Makale: Özhan Öztürk
Koralla[1], Arrian ve Anonim Periplus tarafından Tripolis’in 110 stadia doğusunda bulunan Philokalia’nın 100 stadia doğusunda yer alan bir burun olarak tanımlanmıştır. Modern Görele kenti ise Elevi deresi delta ovası üzerinde kurulmuş olup, doğu yönünde büyümeye devam etmektedir.
Osmanlı tahrir defterlerine göre vilayeti Çepni içerisinde yer alan Kürtün kazasına
bağlı olarak “nefs-i kal’a-i Görele” adıyla teşkilatlandırıldığı, nüfusunun 1486’da 69 hâne Hristiyan ile 9 kale neferinden oluştuğu görülmektedir. 1583 kayıtlarında ise “Yavebolu nam-ı diğer Görele” adıyla bahsi geçen yerleşimde, 163 hâne Hristiyan, -Seydi Ahmedlerdeki İslamların da eklenmesiyle- 53 mücerred, 91 caba hâne Müslüman ile 10 kale neferi yaşamaktadır.[2] 16. yüzyılda Karaburun nahiyesi sınırları içinde yer alan Görele kalesinde Kanuni döneminde 7 hane İslam, 134 hane Hristiyan cemaati yaşamakta 9 müstahfız nefer görev yapmaktaydı.[3]
Görele’nin dağlık hinterlandı kent merkezinin aksine Çepni adı verilen Türkmenlerin yaşam alanı olup, o dönemde Kürtün kazasına bağlı olunduğu için Çepniler Osmanlı resmi yazışmalarında uzun süre “Kürtünlü” olarak adlandırılmış, 19. yüzyıl başlarında Bıjışkyan da Görele halkının “Çepni” adı verilen “çıra söndürenlerden”
oluştuğunu bildirmiştir.[4] 1697-1738 yılları arasında Görele köylerinden Tirebolu, Keşap, Giresun, Akköy, Bolaman’a dek uzanan sahil kesimine göç yaşanmış, madenler soyulmuş, resmi belgelerde “Kürtünlü eşkiyası”, “göçgüncü” ve “mezheb-i mülhidde” olarak bahsi geçen Çepnilerden eşkıyalık yapanlarının cezalandırılması, diğerlerinin ise derhal geri gönderilmeleri için 1733 Temmuz ayında Erzurum valisi müfettiş İsmail
Paşa görevlendirilmişse de ancak kısmen başarılı olabilmiştir.[5] 1729’da Espiye madenini ele geçiren Çepniler üzerine Trabzon, Gümüşhane ve Giresun’dan gelen kuvvetler yürümüş, elebaşları Bakü’ye kaçarken diğerleri Denizli’nin Sandıklı kazasına sürülmüşlerse de 600 bin akçe fidye vererek bölgede kalmalarına izin verilmiştir. Üçüncüoğlu Ömer Paşa 1738 yılında Görele burnundaki Görele kalesini yıkarak içerisinde barınan Kızılbaşları ezince halk Eski Görele’yi terk edilerek Elevi adı verilen yeni Görele’ye yerleşmeye başlamıştır. 1758 yılında Yeni Görele (Elevi) kazası, Tirebolu’ya bağlı bir bucak haline getirilmiş, Süleyman Ağa 1758 yılında bucak merkezini Görele’den Çavuşlu’ya taşımışsa da 1794’de ölümüyle tekrar eski yerine taşınmış, 1879 yılında kaza olmuştur.
Trabzon Vilayet Salnamelerine göre 1879-80 yılında Görele kazasında 1 hükümet konağı, 1 han, 1 hamam, 2 kilise, 8 kahve, 1 gazino, 4 medrese, 61 cami ve mescit, 95 çeşme, 322 oda, 798 sergen, 55 dink, 106 değirmen, 208 dükkân ve mağaza, 3.917 hane, 1.202 fırın, 43 arsa, 6 dam ve ahır, 61 İslam Mektebi, 1 İslam mezarlığı bulunmakta, aynı tarihte kazada 12. 118’i Müslüman, 2.375’i Rum, 59’u Ermeni toplam 14.552 erkek yaşamaktaydı. 1904 yılında ise kent merkezinde 2 cami, 3 medrese, hükümet konağı, 4 çeşme, 3 şadırvan, 1 çarşı, 1 rüştiye, 2 ilk mektep, 2 kilise, 1 eczane, 1 salhane, 1 hamam, 270 dükkân, 8 mağaza, 8 fırın, 15 kahvehane, 3 aşçı dükkânı, henüz tamamlanmamış bir otel, 150 bekâr odası, köylerinde ise 4.350 hane 224 serander, 40 mescit, 12 medrese, 2 kilise, 80 fırın, 59 değirmen bulunmaktaydı.
