Anu, Mezopotamya Mitolojisi‘nde Sümer, Akad ve Babil halklarının inanışında gök tanrının adı olup, Bel (Sümerce Enlil) ve Ea (Sümerce Enki) ile birlikte üç büyük tanrıdan birisi kabul edilmekte hatta tanrı (Sümerce “dingir”) ile eşanlamlı kullanılmaktaydı.
Kült merkezi Uruk kenti olan Anu, yeryüzü (Ki) veya tanrıça Antum’un kocası kabul edilmekteydi. Daha düşük statüdeki diğer tanrılar Akad çivi yazısı tabletlerinde küçük sayılar ile 60 sayısı ile aynı şekilde tanımlanmaktaydı. Cennet ile yeryüzünü birbirinden ayırdığına ve tüm tanrıların babası olduğuna inanılan Anu, Atrahasis ve Gılgamış efsanelerinde de anılmaktadır. Babil yaratılış destanı Enuma Eliş‘de Uraş’ın soyundan, başlangıç tanrısı Anşar ile Kişar’ın oğlu olarak anılan Anu, yeryüzü tanrıçası Uraş’ın (Antum) eşi olup ve tanrıça Bau’nun babası olarak gösterilmiştir. Sonraki söylencelerde Uraş yerine Ki ile evli gösterilmiştir.
Bir başka söylencede Anu, 9 yıl boyunca yardımcılığını yaptığı babası Alalu’yu devirip, yeraltına sürdükten sonra yerine geçen tanrının adı olup, kendine yardımcı olarak oğlu Kumarbi’yi seçmiştir. 9 yıl sonra bu sefer Kumarbi ayaklanmış ve kuş formuna giren Anu’nun erkeklik organını ısırıp yutarak rakibini yenerek, tahtını ele geçirmiştir. Kumarbi’nin tükürdüğü penisten fırtına tanrısı Teşub, dev Ulikummi ve nehir tanrısı Tasmisus ortaya çıkmıştır.
Ayrıca Kelt Mitolojisinde İrlanda ana tanrıçası Danu‘nun adı kimi kayıtlarda Ana veya Anu olarak geçmektedir.
Ayrıca Hint Mitolojisi‘nde Anu, Yayati ile Sarmiştha’nın oğlu, Puru ile Turvaso’nun kardeşi, Yadu’nun üvey kardeşinin adıdır.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016