Yunan Mitolojisi

Odysseus (Ulysses, Nanos)

Makale: Özhan Öztürk

ODYSSEUS Yunan Mitolojisinde Leartes (veya Sisyphus) ile Antikleia’nın oğlu, Penelope’nin kocası, Telemakhus’un babası Troyalı Helen’in taliplerinden ve Troya savaşının önde gelen Yunan savaşçı ve liderlerinden birisi olan maceraperest İthaka kralı aynı zamanda Odysseia adlı eserine adını evren efsanevi kahramandır. Latince ‘Ulysses’, Etrüskce ‘Nanos’ adlarıyla bilinen kahraman zekâsı ve kurnazlığıyla ön plana çıkmıştır.

Odysseus (Ulysses, Nanos) Kimdir?

Herakles’in arkadaşı İphitus’un kudretli yayını babası Eurytus’tan alan Odysseus,

Odysseus (Ulysses, Nanos)

zekâ ve gücünü daha çocukken göstermiş kendisini ziyarete gelen dede ve büyükannesini bir yabandomuzu saldırısından kurtarmışsa da dizinde hayat boyu taşıyacağı bir yara izi kalmıştır. Yetişkin bir erkek olduğunda babası Laertes tahtını Odysseus’a terk etmiştir. Kahraman gençliğinde Tyndareos’un kızı Helen ile evlenme girişiminde bulunsa da taliplerin çokluğundan umutsuzluğa düşmüş, Sparta kralı Menelaus’un kızı kazanmasından sonra Helen’in kuzeni ve İkaros’un kızı olan Penelope ile evlenmiş, bu evlilikten Telemakhus (Telemachus) adlı bir oğlu olmuştur. Yunanlılar arasında savaş istemeyen Odysseus, Tyndareos’a Helen’in taliplerine yapacağı seçime saygı duymaları ve seçilen talibe karısını elinden almaya kalkana karşı yardım edeceklerine dair yemin ettirmeyi önererek taliplerin sonradan aralarında anlaşmazlığa düşmemesini sağlamıştır. Paris, Helen’i kaçırdığında Menelaus karısını geri almak için zamanında söz veren taliplerin toplanarak kendine yardıma gelmesini istediğinde Odysseus savaşa katılmamak için deli rolü yapmışsa da henüz bebek olan oğlu Telemakhos’u sabanın yolu üzerine koyan Palamedes tarafından hilesi ortaya çıkarılınca istemeden de olsa gitmek zorunda kalmıştır.

Odysseus Troya Savaşında

Troya’ya on gemilik bir grubun komutanı olarak giden Odysseus ilk savaşta önemli

Odysseus, Troyalılardan palladiumu çalarken

bir rol oynamamış, sadece Telephos’un yarasının yarayı açan tarafından iyileştirilebileceği kehanetini yorumlamıştır. Başlangıçtaki isteksizliğine rağmen Troya kuşatması sırasında ise sadece yiğit bir savaşçı olarak değil, danışman ve elçi olarak da Yunan ordusuna büyük yarar sağlamıştır. Troyalı kâhin Helenus esir alındığında Yunanlılara savaşı kazanabilmeleri için Akhilles’in oğlu Neoptolemus’un askere alınması, Herakles’in yay ve okunun ele geçirilmesi ve Athena’nın Troya’yı koruyan heykeli Palladium’un elde edilmesi kehanetlerinde bulunmuş, Odysseus bu üç görevin de gerçekleştirilmesini sağlamıştır.  Ayrıca Troya prensi Paris ile karısını kaçırdığı Menelaos arasındaki teke tek dövüşün düzenleyicisi de odur. Odysseus, Troya savaşı sırasında Demokoon, Kairane, Alastor, Khromios, Alkandros, Halios, Noemon, Prytanis, Pidytes, Molion, Hippodamos, Hyperokhos, Deiopites, Thoon, Ennomos, Khersidamas, Kharops ve Sokos adlı Troyalı savaşçıları öldürmeyi başarmıştır. Bununla yetinmeyen kahraman son olarak Yunanlı savaşçıların bir tahta içerisinde kente girip, Troya’nın düşmesini sağlayan fikrin de sahibidir.

