Makale: Özhan Öztürk
Argonautica (Yunanca Argonautika Ἀργοναυτικά), Yunan Mitolojisinde MÖ 3. yüzyılda Rodoslu Apollonius tarafından yazılmış epik bir Yunan destanının adı olup, İason ve Argonotlar adı verilen denizcilerin Argo gemisiyle Yunanistan’dan Karadeniz kıyısındaki Kolhis’e giderek altın postu geri getirmeleri sırasında yaşadıklarını konu almaktadır.
Argonautika Efsanesi
Argonautika öyküsünde Strabon’un Barbaların en büyük pazarı olarak andığı (VII, 4, 5) Karadeniz bölgesi yerleşimlerini sömürgeleştirme ve yeni ve ticaret yollarının keşfetme amacıyla gerçekleştirilmiş maceraların izlerine rastlamak mümkündür. Ayrıca MS 1. yüzyılda Romalı şairi Gaius Valerius Flaccus efsanenin bir başka versiyonunu yazmıştır. Homer çağı öncesine dayanan efsane çok sayıda çalışmaya ilham kaynağı olmuştur ki Euripides’in Medea adlı oyunu, Pindar’ın Pythian Ode, William Morris’in 1867 tarihli 7.500 satırlık İason’un Yaşam ve Ölümü adlı şiiri ile Robert Graves’in 1944 tarihli Gemi Arkadaşım Herakles romanı bunların en önemlileridir.
Argo Gemisi ve Argonotlar Seyahate Çıkışı
Efsaneye göre Teselya’da bulunan İolkos tahtını kardeşi Aison’un hakkı olmasına karşın zorla ele geçiren kardeşi Pelias, yerini almasından çekindiği yeğeni İason’u Yunanistan’ın en yiğit denizcileriyle birlikte efsanevi Altın Post’u ele geçirmesi için uzaklardaki Kolhis’e göndermiştir. Argo gemisi denize indirildiğinde tayfalar arasında olan kâhin İdmon gemideki herkesin geri döneceğini yalnız kendisinin seyahat sırasında öleceği kehanetinde bulunmuştur. Argo gemisi önce Lemnos adasına uğramış, gemiciler burada Aphrodite’in teşvikiyle tüm kadınların kocalarını öldürdüğü için yalnızca kadınların yaşadığını gören Argonautlar kadınlarla birleşerek çocuk sahibi olmalarını sağlamışlardır. Argonautlar, Samothrake adasından sonra, Hellespont’tan geçerek Kyzikos’un kral olduğu Dolionisler ülkesine varmış ve burada dostça karşılanmış onurlarına bir şölen bile düzenlenmiştir. Ertesi gece yola açılan gemi ters rüzgâr yüzünden yine Dolionisler ülkesine varmış ama halk onları tanımayıp Pelasgoslu korsanlar oldukları sanınca savaş çıkmış, çıkan çatışmada birbirini tanımayan İason istemeden kral Kyzikos’u öldürmüştür. Sabah olunca taraflar hatalarını anlamış, İason Kyzikos onuruna bir cenaze töreni düzenleyip, Dindymos dağına bir Kybele heykeli diktikten sonra Argo yeniden yola çıkmış ve Mysia sahillerine ulaşmıştır. Burada yolculuk sırasında sert kürek çektiği için küreği kırılan Herakles ormanda ağaç kütüğü bulmaya, Hylas adlı genç ise içme suyu aramaya gitmiştir. Hylas su perileri tarafından suya çekilip boğulunca gencin çığlıklarını duyan Polyphemos ile Herakles genci aramak için ormanda kalmış ve Argo gemisi onlarsız yoluna devam etmiştir. Argonautlar ertesi gün Bosphorus’un Trakya tarafında kıyıya çıkarak kör kâhin Phineus’un ülkesine ayak basmış ve kendisinden yolcukları hakkında kehanette bulunmasını istemişlerse de adam önce üzerindeki laneti kaldırmaları için yardım istemiştir. Kalais ile Zetes kâhinin yemek yemesine müsaade etmeyen yarı kuş yarı kadın Harpyleri kovalayıp bir daha adama musallat olmayacakları sözünü aldıktan sonra Phineus Çarpışan Kayalara (Symplegades) dikkat etmeleri ve kayaların arasından bir güvercin kullanarak geçmeleri tavsiyesinde bulunmuş ve gelecek hakkında diğer kehanetlerini bildirmiştir.
Kolhis’e Varış: Medeia ile İason’un Aşkı
Çarpışan kayaları Phineus’un önerdiği yöntemle geçerek Karadeniz’e çıkan Argo gemisi Batı Karadeniz kıyısında kral Lykos tarafından yönetilen Mariandynler ülkesine ulaşmış, burada bir yaban domuzu tarafından yaralanan kâhin İdmon ile dümenci Typhis ölmüş, dümene Ankeus geçmiştir. Karadeniz kıyısı boyunca türlü maceralar yaşayarak ilerleyen Argonautlar Kafkasya’da Phasis nehrinin ağzında yer alan kral Aietes tarafından yönetilen Kolhis ülkesine ulaşmayı başarmıştır. İason, tekneden inerek kralın huzuruna çıkmış ve amcası Pelias’ın kendisine verdiği görevi açıklamıştır. Kral, niyeti olmamasına karşın altın postu İason’un gerçekleştirilmesi imkânsız gibi duran zorlu işleri başarması durumunda verebileceğini söylemiştir. Kralın kızı Medeia, İason’a âşık olup kahramanın ateş püskürten toynaklı iki boğayı boyunduruğa vurmasına ve tarlaya ektiği Ares’in ejderhasının dişlerinden çıkan savaşçıları alt etmesine yardım etmiştir.
İason’un Altın Post ile Geri Dönüş Macerası
Aietes söz vermesine rağmen altın postu vermeye yanaşmadığı gibi Argo gemisini yakıp Yunanlı denizcileri de öldürmeye kalkışmışsa da İason Medeia’nın yardımıyla altın postu muhafız ejderhayı uyutup çalmış ve kızı da yanına alarak Argo gemisine binerek kıyıdan uzaklaşmıştır. Aietes’in gemileri Argo’nun peşine takılmışlarsa da Medeia yanına aldığı kardeşi Apsyrtos’u öldürüp parçalara ayırarak denize atmış, babasının adamları çocuğun parçalarını toplarken Argo arayı açmıştır. Argonautlara Korfu adasında yetişen Kolhisliler kızı ertesi sabah geri getirmek için kralın iznini almışlarsa da İason ile Medea’nın gece evlenince adadan elleri boş ayrılmıştır. Girit’e ulaşan Argo burada demircilik tanrısı Hephaestus tarafından yaratılan adanın koruyucusu bronz dev Talos’un saldırısına uğramışsa da Medeia adamı büyüleyince bronz tırnağını çıkarılan dev kan kaybından ölmüş ve Argonautlar Yunanistan’a dönmeyi başarmıştır.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016
Argonautlar Seferi, Argonautica EfsanesiArgonautica: Argonotların Altın post Peşinde Efsanevi Kolhis Yolculuğu |