İdris (Arapça: إدريس), Hz. İdris, İdris Aleyhisselam, Kur’ân-ı Kerîm’de bahsi geçen (Enbiyâ 85, Meryem 56) ve 30 sayfalık bir kitap indiğine inanılan bir peygamberdir.
Büyük İskender’in âb-ı hayât çeşmesini aramaya çıkarken yanına aldığı aşçısının adı olduğunu söylemektedir. İdris adının anlamı ve kökeni tartışmalı olup bazı müelliflere göre İdrîs, Yunan tanrısı Hermes’le de bir sayılmıştır. Eski Ahit’teki Hanok veya Enoch (İbranice: חנוך) ile özdeş olduğu sanılmaktadır. Kitâb-ı Mukaddes dışında Talmud ve Midraş ile apokrif literatürde de bilgiler bulunan Hanok’un peygamber mi yoksa kutsal bir şahsiyet mi olduğu konusu Yahudi âlimleri arasında da tartışmalıdır. Aggadah’da Hanok, ölüm acısını duymadan cennete giren dokuz sadık insandan biri olarak gösterilmektedir.
İdris Peygamberin Hikayesi
Geleneksel anlatıda İdris’in Tanrı’yı verdiği sözle bağlayan ilginç bir hikâyesi olup, peygamber Tanrı’dan kendisine cenneti göstermesini istedikten sonra cennette bulunan tûba ağacına sıkı sıkı sarılarak ‘her insanın ölümü bir kez tadacağı’ ayetini ileri sürerek, tekrar dirilmeyeceğini, ölmüş birisi olarak cennette kalmak istediğini söylemiştir.
Yahudi kaynaklarına göre Hanok, gizli bir yerde Tanrı’ya sadık bir insan olarak yaşarken bir melek kendisine gelmiştir. Melek Hanok’a inzivâdan çıkıp Tanrı’nın yolunda gitmeleri için insanlara yol göstermesini söylemiştir. Hanok 243 yıl öğretmenlik bir başka deyişle peygamberlik yapmaya başlayınca dünya huzur ve barışla dolmuştur. Hanok’un İnsanoğluna yaptığı hizmetlere karşılık Tanrı tarafından gökte de meleklerin kralı yapılmıştır. Tanrı Hanok’a muhteşem bir elbise ve gözleri kamaştıran bir taç giydirmekle kalmamış, savaş atlarının çektiği alev saçan bir arabayla gökyüzünde dolaşmaya başlamıştır. Hanok’a hikmetin tüm kapılarını açan Tanrı Hanok’a “Metatron” (bütün gökyüzü sakinlerinin lideri) adını vermiştir.
Afrika Mitolojisinde İdris
Nijerya söylencelerinden birinde çok çalışkan olmasına rağmen kral kocası ve kocasının diğer karıları tarafından sürekli aşağılanıp eziyet edilen bir kadının adıdır. Kısır olan kral bir büyücüden kendisine çocuk sahibi olabilmesi için sihirli bir iksir hazırlamasını istemiştir. Kadınlar biran önce hamile kalabilmek için iksiri kapışırken İdris’e çok küçük bir parça düşmüştür. Bununla birlikte sadece İdris hamile kalabilmiştir. Rakipleri çocuğu düşürmesi için kadına daha da ağır işler yüklerken o çocuğunu ormanın ortasında yalnız başına doğurmuş, diğer kadınların çocuğu öldüreceğinden korktuğundan Adesuwa adlı kızı bir ormancıya emanet etmiştir. Büyüyüp genç bir kız olan Adesuwa güzelliğiyle ün salınca kızını tanımayan babası bile onunla evlenmek istemiştir. Bunun üzerine İdris kocasına kızın gerçek kimliğini açıklamış, kral kız ve annesini küçük bir testle sınadıktan sonra karısına inanmıştır.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016