Odysseus’un 20 Yıllık yolculuğu ve İthaka’ya Dönüşü

Odysseus Troya’dan Homeros’un Odysseia destanında anlatılan tam 20 yıllık bir

Odysseus, ülkesine dönüp ünlü yayını kullanarak karısının taliplerini öldürmüştür

yolculuğun ardından ülkesine dönebilmiştir. Karısı, oğlu ve birkaç sadık hizmetkârı dışında herkes Odysseus’un Troya veya dönüş yolunda öldüğünü düşünmüş hatta sayıları yüz sekiz olan soylu taliplerin, hala güzelliğini koruyan Penelope ile evlenerek kahramanın sarayına ve mirasına göz koyduklarını görmüştür. Penelope Odysseus’un yolunu beklerken üç yıl boyunca kayınpederi Laertes’e bir kefen ördüğü bahanesiyle taliplerin hiçbirine olumlu cevap vermeden oyalamayı başarmıştır. Bununla birlikte dördüncü yılda bir hizmetçisi taliplere gerçeği söyleyince kadın kefeni bitirmek zorunda kalmıştır. Athena bir yandan delikanlılık çağına gelmiş olan Telemakhos’a vahiy göndererek babasının kaderini öğrenmesini isterken diğer yandan Odysseus’a domuz çobanı Eumaios’un yanında dilenci kılığında saklanmasını öğütlemiştir. Kahramanı tanımayan çoban Odysseus’un yokluğunda kentin durumunun kötüye gittiğini ve dönmesini dört gözle beklediğini anlatmasına rağmen Odysseus kimliğini gizlemiştir. Dilenci kılığına giren Odysseus, saraya gitmiş burada bekleyen taliplerce aşağılanırken karısı tarafından tanınmamıştır. Penelope hizmetçilerine dilenciye banyo yaptırılması ve rahat bir yatak verilmesini emretmiş, adamın ayaklarını yıkayan yaşlı hizmetçi Euryklea kahramanın çocukken Parnassus dağı eteklerinde domuz avı sırasında oluşan yarasını görünce şaşkınlıktan bayılacak gibi olmuş tam çığlık atacakken Odysseus kadının ağzını kapatmıştır. Penelope, dilenci sandığı kocasının yanına giderek “rüyasında bir kartalın tepeden süzülerek yirmi yazın üzerine çullanıp hepsini öldürdüğünü” gördüğünü söyleyen bunu yorumlamasını isteyince adam rüyanın gerçek olduğunu ve kocasının geri döneceğini söylemiştir. Kadın bunun üzerine taliplerden kocasının zamanında yaptığı gibi sırayla dizdiği on iki balta başının içinden Odysseus’un meşhur okuyla birer ok geçirmesini isteyeceğini, kazanan ile evleneceğini böylece kendisi ve oğlunu bu ıstıraplı bekleyişten kurtarmak istediğini söylemiştir. Ertesi gün Penelope taliplere Odysseus’un yayını getirerek yarışma kurallarını açıklarken Telemakhos’da sarayın salonunu yarışma için hazırlamıştır. Talipler hevesle işe koyulsa da değil hedefi vurmak çoğu yayı germeyi bile başaramaz. Taliplerin iki önemli isminden Eurymakhos başarısız olunca diğeri Antinous yarışmaya ertesi gün devam edip eğlence faslına geçilmesini önermiştir. Odysseus yarışmaya kendisinin de katılmak istediğini bildirince taliplerin aksine Penelope başvuruyu onaylarsa da Tlemakhos tarafından odasına gönderilmiştir. Odysseus, yıllardır kullanmadığı yayını eline alıp on iki balta ucunun arasında geçirmeyi başardıktan sonra şaşkınlık içinde kalan taliplerden Antinius’un gırtlağına ikinci bir ok fırlatmıştır. Talipler kahramanın etrafını sarınca Odysseus kimliğini açıklamış, oğlu ve iki sadık adamıyla birlikte kalabalık grupla savaşmaya başlamıştır ki Athena imdadına yetişip tüm hasımların teker teker yere düşmesini sağlamıştır. Odysseus bu olayın ardından kendisini karısına ve babasına tanıtarak ülke ve ailesini yeniden kazanmıştır. Yıllar sonra büyücü Kirke’den doğan oğlu Telegonos babasını bulmak için İthaki’ye gelmiş burada Odysseus’un sürülerini güden çobanlarla kavga ederken, adamlarının yardımına gidince Odysseus kendini tanımayan oğlu tarafından öldürülmüş, kahramanın cesedi Kirke’nin yanına götürülmüştür.

Odysseus, atletik yapılı, bilge, kurnaz ve cesur bir karakter olarak Eski Yunan’da ideal bir erkekte olması gerektiği düşünülen tüm özelliklere sahip olarak tasvir edilmiştir.

ODYSSEUS’UN YAYI

Yunan Mitolojisinde Olağanüstü büyüklükteki bu yayı tek gerebilen kişi sahibi Odysseus olup, kocasının öldüğünü sanan Penelope sayıları yüz sekizi bulan taliplerine bu yayı gerebilen kişi ile evleneceğini bildirmiştir. Bununla birlikte yoksul bir yabancı kılığında geri dönen Odysseus dışında kimse yayı germeyi başaramamıştır.

Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016

Ayrıca Oku: Homeros’un Odysseia destanı

AyrıcaOku: Troya Savaşı ve Troya Atı