Habermani (Ermeni Mitolojisi)
Habermani Ermeni Mitolojisinde Toprak Ana’nın oğlu olan yılan tanrının adı olup, zamanla masal kahramanı büyücü bir prense dönüştürülmüştür.
Habermani, bir gün yılan kılığında yaşlı bir karı-kocanın odunluğunda saklanmış ve yaşlı adamın taşıdığı odunlarla birlikte kulübeye girmiştir. Akşam olduğunda odunların arasından çıkan yılan, yaşlı adamdan ülkenin kralının huzuruna çıkarak kızını kendisine istemesini emretmiştir. Adam isteksizce de olsa saraya gitmiş denileni yapınca bir yandan gülüp diğer yandan adamın cüretine kızan kral tarafından kızını ancak bir saraya gelin gönderebileceğini söyleyerek ülkesinde bir saray inşa edemezse adamın kafasını kestirmekle tehdit etmiştir. Adam korkuyla evine döndüğünde yılan ona bir kuyunun yerini tarif ederek içine “Toprak Ana! Habermani’nin yardıma ihtiyacı var” diye bağırmasını söylemiştir. Yaşlı adam denileni yaptıktan sonra evine döndüğünde yerinde büyük bir saray olduğunu görmüştür. Kral sarayı ziyarete geldiğinde şaşırmış ama kızını vermemek için sırasıyla saraya bir bahçe, iki saray arasına serilen halı ve 7 görünmez ozan getirmesini istemiş aynı kuyuya gidip bağıran yaşlı adam her isteği yerine getirmeyi başarmıştır. Kral damat adayının yılan olduğunu görmesine rağmen sözünden dönmemiş ve evliliğe izin vermiştir. Habermani, prensesle yalnız kaldığında insan formunda görünmüş ve kıza sırrını başkalarına açıklarsa ortadan kaybolacağını söylemiştir. Bir süre sonra kralın düzenlediği bir mızrak atma turnuvasına mavi zırhlar içerisinde insan formunda katılan Habermani turnuvanın galibi olunca heyecanlanan prenses yanındaki kadınlara galibin kocası olduğunu açıklayıp sözünü bozmuştur. Habermani ve sarayı birdenbire ortadan kaybolurken adam son anda karısına 7 yıl boyunca ayağında demir bir ayakkabı ile dolaşıp yılda 7 kale ziyaret ederse kendisini görebileceğini söyleyebilmiştir. Prenses sırasıyla Kil, Kristal, Bakır, Demir, Çelik, Gümüş şehirleri gezdikten sonra ‘Altın Şehir’de Habermani’nin izine rastlamıştır. Ağır yaralı olan Habermani burada cadı bir kadın tarafından esir tutulmakta ve tedavi edilmesi karşılığında cadının kızıyla evlenmeye zorlanmıştır. Prenses kim olduğunu bilmeyen cadının kızına kuyudan su almasına yardım ederken fark ettirmeden su kovasının içerisine sihirli yüzüğünü atmış, sudaki yüzüğü bulup parmağıma takan adam birdenbire iyileşmiştir. Bununla birlikte cadı prensesi birkaç kez imkânsız görevler vererek öldürmeye çalışmış ama kız her seferinde Habermani’nin zekâsı ve yardımıyla kurtulmayı başarmıştır. Cadı sonunda Habermani ve karısını bırakmaya ikna olmuş, çift ülkelerine döndükten sonra insan formundaki Habermani karısıyla mutlu bir hayat sürmüştür.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016