Mitoloji

Dünya Ağacı, Bilgi ağacı, Yaşam ağacı, Hayat ağacı

Kaynak: Özhan Öztürk

Dünya AğacıBilgi ağacı veya Yaşam ağacı yeryüzündeki hayatı sembolize eden dalları ve kökleri farklı diyarları birleştiren hayal bile edilemeyecek büyüklük ve şekildeki bir ağacın adı olup, neredeyse tüm halkların efsanelerinde bahsi geçmektedir. Dünya ağacının kökleri yeraltında (ölüler dünyasında) gövdesi insanların yaşadığı yeryüzünde dalları ise gökyüzünde (cennet) yer almakta olup,  çeşitli kültürde faklı inançların konusu olabilmektedir.

Güneydoğu Asya Mitolojisinde Dünya Ağacı

Borneo adasında yaşayan Dayak halkının inanışında dünya ağacının oluşumu şöyle anlatılmaktadır: Gergedan kuş Ranjing Mahatala Langit ile Tambon adlı dişi birbirlerine birer kelime söylediler ve bunun üzerine Mahatala Langit başını hemen tepesinde değerli taşın pırıl parladığı başlığın üzerine doğru kaldırdı. Altın başlık, dikilen bir hayat ağacı halini aldı ve bu hayat ağacı çok yüksekti. Hayat ağacı altın yapraklarla örtüldü. Körpecik tomurcuklar verdi. Hayat ağacı altın çiçeklerle kaplandı. Bu altın, bolluğu sağlayan bir altındı. Hayat ağacının her tarafında beyaz fildişi gibi parlayan meyveler vardı. Mahatala’nın kız kardeşi veya eşi Putir Selong Langit kafeste dişi bir gergedan-kuş muhafaza etmekteydi. Bir gün bu kuş kafesinden çıkarak uçtu, uzakta hayat ağacını gördü, ağacın üzerine kondu ve çiçek goncalarıyla, meyvelerle beslenmeye başladı. Ranjing Mahatala Langit doğruldu ve üzeri değerli taşlarla kaplı kamasını kaldırdı. Kamanın sivri ucu göklere değince Putir yakalandı ve gökleri delip yırtan bir erkek tambarrirang, yani gergedan kuş adını aldı. Tambarrirang uzayda yükselen hayat ağacını gördü, sonra da dişi gergedanı fark etti. Uzayda yükselen hayat ağacına doğru yöneldi, hayat ağacının yosunu ile beslendi. Ama dişi gergedan kuşun ağız sulandıran çiçek goncalarını ve meyvelerini yediğini görünce içinde kıskançlık kabardı. Ayaklarıyla hayat ağacına vurdu. Hayat ağacı uzayda yükseldi. Bu kadar yükseklere çıkan hayat ağacını gagasıyla parçaladı. Birden beyaz çiçek koncaları altın gemi veya deniz yılanı gemisi diye adlandırılan sarı bangkirai ağacından yapılmış bir tekne halini aldılar. Bunun üzerine büyük boynuzlu dişi gergedan kuşu ağacın fildişi gibi parıldayan budaklarına ayaklarıyla vurmaya başladı. Ağacın fildişi gibi parlayan budakları yayıldılar, aşırı bir şekilde gerildiler ve insan halini aldılar. Bu üzerinde ‘sincang’ yani şal bulunan bir kadın görüntüsüydü

Hint Mitolojisinde Dünya Ağacı

Bhagavad Gita’da bahsi geçen dünya ağacı Asvattha adıyla bilinen dev bir incir ağacı olup yeraltı dünyası ile cenneti birbirine bağlamakta yapraklarından vedaların kutsal sözleri yazmaktadır.

Pers Mitolojisinde Dünya Ağacı

Yeryüzünde var olan ilk ağaç olduğuna inanılan dünya ağacı Saena adıyla bilinmekte olup, başlangıç okyanusu Vourukaşa’nın ortasında olduğuna inanılmaktaydı. Şifa ağacı adıyla da bilinen Saena aynı zamanda yeryüzündeki tüm bitkilerin oluşmasını sağlamıştır.

GAO KERENA

GAO KERENA, Pers Mitolojisinde kökleri yeryüzünün merkezindeki Voura-kasa okyanusuna dek uzanan, zirvesine efsanevi Kamros kuşunun tünediği hayat ağacının adı olup inanışa göre bu ağacın tohumlarını yiyenler ölümsüzlük özelliği kazanırlardı.

Yakındoğu Mitolojisinde Dünya Ağacı

Fırat nehrinin kenarında yer alan dünya ağacı Kuluppu adıyla bilinmekte bu ağacın odununun şifa verdiğine inanılmaktaydı.

İskandinav Mitolojisinde Dünya Ağacı

Tanrı Odin’in kendini 9 gün boyunca Yggdrasil adıyla bilinen dünya ağacına asarak runik yazı bilgisine ulaştığına inanılmaktaydı.

