Rusça terimler sözlüğü (Doğu Karadeniz Türkçesi’nde)
Aşağıda yer alan Rusça terimler listesinde Doğu Karadeniz Türkçesi’ne Rusça’dan ödünçlenen bazı terimler listelenmiştir.
Abet Öğle vakti; gün ortası (Artvin), (Çoruh) < Rusça obed (обедать), Bulgarca
oběd, Sırp Hırvatça òbjed, Slovence obèd “öğle yemeği”
Akoşka Pencere çerçevesi (Rize, Artvin); akuşka (Şavşat, Hopa-Kemalpaşa); akuçka “camekan, camevi” (Artvin); Lazca akoşka; Azerice ağuşga < Rusça okoşko (Окошко) “pencere”. Çarlık dönemi Rusya’sına çalışmaya giden Karadenizliler (çoğunlukla inşaat işlerinde çalışan Lazlar) tarafından
dilimize kazandırılmıştır.
Badval Ambar, bodrum, mahzen (Şavşat, Ardanuç, Posof, Yusufeli, Trabzon) < Rusça podvál “kiler, bodrum”
Çaynik Demlik, çaydanlık (Trabzon, Rize, Çamlıhemşin Aşağıviçe, Erzurum Narman); çaynık (Erzurum Olur, Kars, Erzurum, Çoruh, Trabzon, Konya, Gümüşhane). Anadoluda çaymık (Edirne); Azerice çaynik; Gürcüce çainiki (Cainiki) “çaydanlık” < Rusça, Bulgarca, Slovence čajnik “çaydanlık” > Azerice çajnik
Çülki İnce pamuk çorap (Trabzon, Gümüşhane); çulki (Torul); çülkü (Ankara, Rize, Samsun, Erzurum, Gümüşhane, İnebolu); çölke (Samsun); çölgü (Erzurum); cülkü, çörkü (Trabzon) < Rusça čulki, Bulgarca čulka “çorap”
Fartuk Kunduracıların göğüslerine bağladıkları önlük (Artvin, Trabzon); fartok (Trabzon); fertik (Rize) < Rusça fártuk “önlük”
Gor Büyük ve küçükbaş hayvanların boyunlarına asılan çıngırak (Şalpazarı, Giresun); kor “Atların boynuna takılan tok sesli çan” (Trabzon Şalpazarı), “Şu karşidan asağı/kırat calar korunu/ sarilsin buğazina/yaylacinın torunu” (Vakfıkebir); kolokol (Sinop) kolon (Sürmene) <? Rusça kólokol “zil”; Ukrayna kólokil “sığırların boynuna asılan çıngırak”
İsdol, istol Masa yüksekliğinde dar bir alana sahip küçük çay sehpası (Ordu, Gire-sun, Trabzon, Gümüşhane); ıstok “masa gözü?” (Trabzon); ustul (Giresun). Lazca stholi “Çok az bir süre sonra, Muhammed’in gözlerinin önünden bir yıldız gibi kayıp duvarın arkasında kaybolan kız, Lazcada ‘stholi’ ismi ile anılan küçük bir masa ile, erkeklere doğru yöneldi. Bu, Laz örf ve adetlerine göre çok normal bir davranıştı”. Erzurum’da istol, Azerice ustol < Rusça stol (стол) “masa”
Kartof, kartol, kartop Patates (Trabzon, Rize, Artvin). Anadolu’da gartof (Sivas); kartop (Bitlis), kartol (Van), kortol (Antalya), kortal (Erzurum), kertol (Seyhan), kaltur (Giresun, Balıkesir), karduğ (Yozgat). Karadeniz Rumcası kartofin (καρτοφιν το [Ünye]), kartof (Santa, Trabzon, Gümüşhane), kartolin (Giresun), kartol (Santa, Gü-müşhane); Megrelce kartopil-i , Gürcüce kartofili < Rusça kartofel (картофель), kartoşka (Картошка) “patates” < Almanca Kartoffel
Detaylı bilgi için Bkz. Karadeniz bölgesinde patates tarımı ve terminolojisi
Kud Köşe, kenar (Artvin)
< Rusça, Ukrayna kut “köşe; Sırp Hırvatça kût; Slovence kọt AT 20
