1943

1 -15 Eylül 1943: İtalya gizlice Müttefiklerle barış antlaşması yapıyor

1 Eylül 1943 Kızıl Ordu tankları, Kursk çevresindeki yenilgilerinden sonra geri çekilen Almanları kovalarken, Ukrayna’nın Donets bölgesinde şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Alman Ulaştırma Bakanlığı, hayati savaş çalışmaları dışında atlı araçların sivil kullanımını yasakladı: Mihver savaş makinesi askeri nakliye için daha çok atlara güveniyorsa da beygir gücü hızla tükeniyor. Alman askeri taşımacılığının %80’i atlarla yapılıyor. 322 Alman tümeninden sadece 52’si mekanize edildi ve ordunun geri kalanın kullanımı için 2,5 milyon kadar at gerekiyor. Bu yüzden Avrupa neredeyse atlardan arındırılıyor.

Eylül 1943 Dünya Haritasında Müttefikler ve Mihver Devletlerinin pozisyon ve sınırları (New York Times Gazetesi)

Dört yıl önce bugün, Alman kuvvetleri Polonya’yı işgal etti ve sonradan 2. Dünya Savaşı olarak anılacak savaşı başlattı. Bu dört yıl içinde bu çatışma dünyaya yayıldı, milyonlarca insanı öldürdü ve tüm dünyayı savaş alanına çevirdi.

2 Eylül 1943 18 yaşındaki Seweryn Klajnman liderliğindeki 14 Yahudi mahkûm Treblinka imha kampından kaçtı. Ukraynalı bir SS muhafızını levye ile öldürdükten sonra, Klanjman Nazi üniformasını giydi. Klanjman diğer mahkûmları sözde silah zoruyla kapılardan dışarı çıkardı ve onlara emirler yağdırdı.

3 Eylül 1943 İngiliz 8. Ordusu, İtalya anakarasının yarınki planlanan işgali için Sicilya’daki çıkarma gemisinde toplanıyor. Sicilya’nın fethi tamamlandıktan sonra, Müttefikler İtalyan yarımadasını işgale başlıyor: “Baytown Operasyonu” ile İngiliz birlikleri Sicilya’dan Calabria‘ya taşınıyor.

İtalyan hükümeti adına, General Giuseppe Castellano, Sicilya’daki Müttefik güçlere teslim olduğuna dair bir belgeyi gizlice imzalıyor Belge  “Müttefikler için en elverişli bir zamanda” kamuoyuna duyurulacak…

4 Eylül 1943 Diktatör Mussolini‘nin görevden alındığı ve gözaltında tutulduğu, bombardıman uçaklarının Roma‘yı vurduğu ve Müttefik birliklerin şimdi İtalya’yı işgal ettiği bir dönemde, Kral Victor Emanuel ve hükümeti Müttefiklere direnmenin boşuna olduğuna karar verdi. “Cassibile Mütarekesi”ni kabul etmeden önce, İtalyanlar, Alman birliklerine karşı Müttefik yardım vaatleri arayarak ertelemeye çalıştılar. Bugün Roma’ya yapılacak bir Amerikan 500 bombardıman uçağı saldırısı planlanmıştı ancak İtalyanlar 3 Eylül’de Cassibile’de anlaşmayı imzaladıktan sonra iptal edildi. Anlaşmayı metni, Birleşik Devletler ve Büyük Britanya Hükümetlerinin yetkisiyle ve Birleşmiş Milletler’in çıkarına hareket eden Müttefik Kuvvetler Başkomutanı General DWIGHT D. EISENHOWER tarafından İtalyan Hükümeti Başkanı Mareşal PIETRO BADOGLIO’ya sunulmuş o da kabul etmişti.[1]

5 Eylül 1943 Müttefik birlikler Sicilya’dan Messina Boğazı’nı geçerek İtalya’nın güney ucundaki hayati limanları ele geçirdi. İngiliz ordusu, Calabria’da karşılarında ciddi bir güç olmadığından yavaş yavaş ilerliyor: Çıkarma gemileri geldiğinde hafif bombardımana rağmen, İtalyan ordusu Müttefik işgalcilere saldırmamak için gizli emir aldığından müdahale etmiyor.

