Türk Tarihi

Xiongnu (Hsiung-nu) Asya Hunları ve İlk Türk Devleti mi?

Xiongnu veya Hsiung-nu (Çince: ‘匈奴’okunuşu: Şiong-nu), Eski Çince metinlere göre Doğu Asya Bozkırlarında yaşayan göçebe halklardan oluşan bir konfederasyonun adı olup, MÖ 209’da Mao-tun Chanyu[1] adlı bir lider tarafından kurulmuştu[2]. MÖ 2. yüzyılda bugün Moğolistan olarak bildiğimiz ancak Sibirya, Gansu ve Sincan’ın bir kısmını da kapsayan Xiongnu imparatorluğu kuzeydoğu Orta Asya bozkırlarında baskın bir güç haline gelmişse de ömrü MS 1. yüzyılın sonlarında tamamlanmıştır. Arekolojik verilere göre Xiongnu halkı bugünkü Mançurya ve İç Mogolistan (Ordos; Xigoupen), Kuzey Mogolistan ve Güney Sibirya’da (Tuva, Noin-ula Dagları, Güney Baykal Bölgesi, Selenge ve Orhon…

Oku
Yunanistan Tarihi

Arşimet’in Devasa Nakliye Gemisi Syracusia

Syracusia[1], MÖ 3. yüzyılda Archimedes (Arşimet) tarafından tasarlanan eski bir yelkenli geminin adı olup,farklı kaynaklara göre 55 veya 110 m uzunluğuyla Antik Yunanistan’da inşa edilmiş en büyük nakliye gemisi olduğu sanılmaktadır[2].  Çok sayıda kulenin yanı sıra, Atlas heykelini barındıran güverte,  spor salonu, okuma odası, kütüphane ve hatta bir tapınağı barındıran dev gemi selvi ve narenciye ağacından ahşap oymaların yanı sıra zarif fildişi ve İlyada destanın tasvir edildiği mozaik dekorasyonu ile ünlüydü. Sicilya limanları için çok büyük olduğu için Syracuse‘dan (Siraküza) Mısır’daki Ptolemaios Krallığı’nın limanı İskenderiye’ye gönderilmiş burada III. Ptolemy Euergetes’e…

Oku
Ortadoğu Mitolojisi Ortadoğu Tarihi

Bereketli Hilal

Bereketli Hilal, radyokarbon tarihleme verilerine göre MÖ 9. binyılın başlarından itibaren Orta Doğu ve Akdeniz havzasında avcı-toplayıcı grupların ilk yerleşik tarım topluluklarına dönüşmesine[1] ev sahipliği yaptığı için “Medeniyetin beşiği” olarak da adlandırılmaktadır. Günümüzün Irak, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Ürdün, Mısır’ın kuzeydoğu ve Nil vadi bölgelerinin yanı sıra Türkiye’nin güneydoğusu ve İran’ın batısını da kapsayan hilal formunda bir bölgenin adıdır[2]. Bölgenin iklim ve coğrafyası tarıma elverişli olduğundan avcı-toplayıcı toplumlar burada yerleşik topluluklara dönüşmüşlerdir[3]. İklim yarı kurak olmakla birlikte Mezopotamya’da Dicle ve Fırat Nehirlerinin, Mısır’da ise Nil nehrinin oluşturduğu nem ve tarım…

Oku
Söyleşiler

Mustafa Yoker ile ‘Suriçi’nde Kayıp Zamanlar’

Gazeteci Mustafa Yoker ile ‘Suriçi’nde Kayıp Zamanlar’ adlı İstanbul tarihi konulu kitap serisi bağlamında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik İstanbul’un Suriçi’nde doğup büyümüş birisi olarak yakın zamana kadar İstanbul’a göçle gelen ancak İstanbul adabına yakışmayan davranışlar içinde bulunanları uyarmak için “Hemşerim burası İstanbul, başka İstanbul yok!” denildiğini çok iyi hatırlıyorum. Kitaplarınızda 1950’li 60’ 70’li yıllarda Suriçi semtlerinde geçen çocukluk ve ilk gençlik yıllarınızı anlatıyorsunuz, İstanbul’un yaşamı bugünkü İstanbul’dan çok mu farklıydı?

Oku
Roma Tarihi

Pax Romana, Pax Augusta (Roma Barışı)

Pax Romana (Latince “Roma Barışı”) veya Pax Augusta, Roma imparatorları Caesar Augustus (M.Ö. 27- MS 14) döneminden, iyi imparatorların sonuncusu kabul edilen Marcus Aurelius’un (MS 161-180) ölümüne dek Akdeniz dünyasında 200 yıldan fazla süren hüküm süren barış ve istikrar halini tanımlamak için kullanılmaktadır. Romalılar ‘barışı’ savaşın yokluğu olarak değil, tüm rakipler yenildiğinde ve direnme yeteneğini yitirdiğinde ortaya çıkan durum olarak görmüşlerdir. Augustus’un çabası, Roma halkını savaş olmadan elde edebilecekleri refahın İmparatorluk için riskli bir savaşla savaşırken kazanılan potansiyel servet ve onurdan daha iyi olduğuna ikna etmekti.

Oku
Yunanistan Tarihi

Agora, Atina Agorası

Agora[1], Eski Yunanca “toplanma yeri” veya “toplanma” anlamına gelmekte olup, Antik Yunan şehir devletlerinin merkezinde kentte özgür doğan vatandaşların kral veya konsey halka ilan edilen duyuruları dinlemek, askeri seferler için toplanmak veya siyaseti tartışmak için bir araya gelebileceği kamusal alanı ifade etmekteydi. Sonraki dönemlerde ise Yunancadaki bugün kullanılan ‘pazar yeri‘ anlamına genişleyerek, tüccarların ürünlerini koloniler arasında satmak için tezgâh veya dükkanlarının yer aldığı ayrıca atölye çalışmaları yapan zanaatkarların mallarını üretip, sattıkları genellikle çadırlı açık hava pazarını tanımlamaya başlamıştır. Sonuç olarak en başından itibaren Yunan şehir devletlerinde agora fiziksel, sanatsal, dini…

Oku