Karadeniz Tarihi

Giresun Adası: Arethias, Puga, Ayfuga veya Areos Nesos

Makale: Özhan Öztürk Giresun Adası, Arethias[1] , Puga, Ayfuga veya Areos Nesos Giresun’un yaklaşık 2 km açığında, kent merkezinden kuzey-kuzeydoğu 4.2 km uzaklıkta, en yüksek noktası denize seviyesinden 30 m yukarıda, 0,0468 km² yüzölçümüne sahip bir adadır. 6. yüzyıla ait Bizans portolanlarında adanın demirleme yeri olarak güney-güneydoğudaki küçük koy gösterilmiştir[2]. Yaşlı Pliny, adanın Borysthenes’ten 140, Yras’tan (Dniester) 120, Peuke adasından 50 mil uzaklıkta olduğunu bildirmiştir[3]. 

Oku
İstanbul'un Semtleri

Edirnekapı (Fatih)

İstanbul’un altıncı ve yedinci tepeleri arasında en yüksek noktada konumlanan Edirnekapı semti adını II. Theodosius (408-450) zamanında inşa edilen surlar arasındaki kapıdan almaktadır.

Oku
İstanbul'un Semtleri

Arnavutköy

Arnavutköy,  Kuruçeşme ile Bebek arasında yer alan bir semt olup, Roma döneminden itibaren yerleşim alanı olduğu bilinmektedir. Arnavutköy’ün Antik Çağ’daki adı yöredeki kireç ocaklarına atfen Estiai (Εστίαι) olup, Bizans döneminde Horasmota/Asomaton köyü (Χώρα των Ασωμάτων) veya imparator Konstantinos’un yaptırıp baş melek Mikail’e adadığı, Mikaill’in mozaik bir ikonasının da saklandığı Ayios Mihailaion Kilisesi’ne ev sahipliği yaptığı için Mihailion (Μιχαήλιον) olarak adlandırılmıştır. MS 3. yüzyılda Roma konsülü Promotos’un bölgeye inşa ettirdiği bir villa yüzünden “Promotos” sonrasında ise “Anaplous” olarak adlandırıldığı da iddia edilmiştir.

Oku
Karadeniz Türkçesi

Gavur

Gavur yada günümüz anlamıyla kafir kelimesi Osmanlı döneminde Müslüman olmayan herkes ama daha çok Hristiyanlar için kullanılırdı: ‘Sen bağa ettuğuni/ Urum gavuri etmez’ (Trabzon). Karadeniz bölgesinde mecazen ‘kötü ahlaklı, iyilik bilmeyen, nankör’ anlamında yoğun olarak kullanılmıştır: ‘ Vursam gavur kocani/ Değer mi fişeği mi?’ veya ‘Mendilden bohçası var/ Gâvurdan kocası var’ (Trabzon).  Gavur kelimesi, İslami gelenekleri pek umursamayan Müslümanlar için lakap olarak da kullanılmıştır. Kız çocukların okutulmasının halk tarafından hala hoş karşılanmadığı, Cumhuriyet’in ilk yıllarında üç kız çocuğunu birden okula gönderen Sürmene’nin Cida köyünden Gavur Ali gibi…

Oku