Makale: Özhan Öztürk
Laodikea[1] veya Laodikea Pontika bugünkü Samsun ilinin bir ilçesi olan Ladik’in bulunduğu yerde, Amisos’un güneybatısında ve Stiphane Limne[2] Gölü’nün batısında tepeler üzerine kurulmuş antik kentin adıdır[3].
Ladik Adı, Arkeolojisi ve Antik Çağ Tarihi
Yunan mitolojisinde Niobe’nin kızı ve Elektra’nın lakabı olan Laodikea adı Makedon kökenli Selevkos hanedanına mensup pek çok kadın tarafından taşınmasına karşın Suriye, Phrygia, Media, Combusta, Libanum, Arkadia, Phoenicia ve Irak’ta da aynı isimde Helen kentleri bulunmaktaydı. Tarihin babası Herodot’da Delosluların Hyperborlu bakire bir kıza verdiği isim olarak Laodike adını anmıştır[4]. Türk Tarih Kurumu’nca 1940-1941 yıllarında Yük Tepe (Salur Tepe) ve Höyük Tepe’de yapılan kazılarda Ladik civarında İlk Çağ’dan itibaren insan yerleşimi olduğu ve Hitit döneminde sürdüğü ortaya çıkmıştır. İstanbul Üniversitesi’nden Mehmet Özsait’in başkanlık ettiği bir ekip 2004 yılında Ladik ilçesinde 29 yerleşim yeri tespit etmiş[5], K. Kökten, T. Özgüç, N. Özgüç ve U. B. Alkım’ın önceki araştırmalarında bulduklarıyla birlikte yerleşim sayısı 39’a ulaşmış, kentte yerleşimin Orta Kalkolitik Çağda başladığı, Tunç ve Demir çağlarında süreklilik arz ederek günümüze dek ulaştığı anlaşılmıştır.
Strabon, Laodikea’nın bir zamanlar küçük bir yerleşim olmasına ve Mithridates Eupator’un kuşatmasından zarar görmesine karşın büyüyüp, geliştiğini[6] bildirmiştir. Arkeolojik çalışmalar Stephane Gölü’nün (Ladik Gölü) kuzeyinde Bahadır Alkım tarafından bulunan ve Demir Çağı yerleşimlerinden birisi olan Köyiçi Tepesi’nde MÖ 6. Yüzyıla tarihlenen dağ keçisi ve aslan motifli toprak kapak levhalar bulunmuştur. MÖ 3. yüzyılda yaşamış olan Laodike, II. Mithridates’in kızı, Selevkos kralı III. Antiokhus’un baldızı ve sonradan bağımsızlığını ilan edecek olan Makedon General Ahkaeus’un karısıdır[7]. MÖ 2. yüzyılda yaşamış olan Laodike ise V. Mithridates’in kızı ve VI. Mithridates’in karısıdır ki kente adını vermesi kuvvetle muhtemeldir. Kentte MÖ 1. yüzyılda basılmış sikkelerin ön yüzünde Medusa yüzü, arka yüzünde palmiye yaprağı üzerinde duran Nike tasviri ve ΛΑ]ΟΔΙ-ΚΕΩΝ yazısı bulunmaktadır.
Ladik sırasıyla Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu, Kubadoğlu Beyliği ve Osmanlı[8] egemenliğine girmiştir. Samsun, Kavak ve Ladik yöreleri II. İzzettin Keykavus’un torunu Taceddin Altunbaş tarafından 1318 yılında kurulan Kubadoğulları’nca yönetilmiş, Altunbaş’ın ölümünden sonra oğlu Keykubad ardından torunu Ali bölgede egemen olmuştur. 1418’de Osmanlı topraklarına katılan Ladik 19. yüzyıl sonlarında Sivas Vilayeti’nin Amasya Sancağı’na bağlı olup, 1925’te Amasya’dan ayrılarak Samsun’a bağlanmıştır. 1869 Sivas Vilayet Salnamesi’ne göre Lâdik ile Lâdik kazasına bağlı bir nahiye olan Havza nüfusu tablodaki gibidir:
Müslüman |
Gayr-ı Müslim |
Köy ve Mahalleler |
|
Nefs-i Lâdik | 801 | 80 | 8 |
Köyler | 2401 | 700 | 67 |
Havza | 3690 | 862 | 62 |
Toplam | 6892 | 1642 | 137 |
1903 Sivas Vilayet Salnamesi’ne göre Ladik’te yaşayan 15.942 kişiden 2.107’si Rum, 222’si Ermeni’dir. Soteriadis’e göre ise 1912’de Ladik’te 31.995’i Türk, 6.602’si Rum, 8.420’si Ermeni olmak üzere 47.017 kişi yaşamaktaydı[9]. Elektrik şebekesi 1950’de İller Bankası tarafından kurulan, 1956’da su şebekesi modernize edilen Ladik kasabası kaplıcalarıyla ünlü olmasına karşın önemli bir turizm merkezi olmamıştır. Gerek Ladik kent merkezinden gerekse toplu yerleşim düzenine sahip ova köylerinden oluşan kırsalından sürekli dış göç verilmiş olup, ilçe nüfusu da bu yüzden 1950’de 23.288 (5.099 kent, 18.189 köyler) iken neredeyse hiç artmadan 1960’da 25.785, 1970’de 29.104, 1980’de 29.605, 1990’da 26.697, 2000’de 22.041, 2009’da 18.022 (8.316 kent, 9.706 köyler) şeklinde seyretmiştir. İlyas kaplıcaları ve tarihi hamam varlığını sürdürmekle birlikte Osmanlı kalıntısı bedesten ve tarihi çarşısı 1943 yılında yıkılmıştır.
