Melusine, Melusina, Ortaçağ Avrupası öykü ve efsanelerinde tatlı sularda yaşadığına inanılan dişil bir ruhun adı olup, belinden aşağısı yılan veya balık, bazen de kanatlı olarak tasvir edilen denizkızı benzeri bir yaratıktır.
Öykünün en eski kaydı 1405’e Fransız gezgin ozanı Couldrette’e ait olup, Fransız ve Lüksemburg adlı iki varyantı bulunmaktadır. Fransız varyantına göre Arnavutluk kralı Elinas orman içlerindeki bir pınar başında şarkı söyleyen peri kızı Pressina’nın sesini duyunca çok etkilenip kıza âşık olmuştur. Pressina, peri eş masallarında sıkça rastlandığı gibi kocasına bir konuda yasak koyan bir anlaşma yapmıştır. Anlaşmaya göre kocası doğum sırasında Pressina’nın yanına gelmemesi konusunda söz verdirmişse de kadın Melusina, Meliot ve Palatina adlı üçüz kızlarını doğururken heyecanına yenilen kral dayanamayıp doğum odasına girince Pressina ile kızlar birdenbire ortadan kaybolmuşlardır. Bir adada gözden uzak büyüyen kızlar 15 yaşına geldiklerinde babalarından annelerine verdiği sözü tutmamanın intikamını almaya karar vermişlerdir. Kızlar adamı Brandelois dağında tuzağa düşürerek öldürünce olan biteni öğrenen anneleri öfkeyle kışkırtıcı olmakla suçladığı Melusina’yı haftanın Cumartesi günleri belden aşağısı yılan olan bir yaratığa dönüştürmüştür. Annesi gibi Melusina’da adı Raymond olan bir insana âşık olmuş, o ise kocasına Pazar günleri odasına girmeme yasağı koymuştur. Benzer şekilde adam merakına yenilip yasağı delince kız ortadan kaybolmuştur.
Bir söylenceye göre Meusine Raymond Poitou’da bulunan Colombiers ormanında karşılaştığı bir adamla evlenmişse de adamdan Cumartesi günleri yanına gelmeyeceğine dair söz almıştır. Bununla birlikte Raymnon’un kuzeni adamın aklını karıştırarak Cumartesi günleri karısının ne yaptığını merak etmesini sağlamıştır. Gizlice karısını gözetleyen Raymon karısının Cumartesi günleri belden aşağısı yılan olan bir canavara dönüştüğünü görünce bu sırrı saklamayı başaramamıştır. Kız evi terk ederken kıyamet gününe dek yeryüzünde avare bir hortlak gibi dolaşacağını söylemiş, adam ise üzüntüsünden hayatının sonuna dek bir manastırda keşiş olarak yaşamıştır. Lüksemburg varyantında ise Lüksemburg kontu Siegfried’in eşi olan Melusine evlenirken kocasına ayda bir gün ve gece boyunca yalnız bırakmasını istemiş ve adam kabul etmiştir. Bununla birlikte Siegfried merakına yenilip karısını yasak günde gözetleyip yarı insan yarı yılan olduğunu fark etmiştir. Kadın kocasının yeminini bozduğunu öğrenince üzüntüsünden pencereden aşağı Alzette nehrine atlamış ve bir daha görünmemiştir.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016