Halkbilim Mitoloji

Yılan: Folklor ve Mitolojide Yılan tanrılar, yılan tapımı ve yılanlarla ilgili inançlar

Makale: Özhan Öztürk

Neredeyse tüm halkların folklor ve mitolojisinde önemli ölçüde yer alan yılanların deri değiştirme yetenekleri ölümsüzlükle, yuvalarını toprak altında yapmaları ve sürünerek ilerlemeleri ise öteki dünya ile özdeşleştirilmelerine sebep olmuştur.

Yakındoğu Mitolojisinde Yılan

Eski Babil’de birbirine sarılmış yılanlar bereket ve şifacılık ile özdeşleştirilmekteydi. Sümer gökyüzü tanrıçası İnanna‘nın ellerinde tuttuğu ve fallusu temsil ettiği sanılan yılanlar tanrıçanın erkekler üzerindeki egemenliğini vurgulamaktaydı.

Mısır Mitolojisinde Yılan

Eski Mısır’da kendi kuyruğunu yutan yılan figürü Ouroboros ise mükemmellik ve sonsuz hayat döngüsünü ifade eden mistik bir semboldü. Ayrıca Horus, Amun-Ra ve Osiris’in düşmanı kabul edilen dev yılan Apophis güneşin doğmasını engellemeye çalışmaktaydı.

Yunan Mitolojisinde Yılan

Söylenceye göre Yunan şifa tanrısı Asklepius yılanların kendilerini iyileştirmek için bitkileri kullanmasını izlerken şifacılığı keşfetmiş olup, 16. Yüzyıldan bu yana Asklepios’un kadukeus adı verilen –tıpkı Babil’deki gibi- üzerine iki yılan dolanmış asa tıp mesleğinin sembolü kabul edilmektedir. Yunan mitolojisinde daha az tehlikeli ama önemli bir yılan da Amphisbaena olup, bedeninin iki ucu birbirine benzemekten bu yılan ortadan ikiye bölündüğünde bile parçalar yeniden birleşebilmekteydi. Ayrıca Minos ana tanrıçası ellerinde yılanlarla tasvir edilmekte olup, bu yönüyle Sümer tanrıçası İnanna ile ilişkili olduğu sanılmaktadır.

Afrika Mitolojisinde Yılan

Bazı bölgelerde kutsal kabul edilip, şifa, yağmur ve gökkuşağıyla ilişkilendirilen yılanın ağzı bereketin sembolü olarak kabul edilmektedir. Gine’de yaşayan Baga halkı piton yılanlarını reenkarne olmuş ataları olarak görmektedir.

Hıristiyan Mitolojisinde Yılan

Havva’nın yasak meyveyi tatmasının sebebi olarak gösterilmekte, kötülük ile özdeşleştirilmektedir.

İskandinav Mitolojisinde Yılan

Midgard yılanının dünyaya dolandığına inanılmakta olup, söylenceye göre bir gün denizde balık tutan yıldırım tanrısı Thor bilmeden bu yılanı bir ucundan yakalayınca dev bir balık tuttuğunu zannetmiştir. Midgard yılanı dışında Dünya Ağacı Yggdrasil’in köklerini kemirerek yok etmeye çalışan ve Cesetlerin Parçalayıcısı olarak anılan Nidhogg efsanevi diğer bir yılandır.

Melanezya Mitolojisinde Yılan

Okyanusta yaşayan Âmâm devasa bir yılan olup, inanışa göre bu yılanın bulandığı

Yılan tanrı Chiang Mai, Tayland

yöne doğru giden denizciler yollarını kaybetmektedir.

Hint Mitolojisinde Yılan

Vedik dönemde tanrıların düşmanları olarak tasvir edilen ve özellikle İndra tarafından öldürülen bu hayvanlar Sanskritçe ahi adıyla bilinmekteydi. Bu dönemin en önemli yılanları Vritra adlı kuraklık iblisi ile Ahi Budhnya adlı derinliklerin yılanıdır. Yılanlar Atharveda sonrasında yarı tanrı olarak görülmüş, özellikle nagalar pek çok destana konu olmuşlardır. Ayrıca başlangıç okyanusunda kıvrılmış bir yılan üzerinde uyuyan Vişnu’da yılan ile özdeşleştirilmekteydi. Vedik döneme ait bir söylencede Nagaların lideri olan bin başlı yılan tanrının Bala-Rama’nın ölümünden hemen önce ağzından çıktığına anlatılmaktadır.

Yahudi Mitolojisinde Yılan

Yeni Ahit’in tersine Eski Ahit’te yılan kötülük ile özdeşleştirilmemektedir. Musa, Yahudileri çölde yılanların istilası ve zehirli ısırıklarından korumak için pirinçten bir yılan heykeli dikmiş olup (Sayılar 21: 5-9) bu geleneğin Sümer tanrısı Nin-gis-zida tapımıyla ilişkili olduğu sanılmaktadır. Nehusthan adıyla bilinen pirinç yılan bir süre kullanıldıktan sonra İsrail halkı tarafından tapınılıp tütsüler yakılmasından hoşlanmayan Hezekiah tarafından yok edilmiştir (2 Krallar 18: 14).