Ladik’te Pontusçuluk Faaliyetleri
Lâdikli Rumlar, Müslümanlara oranla az sayıda olmalarına karşın Sokrad, Sarı Pavli, Samsunlu Estil, Rum Dimyet, Kode Çavuş liderliğinde[10] çeteler oluşturarak kırsal alanda etkili olmuşlar 1918-20 yılları arasında jandarma ve Müslüman köyleri ile çok sayıda çatışmaya girmişlerdir.
Lâdik kazası askeri bölge kumandanlığı tarafından tutulan kayıtlara göre Rum çeteleri Çakırgümüş köyü imamı ve iki arkadaşının, Lâdik jandarma neferlerinden Tatlıcak köylü Osman’ın, Yaban Alaca köyü üstünde öldürülmesi, Köprü’den Lâdik’e gelmekte olan Yüzbaşı Aziz Efendi’nin, İhsaniye köyünden Kurbanoğlu İsmail ve köyden Hacı Kerimoğlu Kurban ve Allahverdioğlu Meded’in, 25 Haziran 1921 tarihinde Karaabdal nahiyesinden Çobanoğlu Ahmet’in, ot biçen köylülere muhafızlık eden Jandarma Sait’in, 20 Temmuz 1921 tarihinde öküz otlatmakta olan Kürtler köyünden Alişan’ın karısının, pusuya düşürülen Jandarma Bilal oğlu Mahmut’un, Ömer Hafız Çiftliği köyünde çiftlik sahibi Mehmet Çavuş’un harmancılarından Kahramanoğullarından Hüseyin oğlu Hasan, Hüseyin oğlu Aşur; Tercanoğullarından Mehmet oğlu Hüseyin’in, 22 Ağustos 1921’da Karaabdal nahiyesinde yaya jandarma askerlerinden Ünyeli Musa oğlu Musa ve görevli olan beş arkadaşının, 1 Eylül 1921’de Deliahmetoğlu köyünden Süleyman Ağa’nın torunu Şevket’in, Çakıllı’nın Lazarmut köyünden Rumlar tarafından dağa kaldırılan 10 kişiden 2 erkek ve 3 kadının, 24 Eylül 1923’de Kavak’ın Tekkecik köyünden kayıp olan hayvanlarını aramak üzere giden köy halkından Topal Mahmut ile Çakır’ın, Eylül 1921’de Lâdikli Nuri Usta, Havzalı Çerkez Murat ve kim olduğu bilinemeyen bir çocuğun, 24.10.1921’de Tüfekçidere köyünden 2 erkek ile 1 kız çocuğunun, 25 Ekim 1921’de Tatlıcak köyünden Deli Seyit’in, 27 Mart 1919’da Elfeli köyünün basılarak Mustafa’nın, 1 Nisan 1919’da Cüce köyünün basılıp Osman oğlu Satılmış’ın, 15 Temmuz 1919’da Aladon köyünden Emin oğlu Mustafa’nın, 31 Temmuz 1919’da Şıhlı köyünden Mustafa’nın, 22 Temmuz 1919’da Kabacagöz köyünden Çerkez Nuri’nin kimi zaman kurşun kimi zaman balta ve diğer kesin aletlerle insanlık dışı yöntemlerle katledilmesi gibi eylemleri gerçekleştirmiş, sık sık Müslüman köylülerin para, tahıl ve büyükbaş hayvanlarını gasp etmiştir.
Bölgedeki en büyük yerel eylem ise 31 Ağustos 192 Çarşamba günü Küpecik köyünde gerçekleşmiş, Kara Muçe, Küpecik köyünden Çakır, Kara İtsel ve emirlerindeki 80 silahlı ve 100 kadar silahsız çetecinin 150 hanelik köyü ateşe vererek 5 erkek, 1 kadın alevler arasında kalıp yanmasına, kaçmaya çalışan 7 erkek ve 3 kadın açılan ateş sonucu ölmesine sebep olmuş, ayrıca 2 kadın dağa kaçırılmış, köylülerin 21.920 ölçek tahılı yağmalanmış veya yakılmış, 159 baş çiftlik hayvanı gasp edilmiştir.[11]
Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016
Samsun tarihi Makale Serim
Samsun Tarihi: (Enetike, Amisos, Pire, Samastro) Samsun adı ve Arkeolojisi
Samsun, Amisos: Antik Çağ Tarihi
Samsun Tarihi: Roma ve Bizans dönemi
Samsun Tarihi: Milli Mücadele dönemi ve Pontusçuluk faaliyetleri
Samsun Tarihi: Cumhuriyet Dönemi
Çarşamba Tarihi (Gölcanik, Çeharşenbe), Samsun
Kavak, Arım ve Tekkeköy Tarihi, Samsun
Havza Tarihi (Ancere, Hancere, Hâvize), Samsun
Notlar
[1] Yunanca Λαοδίκεια
[2] Bugünkü Ladik gölü
[3] Evliya Çelebi Ladik kentinin Amasya kralı Havik adlı birisi tarafından kurulduğunu hakkındaki muhtemelen yerel bir söylenceyi aktarmasından kentin mitolojik kuruluşunun Ermeniler ile ilişkili olduğunu düşündürmekteyse de kentin kurucusunun Laodike adını taşıyan bir Rum kadın olması muhtemeldir.
[4] Herodot, Historiae IV. 33,35
[5] Orta Karadeniz Bölgesi Yüzey Araştırması. “Current Archaeology in Turkey” 10 Mayıs 2011 <http://cat.une.edu.au/>
[6] Strabon XII. 8. 11
[7] Polybius, viii. 22
[8] MS 1428 civarı
[9] Soteriadis, 1918:7
[10] Kocaoğlu, 1998: 122-23
[11] Kurt, 1995: 293