YGGDRASİL

YGGDRASİL, İskandinav Mitolojisinde Kökleriyle Yeraltı dünyası, gövdesiyle yeryüzü dallarıyla ise gökyüzüne uzanarak 3 ayrı âlemi bir arada tuttuğuna inanılan dünya ağacına verilen isim olup, dev bir dişbudak ağacı olarak tasvir edilmekteydi. Eski İskandinav dilinde (ygg ‘korkunç’ + drasil ‘at’) olan kelimenin ilk hecesi muhtemelen Odin’in takma adı olan Yggr olmalıdır ki bu durumda Yggdrasil Odin’in atı anlamına gelmektedir. Gerçekten de bir söylenceye göre tanrı Odin 9 gün boyunca bu ağaca asılı kalarak runik yazı bilgisini kazanmıştır. Yggdrasil’in sağlam gövdesini destekleyen üç kökünden her biri farklı bir dünyaya (Asgard, Jotenheim, Niefelheim) açılmasına karşın ağacın dalları tüm dünyaları sarmaktaydı. Köklerden Asgard’a uzananın altında Urdarbrunnr adıyla bilinen kader çeşmesi bulunmakta, burada Nornor adı verilen üç kader tanrıçası yaşamaktaydı. Yaşayan varlıkların kaderlerini kontrol eden bu varlıklar aynı zamanda her gün ağacı sulayarak yapraklarının yeşil kalmasını sağlamaktaydı. Diğer iki kökün altında ise Mimisbrunnr adıyla bilinen bilgelik çeşmesi ile Midgard nehirlerinin kaynağı kabul edilen uğuldayan kazan Hvergelmir bulunmakta bunlar dev Mimisbrunnr tarafından korunmaktaydı. Hvergelmir’in yakınlarında bulunan dev yılan Nidhogg ise Yggdrasil’in köklerini kemirerek ağacı yıkmaya çalışmaktaydı. Ağacın dalları arasında tüneyen bir kartal bulunmakta bu hayvan Midgard’da esen tüm rüzgârların kaynağı kabul edilmekteydi. Heidrun adlı keçi ağacın yapraklarını, Dain, Duneyr, Durathror ve Dvalin adlı geyikler ise kabuklarını yemekte, Ratatosk adlı sincap ise gövde üzerinde bir o yana bir bu yana koşturarak ağacın kökündeki yılan ile tepesindeki kartal arasında mesaj taşımaktaydı. Söylenceye göre Ragnarök günü geldiğinde Nidhogg ağacın kökünü kopararak devrilmesini sağlayacak, yere düşen Yggdrasil devler tarafından ateşe verilecektir.

Yahudi Mitolojisinde Dünya Ağacı

Kabala’da bahsi geçen Sephiroth ağacı palmiye olarak tasvir edilmekte olup, yeraltı dünyası ile cenneti birleştirdiğine inanılmaktaydı.

Sibirya Mitolojisinde Dünya Ağacı

Buryat halkının inanışında bir adı olmayan dünya ağacı devasa bir huş veya söğüt

World Tree
Dolmatov Dünya Ağacı Motifi. Rusya, 1889

ağacı olarak tasvir edilip yeraltından gökyüzünde dek ulaştığına inanılmaktaydı.

Maya Mitolojisinde Dünya Ağacı

Samanyolu ile özdeşleştirilen dünya ağacı Yax İmix Khe (ilk yeşil ipek pamuk ağacı) ve Wakah Khan (gökyüzüne uzanan) adlarıyla bilinmekte, yeraltı dünyası ile gökyüzünü birleştirdiğine inanılmaktaydı.

Germen Mitolojisinde Dünya Ağacı

Hayat, şans ve bereketin sembolü kabul edilmekte, genç kızların çeyizlik nakışlarında, demircilik ürünlerinde, kapı üstü ve sandık süslemelerinde sıkça rastlanmaktaydı. Yaşam ağacı altı taç yapraklı çiçek veya yıldız formunda tasvir edilmekte kimi yazarlarca ağacın aynı zamanda cennet bahçesini de simgelediğini iddia etmiştir.

Türk Mitolojisinde Dünya Ağacı

Yeryüzünün göbeği üzerinde Bay Ülgen’in oturduğu yere dek uzanan, kökleri arasından sarı renkli bir çeşit Ab-ı Hayat suyu fışkıran bir çam ağacı olarak düşünülmektedir. Kırgızların Manas destanının Er-Töştük hikâyesinde gökyüzünü destekleyen bu dev ağaçtan bahsedilmiştir. Altay şamanları ayinler sırasında gerçekleştirdikleri seyahatlerinde dünya ağacının gövdesini merdiven olarak kullanmaktadırlar. Sibirya Tatarları ise dünyanın merkezinde gökyüzüne dek yükselen demirden bir dağın üzerindeki 7 dallı bir kayın ağacının dünya ağacı olduğunu düşünmekteydi.

 BAY TEREK

Bay Terek, Türk Mitolojisinde Dünyanın tam orta yerinde yer alan ve kökleri yeraltının derinliklerine, dalları gökyüzüne yükselen, dolayısıyla yeraltı, yer ve göğü birbirine bağlayan ağacın adıdır. Şamanist inanışta özellikle ‘kayın’ ağacı kutsal sayılmakta, şaman ayinlerinde, doğum, düğün gibi kutlamalarda önemli bir sembol olarak varlığına rastlanmaktaydı. Bu ayinlerde ibadet ve saygının yanı sıra bölgenin ruhunu bağlamak amacıyla da yapılmaktaydı. Çünkü aynı gelenek bir ağaca bir bez ya da iplik bağlamak şeklinde de uygulanmaktadır. Bay Terek, Şaman Ağacı ve Tamir Terek adlarıyla da bilinen bir Dünya ağacı varyantıdır.

Anglosakson Mitolojisinde Dünya Ağacı

İRMİNSUL, Eski Sakson dilinde ‘büyük sütun’ anlamına gelen İrminsul yeryüzü ve cenneti birbirine bağlayan bir sütunu tanımlamakta ve meşe ağacıyla sembolize edilmekteydi.

KaynakÖzhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016

Ayrıca Oku: Axis Mundi (Dünya Ekseni, Dünyanın  Merkezi Neresi?)