Karadeniz Tarihi

Antik Yunanlıların kürek ve yelkenli savaş gemisi: Trireme veya Triris

Triris[1] veya trireme[2] Antik Çağ’da Fenikeliler, Yunanlılar ve Romalılar tarafından kullanılan kürekli ve yelkenli savaş gemilerinin Yunanca adı olup, adını her sırada üç kürekçi bulunmasından almıştır. Sonradan pruvanın geliştirilmesi ile 38 m uzunluğunda her yönünde 25’er kürekçi taşıyan ve saate 18 km hıza çıkabilen manevra yeteneğine sahip pentekonterler de üretilmiştir. MÖ 7-6. Yüzyıllarda tekne tasarımı değişmiş muhtemelen Fenikeliler ilkinin üstüne ikinci bir kürekçi sırası ekleyerek “bieres[3] ardından bir kürek sırası daha eklenerek “trieres” adlı modelleri geliştirilmiştir. Thukydides, Korinthli Ameinokles’in bu tip gemileri inşa ettiği bildirmişse de günümüzde uzmanların çoğu triremelerin Fenike orijinli olduğu kanısındadır.

Herodot bu tip teknelerden bahseden ilk tarihçi olup Samos tiranı Polykrates’in (MÖ 539) deniz filosunda triremeler bulunduğunu, ayrıca bir geminin iyi mevsimde gündüz yetmiş bin kulaç, geceleyin altmış bin kulaç yol yaptığını, Bosphorus’un Pontos Euxeinos’a açılan ağzından yapılacak gemi yolculuğunun Phasis’e dek 9 gün 8 gece çektiğini bildirmiştir[4].

İlyada destanı dikkatle inceleğinde insan eliyle gerçekleştirilen ve göçü zorunlu kılan önemli bir doğa tahribatı ortaya çıkmaktadır. Homer’e göre Troya’ya içi asker dolu 1093[5] Yunan teknesi gelmiş olup, Yunan kent devletlerinin Troya’ya savaşmak için giderken çok sayıda gemi inşa ettiği, bu amaçla pek çok ağaç kesilip, kentler civarındaki ormanlık alanların tahrip edildiği anlaşılmaktadır. Gemilerin özellikle masif olması gereken 50 küreği de hesaba katılırsa kesilen meşe ağaçlarının sayısının artacağı ve savaş uzadıkça yeni gemilere ihtiyaç duyulacağından ormanların tahribi sonucu çevreyle ilgili sorunların baş göstereceği muhakkaktır. Sonuç olarak Ege kentlerinin Karadeniz kolonizasyonu ise Troya savaşından çok daha fazla gemiye ihtiyaç olmuş özellikle Milet ve çevresinde orman tahribatı kent yaşamını etkileyecek ve başka kentlere göçü zorunlu kılacak düzeye ulaşmış olduğu ciddiye alınabilir bir teoridir.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Notlar

[1] Yunanca τριήρης

[2] Latince triremis

[3] Latince bireme (bi “iki” + reme “kürek”). En eski kayda MÖ 8. yüzyılda Asur rölyeflerinde rastlanan 24 m uzunluğunda 3 m genişliğinde olan bu tip gemileri Caesar, Britanya işgalinde kullanılmıştır (Casson, Lionel 1995: 55-6)

[4] Historiae, IV, 86

[5] Bu gemileri gönderen kent adları ve sayıları şöyledir: Girin, Petheon, Kurknia, Haliart (50), Aspledon, Orkhomen (30), Fokeya, Kipareya, Pifos, Davlis (40), Kinos, Opus, Tarti  (40), Khalkedonia (40), Atina (50), Salamin (12), Akhei (80), Miken, Korinf, Kleona, Sikion (00), Mnelaithians (60), Frakya, Ekhalion (90), Mantineya, Stimfal (60), Ellida (40), Dulekheia (40), Kaliden, Khalkid, Etolia (40), Zakinf, Samos,  Epir (12), Milet, Likast, Critt (80), Rodos (9), Kazos (30), Philakedians (40), Fera, Beb, Glafira,Yolk (11), Fioklet (7), Ekhalia, Evrit (30), Leontides (40), Kif (22)