Aztek Mitolojisinde Yılan

Quetzalkoatl (yeşil tüylü yılan) yılan formunda bir tanrıdır.

Pers Mitolojisinde Yılan

Kötü ruh Ahriman da sık sık yılan formuna bürünmekte olup, yılan genellikle kötülük ve hastalık getiren bir varlık olarak görülmekteydi.

Türk Mitolojisinde Yılan

Pek çok destanda ev iyesi yılan formunda tasvir edilmekte bu yüzden Anadolu’da evlerde rastlanılan yılanları öldürmekten kaçınılırdı.

Mitolojide Önemli Yılanlar

Bkz.  Nagalar, Şerkano, Kekrops, Lakmu, Erekheus, Basiliks, Asklepios

DÜNYA FOLKLORUNDA YILAN

YILAN ile EĞE
YILAN ile EĞE

Dünyanın pek çok bölgesinde çeşitli varyantlarına rastlanılan bir Ezop masalının adı olup, demirci dükkânına giren bir yılanın üzerinden geçerken tırtıklarıyla kendini rahatsız eden eğeyi ısırmasına rağmen zarar verememesini konu almaktadır. Lokman Hekim’in Arapça varyantlarında yılanın yerini fare almışsa da öykünün diş geçiremeyeceğin nitelikteki varlıklara ısrarla saldırmanın zararının sadece kendine olduğu kıssadan hissesi değişmemektedir.

YILAN KOCA

Pek çok kültürde bir kadının bilerek veya bilmeden bir yılanla evlenmesini konu alan masallar bulunmakta olup, evliliğin ardından büyü etkisindeki adam yılan formunu terk ederek insana dönüşmektedir.

YILAN ÖLDÜRMEK

Anadolu’da bir yılanı öldürüp ağaca asmanın yağmur yağdıracağına, yılan eğer dereye atılıp kaybolursa durumunda ise ortalığı sel basacağına inanılmaktadır. Yine Anadolu’nun bazı yörelerinde ölen düşmanların ruhunun yılanlara geçtiği bu yüzden öldürülmeleri gerektiğine inanılmaktadır ki bu söylence yılanın öteki dünya ile ilişkilendirilmesi inancından kök almaktadır. Yunan tanrısı Apollo’nun ilk işlerinden birisi Delphi tapınağını kurmadan önce Python adlı dev bir yılanı öldürmesidir. Herakles’ten nefret eden tanrıça Hera beşikteki kahramanı öldürmesi için üzerine 2 yılan göndermişse de bebeklik çağında olmasına karşın yılanları boğmuş, yetişkinlik döneminde de görevlerinden birisinde 9 başlı korkunç yılan Hydra’yı öldürmeyi başarmıştır. Bazı Afrika kültürlerinde piton gibi bazı yılan türleri kutsal kabul edilmekte ve öldürülmesi cinayet suçuyla eş değer tutulmaktadır ki bu inanış geçmiş yılan tapınımının izleri olarak değerlendirilmelidir.

YILAN TAPINIMI

Yılan bazı kültürlerde tanrı olarak kabul edilmiştir ki aynı zamanda insanlara medeniyet getiren, sanat, bilim öğretip mısır sağlayan kültürel kahraman Aztek tanrısı Quetzalkoatl ile Maya varyantı Kukulkan tüylü bir yılan formunda tasvir edilmekteydi. Eski Mısır’da kobra görünümlü tanrıça Renenutet çocukların ve firavunun koruyucusu kabul edilirken, yılan tanrı Nehebkau ölüler dünyasının girişini korumaktaydı. Avustralya Aborijinlerinin inanışında Gökkuşağı Yılanı Wollunqua’nın kendi kendini yarattığına inanılırken, Eingana adlı yılan ise yeryüzü, su ve yaşayan tüm canlıları yaratan bir ana tanrıça olarak görülmektedir. Hint mitolojisinde Naga adı verilen yılan insanlar yarı tanrı olarak görülmekteydi.

YILANI YENMEK

Laz halkının inanışında bir kişinin alabalık ya da denizde tutulan mevsim balıklarından birisini yemeden bir yılan görmesi halinde o kişi için yılın şansız geçeceğine inanılmaktadır. Lazca ‘Zizilaşi Gecginu’ olarak bilinen inanışa göre kişinin yılandan kaçılması ya da öldürülmesi sonucu değiştirmemektedir. Bu inanışın pratik nedeni çocukların balık yemesi ve tutmasına yardımcı olmaktır. Bu gelenek Trabzon ve civarında bahar mevsiminde ilk kelebeği gören kişinin kelebek yukarı doğru uçuyorsa yılın iyi aşağı doğru uçuyorsa kötü geçeceğine ya da sabah kuku adlı kuş ötmeden uyanmanın o günün iyi geçeceğine yorulması gibi inanışlarla benzerlik göstermektedir.

Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016