşmada erken zafer vaadi duyduğunu duyan Almanların Führer’e “güveninin yenilendiğini” kaydetti. Halk savaşın dört yıl daha süreceğinden korkuyordu.
Washington’daki gizli askeri görüşmelerden sonra, Amerikalı, İngiliz ve Kanadalı askeri planlamacılar “önce Almanya” konusuna karara vardılar: Mihver devletler ile savaşa girilirse Japonya’dan önce Almanya’yı yenmeye odaklanacaklar.
26 Şubat 1941 60’dan fazla Kraliyet Hava Kuvvetleri uçağı, dün gece Avrupa’nın en çok bombalanan şehirlerinden biri olan Fransız Brest limanına baskın düzenledi. Brest, Alman işgal filosunun İngiltere’ye saldırması için Kanal boyunca yelken açması için mükemmel bir yer olarak görülüyor.
Alman işgali altındaki Amsterdam’da tramvaylar, feribotlar, rıhtımlar, fabrikalar ve gemiler çalışmıyor: Nazi karşıtı grev başladı. Alman birlikleri, Amsterdam’da grev yapan Hollandalı protestoculara ateş açıyor: 9 kişi öldü, yüzlerce kişi tutuklandı. Hollandalı terzi Mientje Meijer: “Bütün Amsterdam’da işler durma noktasına geldi, çünkü Almanlar Yahudileri toparladı; greve katılmalıyız. Hollandalı protestocu Semmy Woortman: “Kaos. Bisiklete binmeye başlayan genç bir adam daha yeni öldürüldü. Beyninin bir ağaca sıçradığını gördüm.”
Afrika’da Müttefik ilerleyişi devam ediyor: İngiliz ve Nijerya birlikleri şimdi İtalyan Somaliland’ın başkenti Mogadişu’yu işgal ediyor.
27 Şubat 1941 Türkiye kıyısındaki küçük İtalyan adası Kastelorizo’ya (Meis, Kızılhisar Adası) 224 İngiliz komandosu çıkarma yapıyor. İngilizler Doğu Akdeniz’de İtalyanların kontrol altına alması için ilk adım olarak Kastelorizo’nun işgalini planlandılar. Adadaki 12 İtalyan asker ve polisi Kastelorizo’da esir alındığında hepsi çok şaşkın durumdaydı. Bununla birlikte telsizle tehlike sinyali göndermeyi başardıkalrı için İtalyan uçakları ve savaş gemileri İngiliz birliğini bombalıyor.
Nazi makamlarını Amsterdam’da sıkıyönetim ilan ediyor: Alman askerleri ve Hollanda Faşistleri grev yapanlara şiddet uyguluyor.
ABD Deniz Kuvvetleri komutanları, Hawaii’de Pearl Harbor’da bulunan filonun güvenliğinden endişe ediyor ve Japonların sürpriz bir saldırı tehlikesi olduğunu tartışıyor.
28 Şubat 1941 İtalyanlar adayı takviye birlik gönderince cephaneleri biten İngiliz komandoları geride 50 civarında ölü ve esir bırakarak Kastelorizo adasını tahliye ediyor. Churchill milletvekillerinin hükümete destek göstermesini talep etmesinin ardından, Meclis’te güven oylamasını alıyor: “Savaşın var olduğu gerçeğini gerçekten vurgulamalıyım.”[4]
Notlar
[1] https://kehilalinks.jewishgen.org/ciechanow/Eichmann_testimony.htm
[2] http://www.ibiblio.org/pha/policy/1941/410223a.html
[3] https://www.jewishvirtuallibrary.org/communists-call-for-strike-in-amsterdam-in-response-to-persecution-of-the-jews
[4] https://api.parliament.uk/historic-hansard/commons/1941/feb/27/business-of-the-house