Karadeniz Kültürü

Sepet çeşitleri ve isimleri (Karadeniz Bölgesi)

Yazı: Özhan Öztürk Fındık dallarından örülerek çeşitli boylarda yapılan eşya, yiyecek, yaprak, gübre taşımaya yarayan sepetler ağacı bol olan Karadeniz’de fazla araç gerektirmeyen ve bir iki bıçak türüyle gerçekleştirilebilen sepetler hemen her yörede ve köyde üretilmektedir. Sonbaharda fındık ocakları budanırken sökülen, 2-3 cm çapında, 1 m boyunda fındık eşkinleri (sürgünleri) farklı amaç ve işler için boy boy sepet çeşitleri yapmak amacıyla kullanılmaktadır. Suda 3 gün bekletildikten sonra, yarma bıçaklarıyla üçe ayrılarak ince şeritler haline getirilip henüz nemliyken (esneklik sağlanmışken) sepet örülmeye başlanmaktadır.

Oku
Karadeniz Kültürü

Karadeniz Bölgesi Geleneksel Giyim Kuşam Sözlüğü

Batı Karadeniz Karabük ve Zonguldak kent merkezinden farklı olarak Bartın, Safranbolu ve Devrek köyleri efe ve yaren sohbetlerinin yakın zamana dek yapıldığı, düğün ve kına geceleri genellikle bağlama eşliğinde türkü ve manilerin söylendiği yerlerdir. Bu ilçelerde geleneksel yerleşim birimleri varlığını sürdürürken, geleneksel giyim-kuşam ve halk oyunlarında kurumlaşmış bir sürekliliğe sahiptir. Geleneksel erkek ve kadın kıyafetleri hemen hemen tümüyle kaybolmuş olup ancak folklor ekiplerince yaşatılmaktadır. Kadınlar, keten ya da pamuklu iç çamaşırı üzerine entari ve kapale adı verilen yelek giymekte, başlarına fes üzerine bağlanmış sarı-yeşil çatkı veya atça denilen etrafı pullu…

Oku
Karadeniz Kültürü

Cumacı, Cumalık, Yediye Gelmek, Paramana (Düğün sonrası gelenekler)

Trabzon ve Rize’de düğünün ertesi günü yeni evlilerin evini ziyaret eden kız yakınları cumacı, aynı gün erkek evinde öğle vaktinde başlayarak geç saatlere kadar süren ve kadınlar tarafından yapılan türkülü, horonlu eğlenceye ise cumaluk veya cumalık denilmektedir. Kız, erkek evinde ilk gece kız tarafından refakatçi bir kadınla (genellikle yengesiyle) ile birlikte yatar. Ertesi gün düğün devam ederken, kız tarafı toplanıp erkek evine cumalığa gelir. Bahçede kız ve erkek tarafı birlikte horon edip, yemek yerken, ev kız tarafınca mermi yağmuruna tutularak, eve mümkün olduğunca hasar verilmeye çalışılırdı. Sonunda, cumaluğa gelenler erkek…

Oku
Karadeniz Kültürü

Karadeniz peynir çeşitleri: Cortan, Şerat, Minci, Kolot

Cortan ve corto Artvin ve civarında yağı (kaymağı) alınmış peynir yapılmayı bekleyen süt artığı ile sütten yapılmış peynirin ortak adıdır. Sağılan sütler, süzgeçten geçirildikten ve kaymak bağlaması için büyük süt teknelerinde 7-10 gün kadar bekletildikten sonra, kaymaklar büyük kevgirlerle sıyrılarak büyük küleklerde biriktirilir, cortan denilen kaymak altları ise daha büyük kaplarda toplanırdı. Sütün yağı geleneksel yöntemlerle tam olarak alınamadığı için geriye kalan cortanda bir miktar yağ bulunur bu yüzden yapılan peynir yarım yağlı olurdu.

Oku
Karadeniz Kültürü

Tulum, guda, zimbon, çibun, dankiyo ve zampogna

Tulumun öncülü: sipsi ve kabak zurnası Cimbon, çimbon, zimbon, zombon ve çibun (Çamlıhemşin) kızılağaç,  buğday veya kabak sapından yapılan bir çeşit düdük; sipsi anlamıyla Trabzon ve Rize’de hatta zimbon ve zembura formunda Erzurum’da tespit edilmiştir. Trabzon Rumcasında çimboni (Çaykara) ‘kızların kaval gibi çaldığı bir ot sapı’ anlamında kullanılırken, Artvin’de ‘komar ağacının sapından yapılan düdük’ tutula olarak adlandırılmaktadır. Çocukların taze fındık ya da kızılağaç dalının içini çıkartarak kabuğundan yaptıkları düdük Giresun’da zirizop Trabzon’un Şalpazarı ilçesinde ise zipçuk adıyla bilinmekteydi. kabak zurnası veya şurihtra ise çocukların kabak sapı ve yaprağından hazırladıkları oyun…

Oku
Karadeniz Kültürü

Hamur Kızartması ‘Cırıtta, Çırıhta, Zırıhta’ nasıl yapılır

Kızgın yağda kızartılan daha sonra üzerine bal, reçel, pekmez veya şerbet dökülerek yenilen sulu hamur lokmasının bölgedeki adıdır.  Yumurta, yoğurt, yağ, tuz ve buğday unu sırasıyla suya eklenip çırpıldıktan sonra elde edilen hamur içinde kızgın yağ bulunan tavaya yayılarak veya küçük parçalara halinde atılıp kızartılmakta olup, bir tarafı kızaran hamur tavada hoplatılarak çevrilirdi ki eskiden gelinlik kızlar için bu beceriye sahip olmak şarttı. Hamur kaşıkla küçük parçalar halinde konarak kızartılırsa buna ‘lokma çırıhta’ adı verilirdi ki lokmalar sonra sıcak şerbet içerisinde bekletildikten sonra yenilirdi.

Oku