PANDORA (Πανδώρα) Yunan Mitolojisinde Prometheus’un tanrılardan ateşi çalıp insanlara hediye etmesine kızıp hem Prometheus hem de insanoğlundan intikam almak isteyen Zeus’un emriyle ateş tanrısı Hephaistos ile Athena’nın topraktan yarattığı ilk kadının adıdır. Söylenceye göre ilk kadına Aphrodite güzellik, Apollon müzik, Hermes ikna yeteneği gibi özellikleri hediye etmiştir ki bu yüzden Pandora’nın adı Yunanca ‘bütün tanrıların armağanı’ anlamına gelmektedir.
Hesiod’a göre Prometheus’un erkek kardeşi Epimetheus, kardeşinin Zeus’tan armağan kabul etmemesi yönündeki uyarısını dikkate almamış ve Zeus’un gönderdiği Pandoranın güzelliğine kapılarak kadınla evlenmiştir. Pandora’nın beraberinde içerisinde ne olduğunu bilmediği her türlü kötülüğün olduğu bir küp ile birlikte koca evine gelmiştir. Kadın yeryüzüne ayak bastığı andan itibaren içini kemiren merak duygusunu yenemeyerek küpün ağzını açmış ve kötülüklerin yeryüzüne insanların üzerine yayılmasını sağlamıştır (Hesiod Theog. 571). Bununla birlikte kaçmadan önce küpün kapağını kapattığından en dipte bulunan umut dışarı çıkacak zamanı bulamamıştır. Söylencenin farklı bir varyasyonu ise küpün Zeus’un Epimetheus’un düğün hediyesi olup içinin iyiliklerle dolu olduğunu ama kadının kapağını erkende açınca tümünün havaya uçup tanrılar diyarına geri döndüğünü bildirmektedir. Pandora ile Epimetheus, sonradan kocası Deukalion ile birlikte –Eski Ahit’teki Nuh tufanını anımsatır biçimde- Zeus’un gönderdiği tufanda sağ kalmayı başaracak Pyrrha adlı bir kız çocuk sahibi olmuşlardır.