Sümerler: Tarihi Yeniden Yazdıran Uygarlık
Güncel Yazılar Ortadoğu Ortadoğu Mitolojisi

Sümerler: Tarihi Yeniden Yazdıran Uygarlık (2)

Şehir – “uru” (𒌷) Sümerler, yaşadıkları toprakların medeniyetin beşiği olduğuna inanıyordu. Kendilerini düzenin ve bilginin merkezinde görerek, çevrelerindeki göçebe toplulukları “barbar” anlamında (MAR.TU) adıyla tanımlıyorlardı. (Çok sonra aynı anlamda Antik Yunan’da barrbar (βάρβαρος) olarak kullanıldı) Onlar için şehir hayatı, tarım ve yazı, uygarlığın simgesiydi. Bir Sümer metni, göçebeleri şu sözlerle betimler: “Tahıl nedir bilmeyen MAR.TU 𒈥𒌅 … Ne ev, ne kent bilen… Çiğ et yiyen, hiç evi olmadan yaşayan…”  Ancak zamanla bu fark daha da belirgin hale geldi. Küçük köyler büyüyerek Uruk, Nippur, Kiş ve Ur gibi büyük kentlere dönüştü.…

Oku
Ortadoğu Mitolojisi

Dünyanın en eski aşk şiiri: Şu-Sin için Aşk Şarkısı veya Istanbul #2461

4.000 yaşında olan ‘İstanbul #2461’, şimdiye kadar bulunan en eski aşk şiirini içerdiğine inanılan eski bir Sümer çivi yazısı tabletidir.19. yüzyılın sonlarında Irak’ın güneyindeki Nippur’da arkeologlar tarafından keşfedilen şiir, eski bir kil tablete kazınmış olup günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde Mezopotamya Salonu’nda sergilenmektedir.

Oku
Ortadoğu Mitolojisi

Entemena Vazosu

Entemena Vazosu, adını Sümer kralı I. En-anna-tum’un oğlu olan Lagaş hükümdarı Entemena’dan alan üç ayaklı gümüş bir vazonun adıdır. Vazo, 1888’de Telloh’da Ernest de Sarzec tarafından antik Shirpurla bölgesinde bulunmuştur. Günümüze ulaşan en eski metal oyma örneklerinden biri olduğu düşünülen vazo 1896 yılında Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid tarafından Paris’te bulunan Louvre Müzesi’ne bağışlanmıştır.

Oku
Ortadoğu Mitolojisi Ortadoğu Tarihi

Bereketli Hilal

Bereketli Hilal, radyokarbon tarihleme verilerine göre MÖ 9. binyılın başlarından itibaren Orta Doğu ve Akdeniz havzasında avcı-toplayıcı grupların ilk yerleşik tarım topluluklarına dönüşmesine[1] ev sahipliği yaptığı için “Medeniyetin beşiği” olarak da adlandırılmaktadır. Günümüzün Irak, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Ürdün, Mısır’ın kuzeydoğu ve Nil vadi bölgelerinin yanı sıra Türkiye’nin güneydoğusu ve İran’ın batısını da kapsayan hilal formunda bir bölgenin adıdır[2]. Bölgenin iklim ve coğrafyası tarıma elverişli olduğundan avcı-toplayıcı toplumlar burada yerleşik topluluklara dönüşmüşlerdir[3]. İklim yarı kurak olmakla birlikte Mezopotamya’da Dicle ve Fırat Nehirlerinin, Mısır’da ise Nil nehrinin oluşturduğu nem ve tarım…

Oku
Gilgamesh Epic
Ortadoğu Mitolojisi

Akadca ve Ana Dilinden Gılgamış Destanı

Akad dili, Mezopotamya’da MÖ. 2.800 ile MS 500 arasında konuşulan semitik[1] bir dil olup, adı Akad şehrinden gelmekteydi. Akadca 2334-2279 yılları arasında hüküm süren Akad hanedanının[2] Sargon[3] (Sharrum-kin) döneminde Akdeniz’den Pers Körfezi’ne kadar uzanan bir alana yayılmıştır. Akad isimleri ilk olarak MÖ 2800’de Sümer metinlerinde görülmüş olup, Akad çivi yazısı yazısı da MÖ 2.350 civarında Sümer çivisi formundan uyarlanmış, aynı zamanda Sümerce’den pek çok Sümerce[4] kelime ödünç alınmıştı. Kimi yazarlara göre Sümer yazısının Akad diline uyarlanma süreci, Çin yazısının Japonca yazıya uyarlanma biçimine benzemektedir. Japonca gibi Akadca da çok heceliydi…

Oku
Assyrian king Ashurbanipal on his horse thrusting a spear onto a lion’s head. Alabaster bas-relief from Nineveh, dating back to 645-635 BCE and is currently housed in the British Museum, London
Ortadoğu Ortadoğu Mitolojisi

Ashurbanipal Kütüphanesi

Dünyanın bilinen en eski kütüphanesi, MÖ 7. yüzyılda kurulan Ashurbanipal Kütüphanesi (Asurbanipal veya Assurbanipal olarak da yazılmıştır) olup, kalıntıları bugünkü Irak’ın Musul kenti yakınlarındaki Kuyunjik’ta bulunan Asur kenti Nineveh’te bulunmuştur.

Oku