Büyük Göçler: İnsan Cesareti ve Merakı
Güncel Yazılar

Büyük Göçler: İnsan Cesareti ve Merakı

Homo sapiens, Afrika’dan çıkarak kısa süre içinde dünyanın dört bir yanını keşfetmeye başladı. Avcı toplayıcı gruplar Akdeniz’in kıyılarından Avrasya’ya giderek 35.000 yıl önce Batı Avrupa’ya ulaştılar. Hindistan’dan Malezya’ya, oradan Çin’e kadar taş aletler bırakarak izlerini sürdüler. Son buzul çağında, Kuzey Avrasya’dan çekilen insanoğlu 14.000 yıl sonra iklim müsait olduğunda yeniden bölgeye döndü. Kuzey Amerika’ya Beringia’dan, Güney Amerika’ya ise Monte Verde’den ayak bastılar. Her yeni kıta, her yeni ada, insanın cesaretini ve merakını test eden yeni bir meydan okumaydı. Bering kara köprüsünden Kuzey Amerika’ya, açık denizlerden Avustralya’ya ulaşan ilk insanlar, sadece…

Oku
Homo sapiens’in zihinsel kapasitesi, sanatın doğuşuna da öncülük etti. Bu yaratıcı patlama, hem estetik hem de pratik nedenlerle insan yaşamını şekillendirdi.
Güncel Yazılar

Avcı-Toplayıcıların Ruhu: Mağara Sanatının Sırları

Sanat ve Kültürün Doğuşu Homo sapiens’in zihinsel kapasitesi, sanatın doğuşuna da öncülük etti. Bu yaratıcı patlama, hem estetik hem de pratik nedenlerle insan yaşamını şekillendirdi. Özellikle MÖ 18.000 ile 12.000 yılları arasında ortaya çıkan Magdalenian kültürü, sanat ve avcılık teknikleriyle dikkat çekiyor. Bu kültür, işlenmiş kemik, boynuz uçları ve mızraklarla büyük hayvanları, özellikle ren geyiklerini avlamada ustalaşmıştı. Magdalenian denince akla ilk gelen, muhteşem mağara resimleri ve oyma sanat eserleridir. Ancak bu sanat eserlerinin amacı hâlâ bir sırdır. Büyülü avcılık ritüellerinin bir parçası mıydı, yoksa grup kimliklerini ve bölgeleri belirlemek için…

Oku
Homo Sapiens'in Kökeni: Afrika'dan Dünyaya Uzanan Yolculuk
Güncel Yazılar

Homo Sapiens’in Kökeni: Afrika’dan Dünyaya Uzanan Yolculuk

Homo erectus, insanlık tarihindeki büyük yolculuğun yalnızca başlangıcıydı. Zamanla bu türün yerini, bizim türümüz olan Homo sapiens, yani “akıllı insan” aldı. Ancak Homo sapiens’in kökenleri uzun süre tartışmalıydı. 1980’lerde bu konuda iki önemli teori öne çıktı. İlk teori, Amerikalı paleoantropolog Milford Wolpoff’un “şamdan modeli”ydi. Bu modele göre, Avrasya’daki Homo erectus popülasyonları birbirlerinden bağımsız olarak Homo sapiens’e evrimleşmişti. Bu model, Avrupa’daki Neandertallerin de bu sürecin bir parçası olduğunu savunuyordu. Diğer teori ise İngiliz antropologlar Christopher Stringer ve Clive Gamble’ın “Nuh’un Gemisi” modeliydi. Bu teori, Homo sapiens’in yalnızca Afrika’da evrimleştiğini ve buradan…

Oku
Güncel Yazılar

Homo Habilis’ten Homo Sapiens’e

Yaklaşık 2 milyon yıl önce Homo habilis ile başlayan bir süreç, Homo erectus’a ve ardından modern insan Homo Sapiens’e uzandı. İnsan evrimi, hala birçok soru barındırıyor. Özellikle birden fazla insan türünün aynı dönemde yaşayıp yaşamadığı, bilim dünyasının en çok merak edilen konularından biri. Bu soruya dair ilk ipucu, Tanzanya’daki Olduwan Geçidi’nde bulundu. 1960’larda Kenyalı paleoantropolog Richard Leakey, Homo habilis adını verdiği bir iskelet keşfetti. Bu tür, alet kullanımına dair izler taşıyordu ve 650 cm³’lük beyin kapasitesi şempanzelerden daha büyüktü.

Oku
İnsan Nereden Geldi, Nereye Gidiyor?
Güncel Yazılar

İnsan Nereden Geldi, Nereye Gidiyor?

Bilim dünyasının ve insanlık tarihinin en temel sorularından biri şu: Biz nasıl bu noktaya geldik? En başa dönersek bizler, yaşam zincirinde, primatlar olarak adlandırılan ve 185 türü içeren grubun bir üyesiyiz. Primatlar, pence yerine tırnaklı elleri olan, koklamaktan ziyade güçlü görme yeteneklerine güvenen ve karmaşık sosyal yapılar oluşturabilen bir memeli türüdür. İki ana türe ayrılıyorlar: antropoidler (kuyruksuz maymunlar, maymunlar ve insanlar) ve prosimianlar (Madagascar çizgi filminden hatırlayacağınız lemurlar ve tarsierler).

Oku
İnsanlık tarihi ve insanın evrimi konulu 6 youtube videosundan oluşan serinin ilk videosu olan 'İnsan ve Şempanze: %1 Farkla Dünyayı Yöneten Tür' başlıklı videoyu yukarıdan izleyebilirsiniz.
Güncel Yazılar

İnsan ve Şempanze: %1 Farkla Dünyayı Yöneten Tür

Hepimizin sıkça duyduğu bir bilgiyle başlayalım: İnsanlar ve şempanzeler, DNA’larının %99’unu paylaşıyor (aslında tam olarak % 98,8). Günümüzde neredeyse herkesin ağzına sakız ettiği bu bilgi, özellikle 1990’larda bilim dünyasında adeta E=mc² kadar popüler bir slogan haline gelmişti. Ama bu ne anlama geliyor? Bu ortak köken bizi ve şempanzeleri “kardeş türler” mi yapıyor? DNA’mızda bu kadar az fark varken, neden bu kadar farklıyız? Nasıl oluyor da genetik olarak %1 fark gösteren iki türden biri dünyayı yönetirken, diğerini hayvanat bahçelerine kapatıyor?

Oku