Karadeniz Tarihi

Pontus İsyanı: Protestan Kilisesi, Patrikhane ve Rus Çarlığı’nın Etkisi

Makale: Özhan Öztürk Protestan Kilisesinin etkisi 19. yüzyıl Anadolu’sunda özellikle Amerikalıların, başını çektiği Protestan misyoner kuruluşlarının kurduğu okullar vasıtasıyla Rum Cemaati’nin entelektüel gelişime katkıda bulunduğunu bildirmekte yarar varsa da misyonerler, eğitim alanında elde ettikleri başarıyı[1] dini alanda gösterememiş[2] bu yüzden 1850’de Babıâli tarafından Protestanlara millet statüsü tanınmasının ardından Ortodoks Rumlardan ziyade Ermenilere yönelmişlerdir.

Oku
Karadeniz Tarihi

1917-1922 Rum İsyanı: Pontusçuluğun hedefleri

Makale: Özhan Öztürk Karadeniz kıyılarında bağımsız bir Rum devleti kurulması düşüncesi ilk olarak 1814 yılında Aleksandros İpsilanti, Diyamandis İpsilanti ve Mihail Fotiyadis adlı tüccarlar tarafından, Yunanistan’ın bağımsızlığa kavuşmasına destek vermek amacıyla Odesa’da kurduğu Filiki Eteria Derneği[1] programının 7. maddesinde dile getirilmiştir. Filiki Eteria, Yunanistan’ın bağımsızlığını kolaylaştırmak için Balkan Ortodokslarını da bilinçlendirmeye ve Anadolu’da özellikle Ege bölgesinde yaşayan Rumları organize etmeye çalışmışsa da esas başarısını 1821 Mora isyanı ile başlayan 1830 yılında Yunanistan bağımsızlığında oynadığı rolde göstermiştir.

Oku
Karadeniz Tarihi

Merzifon “Pontos” Kulübü

Makale: Özhan Öztürk Merzifon’daki Rum varlığı Müslüman ve Ermeniler’e nazaran hem sayıca az olup hem de genellikle Rum kültürünün alt tabakasını oluşturan madenci aileleri olup, Gümüşhane civarından gelerek buraya yerleştiklerinden bölgenin yerlisi de değillerdi[1]. Madencilik Merzifon’da verimliliğini kaybetmeye başlayınca madenci aileler ekmeklerini başka yerlerde aramak için bölgeyi terk etmiştir. Merzifon Rum cemaatinin bu yüzden hızla kan kaybetmişse de çocuklarının iyi eğitim almasını isteyen Karamanlı, Trabzonlu ve İstanbullu varlıklı Rum aileleri oğullarını Merzifon’a göndererek Rum talebe oranını kent demografisinin çok üstünde bir orana çıkarmayı başarmışlardır.

Oku
Karadeniz Tarihi

Merzifon Amerikan Koleji ve Pontusçuluk

Makale: Özhan Öztürk Bir Osmanlı limanına ilk yanaşan Amerikan bandıralı gemi 1782 yılında “Grand Turk” olurken, “reçine, halı, kuru üzüm, deri, incir, afyon” gibi geleneksel Doğu ürünlerini New England’a taşımıştır[1]. 1803 yılında Amerikan Maliye Bakanlığı’nın ithalat-ihracat istatistiklerinde Türkiye için ayrı bir sütun açılırken Türk-Amerikan ticareti hızla gelişmiş hatta 1821 Yunan Bağımsızlık savaşında Amerikan ticaret çevreleri Osmanlı devletini desteklemiş, Amerikan çıkarları uğruna Yunanistan’ın bağımsızlığını tanımayı 8 Kasım 1837’ye dek geciktirmişlerdir. 19. Yüzyılın son çeyreğinde ABD-Osmanlı ticareti hızla gelişirken 1887’de Osmanlı ithalatında silah ve cephane oranı % 97’yi bulmuş[2], ticaretin yanı sıra…

Oku
Karadeniz Tarihi

Pontus Devleti ve Mithridates Hanedanı Tarihi

Makale: Özhan Öztürk Mysia’da yer alan Yunan kenti Kius’un yöneticisi II. Ariobarzanes’in[1] oğlu Mithridates[2] bölgede kendi hanedanını kurmaya kalkışıp, Cassander ile işbirliği yapınca, Ipsus savaşı sırasında Makedon diadok I. Antigonus Monophthalmus[3] tarafından idam ettirilmiştir[4]. Diodorus, Mithradates’in Bosworth ile Wheatley’in Myrleia olarak yorumladığı[5] Arrhine adlı bir bölgenin de yöneticisi[6] olduğunu bildirmiştir ki bu durum Mithridates’in küçük bir bölgede hüküm sürdüğü göstermektedir. Bu yüzden Bosworth ile Wheatley, Diodorus’un Arrhine derken gerçekte Herakleia Pontika yakınlarındaki Mariandynia’yı kastetmiş olabileceğini tartışmışlardır[7].

Oku
Karadeniz Tarihi

Tzanlar, Canlar, Sanniler

Makale: Özhan Öztürk Strabon ve Bizanslı Stephanum, Tzanların Makronların devamı olduğunu bildirmiş[1] olup, bu durumda Argonoutların Trabzon civarında rastlayıp[2] Anonim Periplus, Herodot, Ksenofon, Yaşlı Pliniy ve Skylax’ın adını andığı Makronların, Antik Çağ’ın sonlarında Arrian ve Selanikli Eustathios’un da varlıklarını bildirdiği[3] Tzanlar ve atlı süvariler oldukları bilinen Sannilerin adını aldığı anlaşılmaktadır. Prokopius, Tzan/Sanni ve Lazların birbirinden farklı kabileler olduğunu bildirmişse de en eski Abhaz efsanelerinde bile Tsan halkının adına rastlanması ve daha pek çok tanıklık bu ayrımın sonradan ortaya çıktığını göstermektedir. Laz Krallığı’nın ortaya çıkıp güç kazandığı dönemde Tzan olmayan bazı…

Oku