Malez 1. Sütlü kabak muhallebisi (Arsin, Sürmene, Of, İkizdere), “kabakla sütten yapılan birçeşit yemek” (Trabzon); sütli ; Lazca kabağiş sütli (Hopa), balişi lapa (Fındıklı Çati). Karakabak (Kobalets) ve süt ile yapılan bir çeşit muhallebidir. Kabak iyice pişirildikten sonra sürekli karıştırılır. Pişince yumuşayan kabağın içi kaşıkla oyularak çıkartılır ve g-udalla (ahşap el mikseri) ile ezilir. Daha sonra içine sürekli süt katılarak (yarım ka-bağa 2 kg. süt konur) tekrar karıştırılır, bi-raz tuz ve şeker (bir kg süte 2 çorba kaşığı şeker eklenerek pişmeye bırakılır. Samsun’da malez “mısır unundan yapılan bir çeşit yemek”. Anadolu’da malez “şırayla undan yapılmış üzüm bulamacı, pestil hamuru” (Elazığ, Malatya). Yeni doğuran ineklere verilen mısır unu lapası (Rize); maloz (Çamlıhemşin), SD 1035 (Hemşin)
2. İnek, köpek vs. verilen su ile un karışımı yemek; yal (Çayeli, Hemşin, Tonya), “köpek yemeği; ineklere yedirilen irmik ve sıcak su karışımı bir gıda” “inekler için çeşitli sebzelerde yapılan yem; malez kazanda, suyla, ateşte pişirilir”. Ermenice malez (malhx) “un ve su karışımı” (İstanbul), “lapa” (Gaziantep, Gürin, Geyve, Sivrihisar) <? Rusça melúz “kaba un”
Manat Çarlık Rusyasında kullanılan para birimi. Çarlık Rusyası döneminde, Doğu Karadenizlililer serbestçe gidip gelebildikleri Rusya’da, fırıncılık, pastacılık, inşaatçılık gibi işlerde çalışıyor (nadiren bakkalık, balıkçılık, manavlık gibi işlerle de uğraşılıyordu) kazandıkları manatlar karşılığında satın aldıkları, başta mısır, buğday unu ve çeşitli yiyecek ve giyecek malzemesini köylerine getiriyorlardu. Denizcilik ve orta çaplı tekne yapımı konusunda usta olan Karadenizliler arasında Romanya ve Ukrayna’ya gitmek için bizzat kendi kayığını kullananlarda vardı. Sadece Türkler değil, Rumlar da Rusya’yı mevsimlik çalışmak için kullandığından, Karadeniz kentlerinde Rus manatı, Osmanlı parası kadar alışverişte kullanılıyordu. 1917 Bolşevik devriminin ardından hem Rusya’da çalışma imkanı kalmadı, hem de manat tedavülden kaldırıldığı için elindeki manatları değerlendirememiş olan Karadenizliler zor durumda kaldılar. < Rusça moneta <? Latince moneta “para” > İtalyanca moneta, Azerice manat.
F. Güvemli’nin anılarından (1914) |
O zamanki Sürmene’de ilgi çekici bir özellik de paralardı. Daha çok Rus parası dö-nüyordu piyasada. Bunlar, beş, onbeş ve yirmi beş paralık bakır kapiklerden tutunuz da elli ve yüz paralık gümüşlere (yarım abas ve abas) altı kuruş ve on pa-ra değerinde yarım ve oniki buçuk kuruş tutarında tam gümüş manatlara (ruble) varıncaya dek her çeşitte ve bol boldu. Manatların bir tarafında Rus Çarı Nikola’nın pala bıyıklı profili vardı. Bu paraları bizim hükümetin Mal Sandıkları kabul ediyordu. Rus altınları da yüz yirmi yedi kuruşa bozduruluyordu. Birinci Dünya Savaşı başlayınca Rus parası da geçmez oldu. Rize ve Trabzon halkı da çalışmak için Rusya’ya gidiyor, kazandıklarının bir kısmını köy ve kasabalarının imarında harcıyorlardı. Büyücek yelkenliler Rus-ya’dan ticaret malı getiriyorlardı. Buğday unu, şeker ve gazyağı en çok ithal olunanlardı. Şeker iki üç kilo ağırlığında pira-mitlerdi ve mor, kalın kağıtlara sarılıydı. Piramitin tepesinde taşımak için parmak geçirilen birer de bağ vardı. Sonra demir-den, camdan yapılma fabrika malları, kumaşlar, hatta karpuz bile taşınır dururdu Rusya’dan.
