1. Dünya Savaşı Güncel Yazılar

I. Dünya Savaşı’nın Yüz Yıllık Mirası: Batı Cephesi’nin Kalıcı İzleri

​I. Dünya Savaşı‘nın sona ermesinin üzerinden bir asır geçmesine rağmen, savaşın en şiddetli çatışmalarının yaşandığı Batı Cephesi’ndeki topraklar hâlâ bu büyük çatışmanın izlerini taşımaktadır. Fransa ve Belçika’daki eski savaş alanları, anıtlar, mezarlıklar ve korunmuş siperlerle doludur. Ancak bu bölgelerdeki çevresel ve arkeolojik etkiler, savaşın mirasının sadece anıtlardan ibaret olmadığını göstermektedir.​ 🌍 Savaşın Ekolojik Ayak İzi: Zone Rouge ve Demir Hasadı Fransa’nın kuzeydoğusunda yer alan ve “Zone Rouge” (Kırmızı Bölge) olarak adlandırılan alanlar, savaş sonrası insan yerleşimine kapatılmıştır. Bu bölgelerde toprak, kurşun, arsenik ve diğer zehirli maddelerle kirlenmiştir. Ayrıca, milyonlarca patlamamış…

Oku
Akhenaten’in Reform Çağı: Amarna Dönemi’nden İki Askerin Rölyefi
Güncel Yazılar Mısır Mitolojisi Ortadoğu Ortadoğu Tarihi

Akhenaten ve Amarna Dönemi Sanatı: Fitzwilliam Müzesi’ndeki Nubyalı Askerler Rölyefi

Amarna Rölyefi: İki Asker Figürü – Yeni Krallık, 18. Hanedanlık, Amarna Dönemi, Akhenaten’in Hükümdarlığı (M.Ö. 1353–1336)

Bu kireçtaşı rölyef, Amarna Dönemi’ne ait bir yapıdan alınmış olup, iki askeri betimleyen oyma bir sahneyle süslenmiştir. Figürler, başlarında taşıdıkları kısa peruklar sayesinde Nubyalı (Güney Mısır ve Sudan kökenli) askerler olarak tanımlanabilmektedir.

Oku
Güncel Yazılar İskandinav Mitolojisi

Amerika’yı Gerçekte Kim Keşfetti? Vikinglerin Sessiz Zaferi

Uzun yıllardır okullarda öğretilen tarih anlatısına göre, 1492 yılında Kristof Kolomb, Yeni Dünya olarak adlandırılan Amerika kıtasını “keşfeden” ilk Avrupalıydı. Ancak son yıllarda yapılan arkeolojik araştırmalar bu anlatının artık geçerliliğini yitirdiğini ortaya koyuyor. Yeni Dünya’nın keşfiyle ilgili ezber bozan yeni bir çalışmaya göre, Kolomb’tan tam 500 yıl önce Vikingler Amerika kıtasına ulaşmıştı.

Oku
Bizans yapıları Güncel Yazılar İstanbul Osmanlı yapıları Türk Tarihi

Büyük İstanbul Depremini beklerken: Tarih ve Mitoloji Işığında İstanbul Depremleri

1999 İzmit depreminin dehşetini yaşayınca, beklenen büyük İstanbul depreminin artık uzak bir ihtimal olmadığı, pusuda beklediği gerçeği yüzümüze tokat gibi çarpmıştı. Araya zaman girince tam unutup huzur bulmak üzereydik ki 23 Nisan günü Silivri açıklarındaki 6.2 büyüklüğündeki deprem, zihnimizin bir köşesine attığımız eski kâbusumuzu uykusundan uyandırdı. Biraz sakinleşsek de günlerdir tüm İstanbulluların aklında aynı sorular var: Büyük depremi atlattık mı, yoksa asıl tehlike şimdi mi geliyor? Risk azaldı mı, yoksa daha da mı arttı? Evlerimiz, işyerlerimiz, okullarımız depreme dayanabilecek mi? Şehri yıkan bir depremden kurtulmayı başarsak bile bizi nasıl bir…

Oku
Avrupa Gezilecek Yerler Avrupa tarihi Güncel Yazılar

Teleorman’ın Toprağa Gömülü Mirası: Bordei Evleri ve Kumanlardan Gelen Bir Adın Hikâyesi

Bordei: Romanya Kırsalının Sessiz Mirası Romanya’nın güneyinde, Bulgaristan sınırında yer alan Teleorman İlçesi, sadece zengin tarım arazileriyle değil, aynı zamanda derin tarihî ve kültürel mirasıyla da dikkat çeker. Bu bölge, özellikle geleneksel bordei evleriyle ve adının Kuman (Türk) kökenli olmasıyla öne çıkar.​ Bordei: Toprağın Altındaki Yaşam Bordei, Romanya’nın kırsal bölgelerinde, özellikle Teleorman gibi güney illerinde yaygın olarak bulunan geleneksel bir yarı yeraltı köylü konutudur. Bu yapılar, toprağın içine kısmen gömülerek inşa edilir ve üzeri saz, kil veya samanla kaplanırdı. Bu mimari tarz, hem yazın serinlik hem de kışın sıcaklık sağlamak…

Oku
Güncel Yazılar

Sümerler ve Anunnakiler: İlk Uygarlığın Tanrıları ve Kalıcı Mirası

İnsanlık tarihinin bilinen en eski uygarlıklarından biri olan Sümerler, M.Ö. 4100 ila 1750 yılları arasında Mezopotamya’da (bugünkü Irak topraklarında) gelişmiş, kültür, bilim, din ve yönetim açısından derin izler bırakmıştır. Sümer kelimesi, “medenî kralların ülkesi” anlamına gelir; bu ifade, Sümer toplumunun gelişmişliğini yansıtır. Zamanı saat ve dakikalara bölen sistemin kökeni Sümerlere dayanır. 60 tabanlı sayı sistemi, günümüzde hala saat, açı ve coğrafi koordinat sistemlerinde kullanılmaktadır. Ayrıca ilk yazılı hukuk kuralları, çok tanrılı din anlayışı, tapınak mimarisi ve sulama sistemleri de bu uygarlığın insanlığa kazandırdığı yenilikler arasında yer alır.

Oku