Homo Sapiens'in Kökeni: Afrika'dan Dünyaya Uzanan Yolculuk
Güncel Yazılar

Homo Sapiens’in Kökeni: Afrika’dan Dünyaya Uzanan Yolculuk

Homo erectus, insanlık tarihindeki büyük yolculuğun yalnızca başlangıcıydı. Zamanla bu türün yerini, bizim türümüz olan Homo sapiens, yani “akıllı insan” aldı. Ancak Homo sapiens’in kökenleri uzun süre tartışmalıydı. 1980’lerde bu konuda iki önemli teori öne çıktı. İlk teori, Amerikalı paleoantropolog Milford Wolpoff’un “şamdan modeli”ydi. Bu modele göre, Avrasya’daki Homo erectus popülasyonları birbirlerinden bağımsız olarak Homo sapiens’e evrimleşmişti. Bu model, Avrupa’daki Neandertallerin de bu sürecin bir parçası olduğunu savunuyordu. Diğer teori ise İngiliz antropologlar Christopher Stringer ve Clive Gamble’ın “Nuh’un Gemisi” modeliydi. Bu teori, Homo sapiens’in yalnızca Afrika’da evrimleştiğini ve buradan…

Oku
Güncel Yazılar

Homo Habilis’ten Homo Sapiens’e

Yaklaşık 2 milyon yıl önce Homo habilis ile başlayan bir süreç, Homo erectus’a ve ardından modern insan Homo Sapiens’e uzandı. İnsan evrimi, hala birçok soru barındırıyor. Özellikle birden fazla insan türünün aynı dönemde yaşayıp yaşamadığı, bilim dünyasının en çok merak edilen konularından biri. Bu soruya dair ilk ipucu, Tanzanya’daki Olduwan Geçidi’nde bulundu. 1960’larda Kenyalı paleoantropolog Richard Leakey, Homo habilis adını verdiği bir iskelet keşfetti. Bu tür, alet kullanımına dair izler taşıyordu ve 650 cm³’lük beyin kapasitesi şempanzelerden daha büyüktü.

Oku
İnsan Nereden Geldi, Nereye Gidiyor?
Güncel Yazılar

İnsan Nereden Geldi, Nereye Gidiyor?

Bilim dünyasının ve insanlık tarihinin en temel sorularından biri şu: Biz nasıl bu noktaya geldik? En başa dönersek bizler, yaşam zincirinde, primatlar olarak adlandırılan ve 185 türü içeren grubun bir üyesiyiz. Primatlar, pence yerine tırnaklı elleri olan, koklamaktan ziyade güçlü görme yeteneklerine güvenen ve karmaşık sosyal yapılar oluşturabilen bir memeli türüdür. İki ana türe ayrılıyorlar: antropoidler (kuyruksuz maymunlar, maymunlar ve insanlar) ve prosimianlar (Madagascar çizgi filminden hatırlayacağınız lemurlar ve tarsierler).

Oku
İnsanlık tarihi ve insanın evrimi konulu 6 youtube videosundan oluşan serinin ilk videosu olan 'İnsan ve Şempanze: %1 Farkla Dünyayı Yöneten Tür' başlıklı videoyu yukarıdan izleyebilirsiniz.
Güncel Yazılar

İnsan ve Şempanze: %1 Farkla Dünyayı Yöneten Tür

Hepimizin sıkça duyduğu bir bilgiyle başlayalım: İnsanlar ve şempanzeler, DNA’larının %99’unu paylaşıyor (aslında tam olarak % 98,8). Günümüzde neredeyse herkesin ağzına sakız ettiği bu bilgi, özellikle 1990’larda bilim dünyasında adeta E=mc² kadar popüler bir slogan haline gelmişti. Ama bu ne anlama geliyor? Bu ortak köken bizi ve şempanzeleri “kardeş türler” mi yapıyor? DNA’mızda bu kadar az fark varken, neden bu kadar farklıyız? Nasıl oluyor da genetik olarak %1 fark gösteren iki türden biri dünyayı yönetirken, diğerini hayvanat bahçelerine kapatıyor?

Oku
1942 Güney Amerika

Kırmak istemeyeceğiniz bir Guinness rekoru: Poon Lim’in bir sal üzerinde 133 gün hayatta kalması

Poon Lim, açık deniz üzerindeki bir salda 133 gün boyunca tek başına balık tutarak, kuş kanı içerek ve bir sürahi ile bir köpekbalığı öldürerek hayatta kalmayı başaran Çinli bir denizciydi. Kırmak İstemeyeceğiniz Bir Guinness Rekoru: Poon Lim’in Hayatta Kalması 1942 yılında İkinci Dünya Savaşı’nın en hararetli günlerinde savaş birçok ülkeyi harap ederken Atlantik Okyanusu’nun ortasında batan bir İngiliz Ticaret Donanması Gemisinden kurtulabilen Poon Lim küçük bir tahta salın tek yolcusuydu. Bir İngiliz gemisinde kamarot olarak çalışma fırsatını yakalayan Lim, Güney Amerika’nın kuzeydoğu Atlantik kıyısındaki bir ülke olan Surinam’a ulaşma umuduyla…

Oku
Amazon ormanlarında 10 gün hayatta kalan 17 yaşındaki kazazede Juliane Koepcke
Güney Amerika

Amazon ormanlarında 10 gün hayatta kalan 17 yaşındaki kazazede Juliane Koepcke

17 Yaşındaki Juliane Koepcke, 1971’de Havacılık Tarihindeki En Ölümcül Yıldırım Çarpmasından canlı kurtulmayı başarmıştı. 1971 Noel Arifesinde, Juliane ve annesi, 99 yolcu kapasiteli bir LANSA Flight 50 uçağıyla Peru’da Pucallpa yakınlarındaki bir araştırma tesisi olan Panguana’ya gidiyordu. Tahmini inişten on beş dakika önce tabiat ananın Juliane’nın tatil planından farklı bir planı olduğu ortaya çıktı. Uçağı kalın bir kara bulut örtüsü kaplayarak tüm görüş mesafesini sıfıra indirdi. Sonra bam! Hızla, bir şimşek sadece gökyüzünü aydınlatmakla kalmadı, aynı zamanda uçağın birdenbire burnunu yere çevirip dalışa geçmesine sebep oldu.

Oku