Ahşap üzerine yağlı boya olarak boyanan 77 x 53 cm boyutlarındaki La Gioconda ya da daha çok bilinen adıyla Mona Lisa, tüm zamanların en popüler sanat eseri olup, muhtemelen Floransalı tüccar Francesco del Giocondo’nun eşi Lisa Gherardini’nin portre resmi olarak sipariş verilmişti. “Mona” kelimesi İtalyanca “hanımefendi” anlamında kullanılan “Ma donna” kelimelerinin birleşip kısaltılmasıyla oluşturulmuş olup Mona Lisa ‘Lisa Hanımefendi’ anlamına gelmekteydi. Lisa’nın herhangi bir duyguyu veya ifadeyi net olarak vurgulamayan belirli belirsiz gülümsemesinin İtalyanca “gioconda” (‘şen’) soyadının hakkını verdiği şüphelidir. Mona Lisa’nın geleneksel bir portre olarak kabul edilip edilmemesi gerektiği tartışmalıdır çünkü gerçek bir kadından ziyade bir ideali temsil etmektedir. Eleştirmenler Mona Lisa’dan önce portrelerin gizemden yoksun olduğunu, Mona Lisa’nın ruhuna ulaşılamayan tek başına yaşayan bir muamma olduğunu iddia etmiştir.
Leonardo da Vinci’nin 4 yıl üzerinde çalıştığı tabloyu sahibine vermeyip kendine saklaması da ilginç olup, bu olağandışı durum resmedilen kişinin kimliğini de tartışmalı hale getirmektedir. Tablonun Milano Düşesi Aragonlu Isabella’ya (2 Ekim 1470 – 11 Şubat 1524) ait olduğu hatta Leonardo’nun kendi görünüşü üzerinden yola çıkarak kadın formu Mona Lisa’yı yapmış olduğu da iddia edilmiştir. Dönemin Floransa modasına uygun giyinmiş bir kadının hayali bir manzara önündeki tasviri Leonardo’nun yumuşak ancak yoğun gölgeli sfumato tekniğinin dikkat çekici bir örneğidir. Mona Lisa’nın kaşları ve kirpiklerinin eksikliği dikkat çekmekte olup, başlangıçta dönemin üst sınıf kadınlarının yaptığı gibi alınmış oldukları sanılmış ancak zamanla resmin orijinalinde mevcut olan unsurların zamanla yapılan restorasyonlarda gözden kayboldukları anlaşılmıştır. Leonardo’nun atölyesinde çalışan bir çırağının elinden çıkan ve bugün Prado müzesinde sergilenen kopyasına (1503–1516) bakıldığında kaş ve kirpiklerin yerinde olduğu görülmektedir.
Da Vinci, başyapıtı üzerinde kendi memleketi İtalya‘da yaşarken başlamış olsa da Kral François I’in isteği üzerine Fransa’ya taşınana kadar bitirmemiştir. Fransa kralı, tabloyu bir asır boyunca kaldığı Fontainebleau sarayında sergilemiş, XIV. Louis onu büyük Versailles Sarayı’na kaldırmıştır. 19. yüzyılın başında ise Napoleon Bonaparte tabloyu yatak odasında tutmuştur. Sanat dünyasında, resim her zaman kabul edilen bir başyapıt olmasına rağmen, 1911 yazında Louvre Müzesi’nden çalındıktan ve 2 yıl kadar İtalya’da kaldıktan sonra yuvasına döndüğünde artık dünyaca ünlü olmuştur. 1956, 1974 ve 2009’da Vandal saldırılarına maruz kalan tablo günümüzde kurşun geçirmez bir camın ardında korunmaktadır. Fransa Hükümeti’ne ait olan sanat eseri Paris’te Louvre Müzesi’nde 2003 yılından bu yana doğal ışığın içeri girmesine izin veren cam tavanlı özel bir odada sergilenmektedir.
Ayrıca Oku: Mona Lisa, Nasıl Dünyanın En Ünlü Resmi oldu?
Leonardo Da Vinci’nin Muhteşem Eserleri hakkında bilgi edinmek için tıklayın (her biri ayrı bir sayfada açılmaktadır)
- Gran Cavallo veya At Çizimi
- Leda ve Kuğu Tablosu
- Isabella d’Este’nin Portresi
- Meryem ve Çiçekli Çocuk Tablosu
- La Belle Ferronniere Tablosu
- Bir Müzisyenin Portresi
- Dreyfus Madonna, Narlı Meryem Tablosu
- Karanfilli Meryem Tablosu
- Miğferli Bir Savaşçının Profili
- Rahimdeki Cenin Çizimi
- Vaftizci Yahya Tablosu
- Anghiari Savaşı Tablosu
- Ginevra de’ Benci’nin Portresi
- Madonna Litta Tablosu
- La Scapigliata veya Dağınık Saçlı Kadın
- Bacchus Tablosu
- Sansarlı Hanım
- Meryem’e Müjde Tablosu
- İsa’nın Vaftizi
- İplik Eğiren Meryem Tablosu
- Akil Adamların Hayranlığı
- Meryem ve Çocuk İsa
- Leonardo da Vinci’nin Kırmızı Tebeşirle Yaptığı Kendi Portresi
- Vitruvius Adamı
- Kayaların Bakiresi Tablosu
- Salvator Mundi Tablosu
- Son Akşam Yemeği
- Mona Lisa Tablosu
- Mona Lisa, Nasıl Dünyanın En Ünlü Resmi oldu?
- Leonardo da Vinci’nin hayatı