Acara
Makale: Özhan Öztürk Acara, kuzeyinde Acara dağları ve İmeretya, güneyinde Şavşat ve Arsiyan dağları, doğusunda Suram dağları ve Ahıska batısında ise Karadeniz ile çevrili bölgenin adı olup, merkezi tarihi bir liman kenti olan Batum’dur.
OkuMakale: Özhan Öztürk Acara, kuzeyinde Acara dağları ve İmeretya, güneyinde Şavşat ve Arsiyan dağları, doğusunda Suram dağları ve Ahıska batısında ise Karadeniz ile çevrili bölgenin adı olup, merkezi tarihi bir liman kenti olan Batum’dur.
OkuMakale: Özhan Öztürk Rize ve civarında Arkeolojik bulgular İ. Kılıç Kökten’in 1944-45 yıllarında Karadeniz Bölgesi’nde yaptığı arkeolojik araştırmalarda Trabzon il sınırına yakın bir mevkide bulunan bir mağarada Kalkolitik ve Tunç Çağı’nda insan yerleşimine dair kanıtlar[1] dışında bir bulguya rastlanmamışsa da 1998 yılında Çamlıhemşin ilçesinde Fırtına Deresi’nin batısında dereden 200 m kadar yüksekte konumlanmış Dikkaya köyü[2] Nahra mevkiinde dört adet tunç balta bulunmuştur.
OkuMakale: Özhan Öztürk Giresun Adası, Arethias[1] , Puga, Ayfuga veya Areos Nesos Giresun’un yaklaşık 2 km açığında, kent merkezinden kuzey-kuzeydoğu 4.2 km uzaklıkta, en yüksek noktası denize seviyesinden 30 m yukarıda, 0,0468 km² yüzölçümüne sahip bir adadır. 6. yüzyıla ait Bizans portolanlarında adanın demirleme yeri olarak güney-güneydoğudaki küçük koy gösterilmiştir[2]. Yaşlı Pliny, adanın Borysthenes’ten 140, Yras’tan (Dniester) 120, Peuke adasından 50 mil uzaklıkta olduğunu bildirmiştir[3].
OkuMakale: Özhan Öztürk Karadeniz’de ki Yunan kolonilerinin haritadaki konumu incelendiğinde hepsinin sahilde ve nehir ağızlarına yakın konumlandırıldığı, kolayca savunulabilen yarımadaların ve liman özelliklerinin tercih edildiği görülmektedir. Özellikle kuzey ve kuzeybatı Karadeniz’de geniş ovalara açılan sahil düzlükleri kıyıdaki koloniler ile Yunanlıların gelişinden önce nispeten uygarlaşmış iç kesimler arasındaki ilişkiyi kolaylaştırmıştır. Buna karşın güney ve güneydoğu Karadeniz’de sırtını dağlara dayayan sahil kolonileri ile iç kesimler arasındaki ilişki aynı ölçüde yoğun kurulamamıştır. Muhtemelen bu yüzden Karadeniz’in kuzey ve batısına yerleşen Yunanlılar doğal sınırlarla ayrılmadıkları yerli halklarla büyük ölçüde asimile olup kaybolurken, Kuzey Anadolu…
OkuMakale: Özhan Öztürk Kolhis[1], batısında Trabzon, güneyinde antik Ermenistan, doğusunda İberya ile çevrili, Phasis nehrinin ikiye böldüğü, kısmen Çoruh nehri havzasını da kapsayan, Karadeniz sahil şeridi ile sınırlı miktarda hinterlandına verilen isimdir[2]. Kolhis’in batı sınırı tartışmalıdır: Strabon’un[3] Trabzon’dan başlattığı sınırı Ptolemius Phasis’ten öteye uzatmamış olup, Strabon’dan sonra çeşitli kaynaklarda geçen[4] Kolhis’in sınırları güneyde Pityus[5] ile kuzeyde Dioskurias[6] arasında tanımlanmıştır. Kolhis adı ilk olarak MÖ 8. yüzyılın başlarında Korinthli Eumelus tarafından anılmış, Hesiod ise Phasis’in en büyük nehirlerden birisi olduğunu belirtmiştir[7].
OkuKolhlar, Gürcü kaynaklarında “Egri” adıyla geçmekte olup, Bronz Çağ’da Rioni vadisi boyunca modern Dablagomi ve Vani kentleri civarında ortaya çıkmış, Antik Çağ’da Kolh siyasi birliğini sağlarken aynı zamanda ilk Kafkas devletini de kurmuşlardır.
Oku