Görele belediye teşkilatı 1873 yılında kurulmuş, 1879’da ise kaza olmuştur. Osmanlı döneminde Çavuşlu’da salı, Elevi’de Cuma, Eynesil’de ise Pazar günleri pazar kurulmaktayken Cumhuriyet döneminde Görele’nin hafta günü Cumartesi olarak değiştirilmiştir. Cuinet’e göre Görele kazasının en önemli tahıl ürünü mısır olup yılda 31.510 hektolitre üretilmekteydi. 1879 salnamesin göre kazada 402.271 okka fındık, 138.850 okka fasulye, 35 okka tütün, 19.291 okka ceviz, 90.775 okka üzüm, 18.101 okka kendir, 83.110 kile mısır, 3.210 kile buğday, 10 kile çavdar, 721 kile arpa yetiştirilmekteydi. Görele’de şarap, şimşir kaşık, kap-kaçak, çapula, tüfek çakmağı, karakulak bıçağı ve makas yapılmakta bunlar civar kasabalara balmumu, balıkyağı, bağırsak, yumurta, ceviz, küçükbaş hayvan ve bakır madeni ise dışarıya ihraç edilirdi.
Görele ve Eynesil limanları Ekim-Şubat ayları arasında yıldız ve karayelden şiddetli rüzgâra açık olup, kışın gemilerin barınması mümkün olmadığından Vakfıkebir veya Platana’ya kaçmaktalardı.[6] 1902-3 yılında Görele limanına bağlı 51 büyük, 39 küçük gemi olmasına karşılık yıl boyunca limana bazıları Alman ve Rus bandıralı 697 yelkenli, 8 vapur uğramıştır.
1. Dünya Savaşı sırasında doğu cephesinin çökmesiyle Trabzon civarından gelen muhacirlerin ilk durağı olmuşsa da, Ruslar kısa sürede kente girince bizzat Göreleliler Ordu ve Çarşamba’ya muhacir çıkmışlar, önemli bir kısmı yolda açlık ve koleradan ölmüştür. Ruslar 1,5 yıl süren işgal boyunca halkı boğaz tokluğuna denecek kadar düşük bir ücretle inşaat işlerinde ve yük taşımada kullanmışlardır. Ekim devriminden sonra Rus ordusu kendiliğinden geri çekilirken, Brest-Litovsk Antlaşması’nın sonucu beklenmeden Tirebolu’daki 37. Tümen’e birlikler 14 Şubat 1918’de Görele’ye girerek kenti kurtarmışlardır.
28 Temmuz 1919’da meydana gelen sel baskınında 9 kişi ölmüş, 30 değirmen, 25 ev, 33 köprü yıkılmış, evcil hayvan kaybının yanı sıra ekinlerde mahvolmuştur. Günümüzde 5 belediye (Aydınlar, Çavuşlu, Görele, Kırıklı, Köprübaşı), 34 mahalle ile 52 köyün bağlı olduğu ilçenin nüfusu 1927’de 37.514 (5.956 kent, 31.558 köyler) iken, 1950’de 43.711, 1960’da 42.759, 1970’de 49.711, 1980’de 48.660, 1990’da 43.949, 2000’de 52.420, 2009’da 30.501 (15.733 kent, 14.768 köyler) olmuştur.
Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016
Notlar
[1] Yunanca Κόραλλα “mercan kırmızısı renginde”
[2] Tapu Kadastro, Kuyûd-ı Kadîme Arşivi, Tahrir Defterleri no: 43 s. 123
[3] Gökbilgin, 1962: 335
[4] Bıjışkyan, 1998: 80. Detaylı bilgi için Bkz. Etnik Yapı, Çepniler
[5] Bkz. Bulancak
[6] Rasim, 1930: 51-52