Site icon Özhan Öztürk Makaleleri

Dikilitaş, Theodosius sütunu

Dikilitaş ile Örme Sütun. Sultanahmet, 1860

Makale: Özhan Öztürk

Dikilitaş, Sultanahmet meydanında bulunan anıt 6 metre yüksekliğinde mermer bir kaide üzerine konulmuş, 18,74 m yüksekliğinde Mısır‘da Ebu-Syene‘deki taş ocaklarından çıkarılan pembe granitten yapılmış 200 ton ağırlığındaki bir eski Mısır anıtıdır.

Dikilitaş nerede? Dikilitaş’a nasıl gidilir?

Dikilitaş Tarihi

18. Sülale firavunlarından III. Tutmosis MÖ 1549-1503 yılları arasında yapılıp Heliopolis’te Karnak Amon Ra Tapınağı önüne dikilen anıt, İmparator I. Konstantin

Dikilitaş kaide kısmındaki kabartmalar

tarafından Roma’ya gönderilmek için sökülen bir benzeriyle birlikte yerinden söktürülmüşse de İskenderiye’ye getirilip orada bilinmeyen bir sebepten dolayı 30 yıl bekletilmiştir. Obelisk ancak İmparator Julianus Apostat döneminde 361-363 arasında özel olarak inşa ettirilen bir gemiyle İstanbul’a getirilebilmiştir. İmparator Julianus (361-363) İskenderiyeliler’e “Gemileriniz Karadeniz‘e çıkarken sizleri o kadar cömertçe karşılayan ve beslenmesine yardımcı olduğunuz bu şehrin güzelleşmesine katkınız olması için bu yekpare taşı yollamanız yerinde olur” sözleriyle obeliskin Konstantinopolis’e gönderilmesini istemiştir. Obelisk, Marcellinus Comes’in tarihine göre 390’da yani Theodosius döneminde (379-395) bugünkü yerine kentin valisi Proclos tarafından etrafına iskeleler kurdurularak, Örme Sütundan 72,5 metre uzakta spinanın üzerine dikilebilmiştir ki bu yüzden ‘Theodosius sütunu’ olarak da bilinmektedir. 2.75×2.20 m ölçülerindeki kaidedeki Latince yazıttan 30 günde dikilebildiğini öğrenilmektedir. Orijinali 25,6 metre olan anıtın geri kalan parçasının akibeti bilinmemekte olup, ayrıca 869 yılında gerçekleşen depremde dikilitaşın tepesinde yer alan bronz parça da düşüp

Dikilitaş, Sultanahmet meydanı

kaybolmuştur. Dikilitaş’ın dört yüzü üzerinde Mısır hiyeroglifi ile yazılmış Firavun III. Tutmosis’in hayatı ile ilgili bilgiler veren yazılar bulunurken üzerine oturtulduğu mermer kaide üzerinde ise imparator Theodosius ve ailesiyle ilgili kabartmalar bulunmaktadır.

Dikilitaş firavun III. Tuthmosis’in (MÖ 1504–1450) MÖ 1457‘de Fırat‘ın doğusunda Mitanni Devleti‘ne karşı Naharin‘de kazandığı zafer anısına işlenip, Karnak‘daki Amon-Ra tapınağı önüne diktirilmişti. Bu dikilitaşın em önemli özelliği sonradan eklenmiş hiçbir hiyeroglifin bulunmamasıdır. 2005 yılında Mısır arkeolojisi uzmanı Luc Gabolde Karnak dikilitaşının alt kısmı olduğuna inandığı bir parçayı bulduğunu, parçanın bilinçli olarak kesilmediğini yerinden sökülürken kırıldığını bildirmiştir. Başka dikilitaşlar da zaman zaman Roma imparatorlarınca şehirleri süslemek ve boyunduruk altına alınan barbar

İstanbul ve Roma‘da bulunan dikiliştaşların kıyaslanması (Çizim: Ward-Perkins)

kavimlere güç gösterisi yapmak için belli başlı Roma kentlerine getirilmiştir. Dikilitaş‘ın dört yüzünde de hiyeroglifler bulunmakta olup, en tepede piramit formunda oyulan uçta ise firavun III. Tuthmosis ile Mısır tanrısı Amon-Ra karşılıklı olarak el ele görülmektedir. Bunun altında dört yüzde de dikdörtgen çerçeve içinde yine Amon-Ra ve firavun, onların altında Horus daha altta ise J. F. Champollion (1790–1832) tarafından çözülebilen hiyeroglifler yer almaktadır.