6 Eylül 1943 Almanlar, İtalya Mussolini’nin devrilmesinden sonra bile Mihver paktını bozmama sözü vermesine rağmen, İtalyan hükümetinin Müttefik güçlerle gizlice barış anlaşması imzaladığını ortaya koyan gizli telgrafları ele geçirdi.

7 Eylül 1943 Winston Churchill, Başkan Roosevelt ile bir konferans için ABD’ye giderken Harvard Üniversitesi’nden fahri diploma almak için mola verdiğinde Amerika Birleşik Devletleri ile Birleşik Krallık arasında “özel bir ilişki” olduğunu söylüyor. Churchill: ‘dünya anarşisini mi yoksa dünya düzenini mi seçecek olan “İngilizce konuşan halklar” arasında ortak bir bağ var…

Churchill gibi, ABD propagandası da Amerikalıları faşizme karşı müttefikleriyle dost olmaya teşvik ediyor: İngiliz, Kanadalılar, Avustralyalılar veya Ruslar…

8 Eylül 1943 Ukrayna’yı kömür, tahıl ve keresteden arındırmakla yetinmeyen Nazi işgalcileri trenler dolusu verimli kara toprağı (“chernozem”) bile Reich’a gönderiyor.

Ukrayna, Mihver birliklerinden geri çekilirken harap oluyor: SS komutanı Himmler, geri çekilen Almanlara “araziyi yakmalarını” emrediyor… Ukrayna’da tek bir kişi, sığır, bir ton tahıl, bir demiryolu bile bırakmayın… Düşman tamamen yanmış bir ülke bulmalı.” Birkaç yıl önce Almanlar ülkeyi işgal ettiğinde de Stalin benzer bir emir vermişti.

Ukrayna’da geri çekilen Almanlar 18.000 milden fazla demiryolunu yok etti, mayınları sular altında bıraktı, kuyuları zehirledi ve 1 milyondan fazla evi yaktı.

9 Eylül 1943 İtalyan hükümeti Müttefiklerle 5 gün önce Sicilya’da gizlice imzalanan ayrı bir barış anlaşması yaptıklarını açıklıyor. Şaşkın durumdaki İtalyan birliklerine, Müttefik işgalcilere direnmemeleri emredildi. İtalyanlar kuzeye doğru ilerleyerek, İngiliz ve Amerikan çıkarma alanlarından uzaklaşıyorlar; savaş esirlerini yöneten gardiyanlar görevlerini bırakıyor.

Alman ordusu, yeni Roma hükümetinin Müttefiklere teslim olmasını “ihanet” olarak ilan ederek kuzey İtalya’yı işgal etti. Almanlar, İtalyan birliklerini silahsızlandırıyor ve askeri tesisleri ele geçiriyor. ABD’nin İtalya’yı işgali olan Çığ Operasyonu, İtalyan hükümetinin teslim olması nedeniyle Salerno’da  direniş görmeden başladı.

10 Eylül 1943 Halihazırda İtalya’da konuşlanmış olan Alman birlikleri, eski Mihver müttefiklerine karşı “Achse Operasyonu”nu başlattı ve 100.000 İtalyan askerini ele geçirdi.

11 Eylül 1943 İtalyan hükümeti ve kraliyet ailesi, ilerleyen Alman kuvvetlerinin önünde Roma’dan kaçtı. İtalyan birlikleri şehri Wehrmacht’tan korumaya çalışıyor.

12 Eylül 1943 ABD paraşütçüleri Pasifik’teki ilk büyük hava saldırısını başlattı, binlerce paraşütçü Yeni Gine’de Japonların elindeki Nadzab limanına indi.

