1. Dünya Savaşı

Birinci dünya Savaşı’na Giden yol ve 1914 Krizi

28 Haziran 1914’te Gavrilo Princip adlı Sırp milliyetçisi Bosnalı bir terörist, Avusturya-Macaristan’ın Bosna-Hersek eyaletindeki Saraybosna şehrini ziyaret eden Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun varisi Arşidük Franz Ferdinand’ı ve karısı Sophie’yi öldürdü. Avusturya imparatorunun yeğeni ve tahtın varisi olan Arşidük ülkesinde pek sevilmese de bu olay sonradan I. Dünya Savaşı olarak adlandırılan kanlı Avrupa savaşının fitilini ateşlemişti. Neredeyse elli yıldır Avrupa’yı saran gerginliklerden doğan bu savaşın nasıl ve neden başladığını anlamak için karmaşık olayların nispeten basit açıklamaları yapılmıştır. On yıllardır okul çocuklarına öğretilen, ‘Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’a saldırma kararı almasının bir ittifaklar ağı yüzünden ikiye bölünen…

Oku
Karadeniz Tarihi

Milli Mücadele Döneminde Trakya

Makale: Özhan Öztürk 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesinden 5 gün sonra bir Fransız alayı Uzunköprü-Sirkeci arasında uzanan ve Kırklareli’nden geçen demiryolu hattını işgal etmiş, 2 ay sonra bölgeye bir Yunan taburu yerleşmiştir. Rumlar, Kırklareli sancağı nüfusunun dörtte birinden az bir nüfus oranına sahip olmakla birlikte gerek Venizelos’un “Ege ve Trakya‘nın Yunanistan’ın bir parçası” olduğu tezi[1] gerekse Rum çetelerin Müslümanlar üzerinde baskı kurarak bölgeyi terk ettirmeye zorlaması bölgede gerilimi arttırmıştır.

Oku
Bulgarian army at the gates of Adrinople, Balkan Wars 1912
Karadeniz Tarihi

Balkan Savaşları ve Trakya’nın Bulgar ordusunca işgali, 1912

Makale: Özhan Öztürk 30 Eylül 1912’de seferberlik ilan eden Balkan devletleri Osmanlı İmparatorluğu ile çeşitli cephelerde çatışırken 1. ve 3. Bulgar orduları Kırklareli’ni koruyan Osmanlı 1. ordusuna cepheden ve güneyden hücum etmiştir. 2 ordu arasında sıkışan Abdullah Paşa ordunun Lüleburgaz’a çekilmesini emretmiş, 28 Ekim’de Bulgar 3. ordusuna bağlı 5. tümen Vize’de durdurulmuşsa da Kırklareli’ndeki 1. Ordu kendinden üstün kuvvetler karşısında tutunamamış ve Soğucak deresi üzerinden Ergene Çayı’na dek geri çekilmiştir.

Oku
Karadeniz Tarihi

Marmara Bölgesinde Balkan, Kırım ve Kafkas Göçmenleri

Osmanlı Devleti’nin 19. Yüzyıldan itibaren Balkanlar ve Kafkasya’da hızla toprak kaybetmesinin sonucu olarak, bu bölgelerde yaşayan ve çoğunluğu Türk soylu olmayan Müslüman halklar Anadolu’ya göç etmeye mecbur kalmış[1] özellikle Rumeli bölgesinden gelen muhacirler için Bithynia hem geçici konaklama hem de sürekli iskân alanı olmuştur. Devletin oluşturduğu “Muhacirin Komisyonları” göçmenlerin iskân edileceği bölgeleri ve bu bölgelere ne kadar insanın yerleştirileceğini belirleyip, gerekli ön hazırlıkların yapılmasını sağlamışlardır. İskânı gerçekleştirilen göçmenlere ekebilmeleri için toprak ve hane başı 2 kg tohumluk da verilmiş, bir eşitsizlik olmaması için göçmenler için yaptırılacak evler bile belli bir…

Oku