Mitoloji

Dev, Devler (Mitoloji)

Dev veya Devler Olağanüstü büyüklükte insan görünümünde çok güçlü kadın veya erkek yaratıklardan oluşan bir ırkın adı olup, pek çok farklı kültürün masal ve efsanelerinde yer almaktadır.

Yunan mitolojisindeki Titanlar ve İskandinav mitolojisindeki Jotunlar da olduğu gibi devler başlangıç yaratıkları olarak çoğunlukla yeryüzü güçlerinin sembolik hali olarak ortaya çıkmışlar, tanrılarla giriştikleri savaşı kaybederek yeryüzündeki egemenliklerini kaybetmişlerdir. Devler mitolojisinin yanı sıra halk masallarında da sıkça kullanılan bir motif olup, “Jack ve Fasulye sırığı” adlı İngiliz masalı bu türün en ünlüsüdür.  Kuzey İrlanda’da Devler Kaldırımı veya İngiltere’de ki Stonehenge gibi bazı Neolitik yapılar sonraki çağlarda insanlarca kendilerinden önce yaşamış dev bir ırkın varlığının kalıntıları olarak algılanmış, böylece devlere ilişkin öykülerin oluşumu ivme kazanmış olmalıdır.

Yahudi Mitolojisinde Devler

Eski Ahit’te Tekvin ve Sayılar’da (13: 32-33) Kenan ülkesinde yaşamış devlerden

Davud ve Goliath (Osmar Schindler, 1888)

bahsedilmiş olup, Krallar Kitabı’nda Davud’un Filistinlilerin şampiyonu dev Goliath ile karşılaşıp düşmanını bir sapan yardımıyla yendiği kaydedilmiştir.

Pers Mitolojisinde Devler

Devler, olağanüstü bir güce sahip cinlerin adı olup, merhametsiz ve güvenilmezdirler. Şehname’de Zaloğlu Rüstem ve Tahmıras devlerle savaşmış ve onlara üstün gelmeyi başarmıştır.

DEV-İ SAFİD

Pers Mitolojisinde Keykavus’un ordusunun gözlerini kör eden bir Ak Dev’in adı olup, Mazenderan halkının kralıdır. Zaloğlu Rüstem tarafından öldürüldükten sonra ciğeri çıkarılmış, kör olan İranlı askerlerin gözlerine sürülerek tekrar görmeleri sağlanmıştır.

Ermeni Mitolojisinde Devler

Harabe yapılarda yaşayan ve insanlara çeşitli formlarda görünen ölümsüz ruhların adıdır. Hristiyanlığın kabulünden sonra pagan tanrılar kötülük ile özdeşleştirilince Pers mitolojisinden ödünçlenen Daevalar devlere dönüştürülmüş olmalıdır. Şekil değiştirebilme yeteneğine sahip olan devlerin bazıları Aralez gibi yardımsever bazıları ise köpek şeklinde ve kötü karakterli tasvir edilmektedir. Bir masalda yanlışlıkla bin yaşındaki bir devin mağarasına giren kız tam cüreti yüzünden dev tarafından öldürülecekken “Sizi sevdiğim için geldim sevgili büyükanne” cevabını verince saçları altına dönüştürülerek ödüllendirilmiştir. Terk edilmiş yerlerde yaşayıp yolcuları soyan veya ödüllendiren Hambaru adlı ruhlar da ayslar da devlerin bir varyasyonudur.

İskandinav Mitolojisinde Devler

Jotunn adıyla bilinen buz devleri ilk varlık kabul edilen Ymir’in halefleri olup güçleri tanrılara denktir. Jötunheim veya Utgard adlı bölgede kayalık geçitlerde ve karanlık mağaralarda yaşayan devler büyücülük yeteneklerine sahip akıllı ve sadık karakterli yaratıklardır. Eddalarda bahsi geçen en önemli devler şunlardır: Angurbodi, Badi, Baugi, Bergelmir, Besla, Bolthorn, Elli, Fjörgyn, Gefjon, Gerd, Gilling, Gullveig, Gunnlauth, Hlodyn, Hraesveglur, Hrimthursar, Hrungnir, Hymir, Hyndla, Hyrrokin, Jarnsaxa, Jord, Mimir, Njord, Nott, Orgelmir, Sif, Skadi, Skrymir, Surt, Thauk, Thiassi, Thrym, Vadi, Vafthrudni, Ymir. Devlerin horlaması fırtınaya sebep olan bir eylem olarak görülmekteydi.

