Karadeniz Tarihi

Megali İdea ve Pontus: Siyasi Arenada Venizelos ve Hrisantos

Makale: Özhan Öztürk  “Ben bir tohum ektim, zamanı geldiğinde ülkem onun muhteşem meyvelerini toplayacak” Rigas Feraios[1]  Bağımsız Yunanistan’ın kuruluşu’nun Anadolu Rumlarına Etkisi 1821 Yunan isyanı sırasında Yunanistan’da yaşayan 25 bin kadar Müslüman sadece Hristiyan Yunanlılar’a ait bağımsız bir Yunanistan yaratma önünde engel görüldükleri için çoluk çocuk katledilmiş olup, işlenen cinayetler bir nefret patlamasından ziyade önceden planlanmış siyasi bir planın uygulanmasından ibarettir ki[2] 1830’da Osmanlı imparatorluğu Londra Protokolü ile Yunanistan’ın bağımsızlığını tanımak zorunda kaldığında karşısında artık Türksüz, Müslümansız bir devlet bulunmaktaydı. 

Oku
Karadeniz Tarihi

Pontus İsyanı: Protestan Kilisesi, Patrikhane ve Rus Çarlığı’nın Etkisi

Makale: Özhan Öztürk Protestan Kilisesinin etkisi 19. yüzyıl Anadolu’sunda özellikle Amerikalıların, başını çektiği Protestan misyoner kuruluşlarının kurduğu okullar vasıtasıyla Rum Cemaati’nin entelektüel gelişime katkıda bulunduğunu bildirmekte yarar varsa da misyonerler, eğitim alanında elde ettikleri başarıyı[1] dini alanda gösterememiş[2] bu yüzden 1850’de Babıâli tarafından Protestanlara millet statüsü tanınmasının ardından Ortodoks Rumlardan ziyade Ermenilere yönelmişlerdir.

Oku
Karadeniz Tarihi

1917-1922 Rum İsyanı: Pontusçuluğun hedefleri

Makale: Özhan Öztürk Karadeniz kıyılarında bağımsız bir Rum devleti kurulması düşüncesi ilk olarak 1814 yılında Aleksandros İpsilanti, Diyamandis İpsilanti ve Mihail Fotiyadis adlı tüccarlar tarafından, Yunanistan’ın bağımsızlığa kavuşmasına destek vermek amacıyla Odesa’da kurduğu Filiki Eteria Derneği[1] programının 7. maddesinde dile getirilmiştir. Filiki Eteria, Yunanistan’ın bağımsızlığını kolaylaştırmak için Balkan Ortodokslarını da bilinçlendirmeye ve Anadolu’da özellikle Ege bölgesinde yaşayan Rumları organize etmeye çalışmışsa da esas başarısını 1821 Mora isyanı ile başlayan 1830 yılında Yunanistan bağımsızlığında oynadığı rolde göstermiştir.

Oku
Karadeniz Tarihi

Milli Mücadele Döneminde Trakya

Makale: Özhan Öztürk 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesinden 5 gün sonra bir Fransız alayı Uzunköprü-Sirkeci arasında uzanan ve Kırklareli’nden geçen demiryolu hattını işgal etmiş, 2 ay sonra bölgeye bir Yunan taburu yerleşmiştir. Rumlar, Kırklareli sancağı nüfusunun dörtte birinden az bir nüfus oranına sahip olmakla birlikte gerek Venizelos’un “Ege ve Trakya‘nın Yunanistan’ın bir parçası” olduğu tezi[1] gerekse Rum çetelerin Müslümanlar üzerinde baskı kurarak bölgeyi terk ettirmeye zorlaması bölgede gerilimi arttırmıştır.

Oku