|
Marya 1. Dünya Savaşı sırasında, Karadeniz’de aktif rol oynamış Rus drednotu Ça-riçe Mariya’ya (Rusça: Carina Marija) yörede verilen isimdir..
Peç Eve soba yerinde kullanılan toprak veya tuğladan yapılmış ocak (Giresun); peşko (Artvin, Rize, Trabzon). Anadolu’da peç tuğladan yapılmış soba (Bursa). Erzurumda pej ‘soba’. < ? Rusça peç “soba” Bk. Trabzon’da (Bk) peşko “soba”
Şapka Başlık < Rusça chapca > Kara-deniz Rumcası şapka ([Santa, Trabzon, Gü-müşhane]) P II 265
Zanga Bir kaç kişinin binebileceği büyüklükte ahşap kızak (Şavşat), “atla çekilen büyük kızak” (Bursa); zanka (Trabzon, Bursa); sanga (Akçaabat)< Rusça sánki, Ukrayna sánka, Bulgarca sánka, Slovence sánke “küçük kızak”. Nemeth’de (Acta Linguis Hungarica III, 195) kelimenin Macarca veya herhangi bir Slav dilinden geçtiği kanaatindedir
Kaynakça
AHUNDOV, E. (1978), Azerbaycan Halk Yazını Örnekleri. Türk Dil kurumu Ya-yınları. Ankara
ATILCAN, İ. C. (1977), Erzurum Ağzı, Halk Deyimleri ve Folklor Sözlüğü. İstanbul
BRENDEMOEN B. (2002), The Turkish Dialects of Trabzon. 2 cilt. University of Oslo. Oslo
BUCAKLİŞİ, İ.A. & UZUNHASANOĞLU, H. (1999). Lazuri- Turkuli Nenapuna. Akyüz Yayıncılık. İstanbul
CAFEROĞLU, A. (1946; 2. Baskı 1994), Kuzey-Doğu İllerimiz Ağızlarından To-plamalar. İstanbul
DANKOFF, R. (1995), Armenian Loanwords in Turkish. Harrassowitz Verlag. Wiesbaden
EREN, Hasan. 1960, “Anadolu Ağızlarında Rumca, İslavca ve Arapça Kelimeler”. Türk Dili
Araştırmaları Yıllığı. ss. 295-371
GEMALMAZ, E. (1978), Erzurum İli Ağızları. Atatürk Üniversitesi Yayınları: 487. Erzurum
GÜVEMLİ, H.G. (1999), Bir Zamanlar Ordu. T.C Kültür Bakanlığı Yayınları Sanat – Edebiyat Eserleri Dizisi 211-57
KADSHAİA, O. & FÄHRINCH, H. (2001), Mingrelisch-Deutsches Wörterbuch. Wiesbaden
KARA, İ. (2001), Güneyce. Dergah Yayınları. İstanbul
KALYONCU, H. (2001), Trabzon-Tonya Ağzının Dilbilgisel Özellikleri ve Tonya Sözlüğü. Trabzon
ÖZCAN. S (1990), Gümüşhane Kültür Araştırmaları ve Yöre Ağızları. Kültür Bakanlığı
ÖZTÜRK, ÖZHAN. Karadeniz Ansiklopedik Sözlük. Heyamola Yayınları. istanbul, 2005
TIETZE, A. (1999), Anadolu Türkçesindeki Yunanca, İslavca, Arapça ve Fars-ça Ödünçlemeler Sözlüğü. Simurg. İstanbu
Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü (1963-1976). Ankara
TÜRKYILMAZ, H.İ. (1995), Dünden Yarına Tüm Yönleriyle Eynesil. Eynesilliler Kültür ve yardımlaşma derneği