Karadeniz Tarihi

Merzifon Amerikan Koleji ve Pontusçuluk

Makale: Özhan Öztürk Bir Osmanlı limanına ilk yanaşan Amerikan bandıralı gemi 1782 yılında “Grand Turk” olurken, “reçine, halı, kuru üzüm, deri, incir, afyon” gibi geleneksel Doğu ürünlerini New England’a taşımıştır[1]. 1803 yılında Amerikan Maliye Bakanlığı’nın ithalat-ihracat istatistiklerinde Türkiye için ayrı bir sütun açılırken Türk-Amerikan ticareti hızla gelişmiş hatta 1821 Yunan Bağımsızlık savaşında Amerikan ticaret çevreleri Osmanlı devletini desteklemiş, Amerikan çıkarları uğruna Yunanistan’ın bağımsızlığını tanımayı 8 Kasım 1837’ye dek geciktirmişlerdir. 19. Yüzyılın son çeyreğinde ABD-Osmanlı ticareti hızla gelişirken 1887’de Osmanlı ithalatında silah ve cephane oranı % 97’yi bulmuş[2], ticaretin yanı sıra…

Oku
Caesar was utterly embroiled in a civil war at the time, he immediately marched upon Pontus and forced a battle at Zela, where Pharaces was utterly routed. It was after this battle that Caesar sent his famous message, "Veni, vidi, vici" (I came, I saw, I conquered).
Karadeniz Tarihi

Mithridat Savaşları: Roma’nın Anadolu’yu İşgali

Makale: Özhan Öztürk MÖ 90 yazı sonlarında Aquillius ile Maltinus başkanlığında Roma senatosunun bir heyeti Nikomedes ve Ariobarzanes’in krallıklarını eski hallerine getirmek amacıyla doğuya gönderilmiştir.[1] Pergamon’da bulunan yarım lejyonluk[2] kuvvetlerin komutanı Cassius’a hatta bizzat Mithridates’e heyete yardım etmesi direktifi vermiştir[3]. Romalılar’a kızan Mithridates işbirliğini reddetmişse de herhangi bir çatışma çıkarmadan MÖ 90-89 kışında heyetin görevini tamamlamasına izin vermiştir.

Oku
Karadeniz Tarihi

Pontus Devleti ve Mithridates Hanedanı Tarihi

Makale: Özhan Öztürk Mysia’da yer alan Yunan kenti Kius’un yöneticisi II. Ariobarzanes’in[1] oğlu Mithridates[2] bölgede kendi hanedanını kurmaya kalkışıp, Cassander ile işbirliği yapınca, Ipsus savaşı sırasında Makedon diadok I. Antigonus Monophthalmus[3] tarafından idam ettirilmiştir[4]. Diodorus, Mithradates’in Bosworth ile Wheatley’in Myrleia olarak yorumladığı[5] Arrhine adlı bir bölgenin de yöneticisi[6] olduğunu bildirmiştir ki bu durum Mithridates’in küçük bir bölgede hüküm sürdüğü göstermektedir. Bu yüzden Bosworth ile Wheatley, Diodorus’un Arrhine derken gerçekte Herakleia Pontika yakınlarındaki Mariandynia’yı kastetmiş olabileceğini tartışmışlardır[7].

Oku
Karadeniz Tarihi

Tzanlar, Canlar, Sanniler

Makale: Özhan Öztürk Strabon ve Bizanslı Stephanum, Tzanların Makronların devamı olduğunu bildirmiş[1] olup, bu durumda Argonoutların Trabzon civarında rastlayıp[2] Anonim Periplus, Herodot, Ksenofon, Yaşlı Pliniy ve Skylax’ın adını andığı Makronların, Antik Çağ’ın sonlarında Arrian ve Selanikli Eustathios’un da varlıklarını bildirdiği[3] Tzanlar ve atlı süvariler oldukları bilinen Sannilerin adını aldığı anlaşılmaktadır. Prokopius, Tzan/Sanni ve Lazların birbirinden farklı kabileler olduğunu bildirmişse de en eski Abhaz efsanelerinde bile Tsan halkının adına rastlanması ve daha pek çok tanıklık bu ayrımın sonradan ortaya çıktığını göstermektedir. Laz Krallığı’nın ortaya çıkıp güç kazandığı dönemde Tzan olmayan bazı…

Oku
Karadeniz Tarihi

Khalibler ve Driller

Makale: Özhan Öztürk Khalibler[1], Onbinlerin Mossynoik ülkesinde Kerasus’tan batıya doğru giderken karşılaştıkları pek kalabalık olmayan, Mossynoiklerin boyunduruğu altında yaşayıp, demir işçiliğiyle geçinen bir halkın adıdır[2] ki isimleri de Yunanca demir[3] anlamına gelmektedir. Herodot onları Halys Irmağı’nın öteki yakasında yaşayan, Pers egemenliğini kabul etmiş halklardan birisi olarak saymış[4], Hekaistos[5], Armenia’nın kuzeyinde Stamene[6] kasabası civarında, Apollonius Rhodius[7] ise Thermodon’un doğusunda bir günlük mesafede yaşadıklarını yazmış, Plutarch[8] onları Khaldei adıyla anmış, Bizanslı Stephanus Thermodon civarında, Festus Avienus[9] Tibarenler’le birlikte, Strabon[10] sahilden içerde yaşadıklarını kaydedip, sonradan Khalybes adını aldıklarını ve ülkelerinin tam karşısında Pharnakia…

Oku
Karadeniz Tarihi

Makronlar

Makale: Özhan Öztürk Makronlar[1], Herodot’a göre Moskhici Dağları civarında yaşayan, hayvan postundan elbiseler giyen, savaşta başlarına ahşap savaş başlığı takıp, sepet sazından imal küçük kalkanlar ve kısa mızraklar kullanan yerliler olup, Mısırlılar gibi sünnet oldukları[2], Mossynoik ve Tibarenlerle aynı silahları kullandıkları[3] ve Pers kralına vergi verdikleri[4] belirtilmiştir. Ksenofon’a göre İskitler ile Makronlar arasındaki sınırı çizen nehrin karşısında[5] sorgun ağacından kalkanlar ve mızraklarla kendilerini bekleyen Makronlarla karşılaşan Onbinler bir tercüman aracılığıyla ülkelerini işgal etme niyetinde olmadıklarını anlatmış, anlaşarak pazar ve rehberlik hizmeti almışlardır.

Oku