Yunan Mitolojisinde Devler

Titan adıyla bilinen devler, Gaia (Yeryüzü) ile Uranos’un (Gök) oğulları olan Gigantlar insan gövdeli yılan bacaklı devler olarak tasvir edilmekteydi.Ayrıca alınlarının üzerinde tek bir gözle tasvir edilen olağansütü büyüklük ve güçteki Kykloplar Homer’in Odysseus destanında detaylı olarak anlatılmışlardır.

Güney Amerika Yerlileri Mitolojisinde Devler

Patagonya bölgesi efsanelerinde bahsi geçen 3,5-4 metre boyunda olduğuna inanılan dev ırk olup efsaneyi duyan Magellan tarafından ‘Patagon’ olarak adlandırılmışlardır. Benzer şekilde Peru’da Çanças efsanelerinde 2- 2,5 metrelik kızıl saçlı devlerden bahsedilmektedir. Magellan’a yolculuğunda eşlik eden ve yolculuk boyunca not tutan Antonio Pigafetta devlerden birini gördüğünü iddia etmiştir:

‘Bir gün aniden çıplak ve devasa bir adamı limanın sahilinde gördük, dans ediyor, şarkı söylüyor ve kafasına toprak atıyordu. Kaptan-General Magellan, adamlarımızdan birini devin yanına yolladı, o da aynı hareketleri barış işareti olarak yapacaktı. Bunu yaparak, devi kaptanın beklediği adacığa getirdi. Dev, kaptan ve bizim yanımızda çok şaşırdı ve gökten geldiğimizi düşünerek parmağını havaya kaldırarak işaretler yaptı. O kadar uzundu ki ancak beline geliyorduk ve vücudu düzgün orantılıydı…’

Belki de bu yüzden ilk Yeni Dünya haritalarında Patagonya Regio gigantum ‘devlerin bölgesi’ olarak adlandırılmıştır.

Türk Mitolojisinde Devler

Tıpkı Yunan kyklopları gibi alınlarında tek bir göze sahip olan yaratıklar olan Tepegözler de bir çeşit devdir. Dede Korkut Kitabı’na göre çobanlar ile peri kızlarından doğma olan tepegöze ok işlemez ve kılıç kesmezse de Basat adlı bir kahraman tarafından öldürülmüştür.

Hıristiyan Mitolojisinde Devler

Cornwall’a musallat olan Bolster adlı deve meydan okuyan Saint Agnes canavarı deniz kenarında uçuruma açılan bir dehlize düşürerek öldürmüştür. Günümüzde St. Agnes köyünde her yıl kutlanılan ‘Bolder Festivali’nde aziz ile devin öyküsü bir kukla oyunları düzenlenerek genç kuşaklara aktarılmaktadır.

Ayrıca Bkz. Jotun, Maşurdalo, Titanlar, Emegenler, Kykloplar, Tepegöz, Fomoryalılar, Fomoryalılar, Ucubılık, Dehotgohsgayeh, Yeitso, Yınıj, Dzoo-Noo-Qua, Nunhyunuwi

 

DEV’İN SİHİRLİ SOPASI

Bir Kore masalının adı olup, Aarne–Thompson indeksinde 403 numara ile kayıtlı “Kibar ve Kaba kız” adlı Avrupa masalının bir varyasyonudur. Odun toplamak için ormana giden bir genç bir ara dinlenmek için bir ağacın altına oturmuş bu sırada kafasına düşen fındıkları eve ailesine götürebilmek için saklamıştır. Dönüş yolunda yağmura yakalınca bir kulübeye sığınan genç gece yarısı dışarıdan gelen seslerle uyanmış ve ellerinde sopalarıyla “altın dışarı çık, “gümüş dışarı çık” diye bağırarak altın toplayan devlerin kulübeye girdiğini görmüştür. Saklanan genç bir süre sonra acıkınca cebindeki fındıkları yemeye başlamış, fındığın kabuklarının kırılırken çıkan sesten korkan devler kaçışırken bir tanesi geride hazinesi ve sihirli sopasını bırakmıştır. Hazine ve sopayı yanına alan genç evine döndüğünde başından geçenleri anlatınca açgözlü ağabeyi aynı macerayı yaşayarak hazineyi ele geçirmeye çalışmış ama akıllanan devlerden iyi bir sopa yedikten sonra geri dönebilmiştir.

Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016