Mermer kaidenin dört ayrı yüzünde şu tasvirler bulunmaktadır:

Kaide üzerinde yeralan Latince kitabe 16. Yüzyıl gezginlerince çevrilmiş olup, şu şekildedir:

DIFFICILIS QVONDAM DOMINIS PARERE SERENIS

IVSSVS ET EXTINCTIS PALMAM PORTARE TYRANNIS

OMNIA THEODOSIO CEDVNT SVBOLIQVE PERENNI

TER DENIS SIC VICTVS EGO DOMITVSQVE DIEBVS

IVDICE SVB PROCLO SVPERAS ELATVS AD AVRAS

(Eskiden güçtü dingin efendilere boyun eğmek,

Emredildi, yıkıcı tiranlara üstün gelmek,

Her şey Theodosius‘un önünde eğilir ve onun

Ebedi soyunun; böylece otuz üç günde yenildi

Sütun ve Vali Proclos tarafından göklere yükseltildi.)

Bizans Yunancası kitabe ise şöyledir:

KIONA TETPAΠΛEYPON AEI XΘONI KEIMENON AXΘOC

MOYNOC ANACTHCAI ΘEYΔOCIOC BACIΛEYC

TOΛMHCAC ΠPOKΛOC EΠEKEKΛETO KAI TOCOC ECTH

KIΩN HEΛIOIC EN TPIAKONTA ΔYO

(Yerde serilmiş yatan bu dört yüzlü sütunu,

Sadece İmparator Theodosius kaldırmaya cesaret etti,

Görev verdi Proklos‘a ve bu kocaman sütun,

Otuz iki günde büyük çabayla dikildi.)

Osmanlı döneminde dikilitaşın etrafındaki zemin yükselince obeliskin dibi toprak içerisinde kalmışsa da Nisan 1857’de C. T. Newton kaidenin etrafını kazarak taşı açığa çıkarmış, ardıdan dikilitaşın kaidesinin etrafı demir parmaklıklarla çevrilmiştir.

Osmanlı döneminde Dikilitaş

KAYNAKÇA

Bardill, Jonathan (2010). Konstantinopolis Hipodromu‘nun Anıtları ve Süslemeleri.(Brigitte Pitarakis). Hipodrom, Atmeydanı. İstanbul: Pera Müzesi Yayınları I, 154–164

Bruns, Gerda (1935). Der Obelisk und seine Basis auf dem Hippodrom zu Konstantinopel. İstanbul

Budge, E.A. Wallis. Cleopatra’s Needles and Other Egyptian Obelisks, The Religious Tract Society, Londra, 1926, (yenibasım 1990) s. 160-165

“Dikilitaş” Meydan Larousse. Meydan Yayınevi, 1980. Cilt 3. s. 680-681

Eyice, Semavi (1985). En Yaşlı İstanbul Vatandaşı Dikilitaş. İlgi, 42. Sayı, 18–23.

Eyice, Semavi (1994). “Dikilitaş”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. İstanbul III: 52-53

Gyllius, Petrus (1997). İstanbul‘un Tarihi Eserleri. İstanbul: Eren Yayıncılık. s. 73–76

Iversen, Erik (1972). “Obelisks in exile”   II – The Obelisks of İstanbul and England, Kopenhag

Saglio, E.  “Acclamatio” İçinde: C. Daremberg – E. Saglio. Le Dictionnaire des Antiquités Grecques et Romaines, I.Paris, 1877, s. 19.

Saltuk, Secda (2001). Antik Çağda Hipodromlar Circuslar (1.Baskı). İstanbul: Ege Yayınları. s.98- 105

Yıldırım, Nahit (2003). Constantinopolis Hipodromu. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler ENstitüsü Arkeoloji Anabilim Dalı Klasik ARkeoloji. Konya

Exit mobile version