Bir planör baskınında, Alman komandoları, tutuklu diktatör Mussolini’yi, Appenine dağlarında yüksek Gran Sasso‘daki bir otelde İtalyan hapishanesinden kurtardı. Alman birliklerini otele yönlendiren Skorzeny, “Il Duce, Führer beni seni serbest bırakmam için gönderdi!” dedi. Mussolini: “Arkadaşımın beni terk etmeyeceğini biliyordum” dedi. Hitler tarafından şahsen seçilen Elit Waffen-SS komando Otto Skorzeny, Mussolini’yi geri almak için Alman baskınını planladı. Luftwaffe paraşütçüleri, İtalyanları tam bir gafil avlayarak muhafızları ateş etmeden silahsızlandırıyor.

13 Eylül 1943 Wehrmacht birlikleri Roma’yı ele geçirdi ve General Albert Kesselring tüm İtalyan topraklarını artık Alman askeri kontrolü altında ilan etti. 4 gün içinde Almanlar bir milyondan fazla İtalyan askerini silahsızlandırdı ve savaşanları yendi.

Alman birlikleri tarafından İtalyan hapishanesinden kurtarılan faşist diktatör Mussolini, Viyana’daki bir Nazi kutlama törenine uçtu.

Almanya Dışişleri Bakanı Joachim Von Ribbentrop ise müzakere edilen bir SSCB-Alman barışını güvence altına almayı umarak Sovyet diplomatlarıyla müzakereler için gizlice İsveç’e uçmayı talep etti. Hitler bu girişime izin vermeyi reddediyor.

14 Eylül 1943 İtalyan hükümetinin Almanlar tarafından devrilmesiyle, İtalya’nın geri kalan Donanması gemilerini teslim etmek için Akdeniz’deki Müttefik limanlarından biri olan Malta’ta gitti. Tunus’taki Müttefik limanına kaçmaya çalışan İtalyan savaş gemisi Roma ise Alman güdümlü gemi karşıtı kayma bombası Fritz-X bombalarıyla vuruldu. Roma’nın cephaneliği patlayınca 1.393 İtalyan denizci öldü. Yeni konuşlandırılan bir Alman silahı olan Fritz-X güdümlü bombası, Sicilya çevresindeki Müttefik savaş gemileri arasında hasara yol açıyor. İlk hassas güdümlü füze olan Fritz, Luftwaffe uçaklarından fırlatıldıktan sonra gemileri yıkıcı bir etkiyle vurmak için telsizle kontrol edilir.

Alman birlikleri, İtalya’nın Müttefik işgaline karşı bir karşı saldırı başlattı, Salerno sahiline doğru ilerledi ve Amerikan kuvvetlerini süpürmekle tehdit etti.

15 Eylül 1943 Yunan adalarında, Alman ve İtalyan birlikleri savaşıyor. Rodos’ta, eski İtalyan işgal kuvvetleri adada üç günlük bir mücadelenin ardından Almanlara teslim oldu. Rodos’taki 39.000 İtalyan askeri, komutanları Amiral Campioni teslim olduktan sonra yaklaşık 7000 Alman tarafından yenilgiye uğratıldı. İtalyan birlikleri işin başında, Almanların teslim olduğunu sanıyordu.

Josef Stalin ile Rus Ortodoks Kilisesi’nin üst düzey piskoposları arasındaki görüşmeden sonra, SSCB, “Sovyet devletinin meşruiyetini” sorgulamamaları koşuluyla, Ortodoks din adamlarının örgütlenmesine yönelik yirmi yıllık Komünist yasağı kaldırdı. Kızıl Ordu, Almanların kapatılan kiliseleri yeniden açtığı Sovyet topraklarını yeniden ele geçirirken, Stalin Rus Ortodoks Kilisesi’nin desteğini kazanmakla ilgileniyor. Yeni Patrik, 1923’ten bu yana ilk kez Komünist politikayı desteklemeleri şartıyla seçiliyor.

Notlar

[1] http://ibiblio.org/pha/war.term/093_01.html