Karadeniz Tarihi

1. Dünya Savaşı sırasında Karadeniz

Makale: Özhan Öztürk Osmanlı imparatorluğu içerisinde yer alan Rum ve Ermeni toplumlarının konumu Avrupalılar özellikle Ruslar tarafından dikkatle takip edilirken, Osmanlılar yakınlaşan büyük paylaşım savaşı öncesi 2 Ağustos 1914 günü Almanya ile gizli bir ittifak antlaşması imzalamışlardır. İngiliz donanmasının Akdeniz boyunca kovaladığı Goeben ve Breslau adlı iki Alman zırhlısının Çanakkale Boğazı’ndan geçmesine izin verilmesi, İngiltere’nin bu durumu yansızlığın ihlali olarak değerlendiren bir nota vermesi üzerine, Yavuz ve Midilli adını alan gemilerin satın alındığı bildirilmiştir. Buna karşın İngilizler gemilerin mürettebat ve komutanları ile birlikte kaldığına dolayısıyla gemilerin hala düşman kontrolünde olmasına…

Oku
Karadeniz Tarihi

Karadeniz’de Osmanlı Rus Rekabeti

Makale: Özhan Öztürk 1530’da Dinyeper nehrinden teknelerle inerek Osmanlı’ya ait Özü Kalesi’ni (Cankerman) yağmalayan Kazaklar 1550-1650 arasında bir deniz gücü olarak sivrilip, etkinlik alanlarını Tuna ağzına genişlettikten sonra engellenememelerinden aldıkları cesaretle gözlerini Anadolu sahillerine dikmiştir. Kazakların Osmanlı kentlerine düzenli yağma saldırıları düzenlemeye başlamaları Karadeniz’i güvenli bir Türk gölü olarak algılanamayacağını ortaya çıkarmıştır.[1]

Oku
Ottoman empire map
Karadeniz Tarihi

Karadeniz’in Osmanlı Gölü Olması

Makale: Özhan Öztürk 1451 yılında tahta çıkan II. Mehmed Karadeniz trafiğini kontrol etmek için ilk adımı olarak Boğazkesen Hisarı’nı (Rumeli Hisarı) inşa ettirmiş[1] İstanbul’dan ayrılan ya da İstanbul’a gelen her gemi kontrol edilmeye çalışılmıştır.[2] II. Mehmed 1453’de harabe olarak ele geçirdiği İstanbul‘u bir imparatorluk başkentine dönüştürmek için Kuzey Karadeniz’den ucuza sağlanacak tahıl, et, tuz ve köleye ihtiyacı olduğunu anlamış ve hızlı bir fetih organizasyonuna girişerek 1461’de Trabzon, 1475’de Kefe ve Tana, 1479’da Anapa, 1484’de Likostomo (Khilia) gibi stratejik limanları fethetmiş, böylece Karadeniz’i 18. Yüzyılda Avrupa ticaretine tekrar açılana dek bir…

Oku
Karadeniz Tarihi

Yunanlılar Antik Çağ’da Karadeniz’e yerleşmeye neden ve nasıl geldi?

Makale: Özhan Öztürk İlk Yunan kentleri Doğu Akdeniz’de Kıbrıs, Yunanistan ve Girit’te kurulmuş olup, Girit Uygarlığı (MÖ 2700 – 1450) yerini zamanla yükselen Miken uygarlığına bırakmış bu dönemde (MÖ 1200) Anadolu’dan İber yarımadası ve İtalya’ya büyük kitleler halinde göçler yaşanmıştır. MÖ 700’lerde Yunan kent devleti (polis) sistemi gelişmiş ve yeni ekonominin sonucu olarak 2 büyük dalga haline dış göç yaşanmıştır.

Oku
Karadeniz Tarihi

Paphlagonia: Antik Çağ Tarihi

Makale: Özhan Öztürk Paphlagonia[1], Antik Çağ’da batısında Bithynia’dan Parthenius nehriyle, doğusunda Pontus’tan Halys nehriyle, güneyinde Phrygia’dan (sonraları Galatia) Olgassys dağıyla ayrılan kuzeyinde Karadeniz ile çevrili coğrafi bölgenin adı olup, ilk olarak Homeros’un İlyada adlı eserinde bahsi geçmiştir. Paphlagonia’nın bilinen en eski adı ise “Pala” olup, MÖ 1650–1580 tarihli Hitit yazmalarında “Pala halkının” anlamında “Palaumnili” formunda geçmiştir. İlk Çağ’da Hitit ve Palaların MÖ 14. yüzyıldan itibaren ise Kaşkaların vatanı olan, MÖ 1230’da Frigler, MÖ 695’te Kimmerler tarafından işgal edilen, Lydia kralı Alyettes’in Kimmerleri mağlup etmesinin ardından Kroissos döneminde (MÖ 561-546) Lidya…

Oku
Makaleler

Pontus: Antik Çağ’da Doğu Karadeniz Coğrafyası

Makale: Özhan Öztürk Eski Yunanca bir kelime olan Pontus[1] çok sayıda yazılı kaynakta deniz[2], Gaia’nın oğlu[3] ve Karadeniz sahili[4] anlamlarının yanı sıra, Küçük Asya’nın kuzeydoğusunda, Halys[5] Irmağı’nın doğusunda kalan coğrafi bölgenin Antik Çağ’daki adıdır. Yunanca metinlerde bu coğrafyada doğmuş ünlü kişilerden[6] bahsedilirken de “Pontuslu” anlamına gelen Pontikos[7] terimi kullanılmıştır. Bununla birlikte tarihi bölge için kullanıln Pontus kelimesinin kökeni ‘Kapadokya’nın deniz kıyısı’ cümlesinin (Καππαδοκία η προς τον πόντο) kısaltılmış formudur.

Oku