16-29 Şubat 1942: Japonlar Güneydoğu Asya’da ilerliyor

16 Şubat 1942 85.000 İngiliz, Hint, Avustralya ve Malay askeri, Japonlar tarafından Singapur’da teslim alınıyor. Bu İngiliz tarihindeki en büyük teslimiyet! Olaya tanıklık eden Teğmen Moore: “Japonlar önce küçük yaralı gruplarını gözlerden uzağa kaçırdı sonradan bağırıp çığlıklar atan insan sesleri duyup, bir keresinde Japon’un süngüsündeki kanı silerek geri döndüğünü görünce adamların kötü kaderi hakkında pek şüphemiz kalmadı.  Ateşkes Singapur’da yürürlüğe girmeden hemen önce, Japon birlikleri şehirdeki Alexandra Hastanesi’ne saldırdı: 320 doktor ve yaralı adamı süngüleyerek öldürdü.

6 ay süren ilk radyo yayınında Churchill, Singapur’un korkunç kaybını ve garnizonunun teslim olduğunu duyurdu; “ağır ve kapsamlı yenilgi … Dunkirk’ten bu yana en kötüsü.”

İngiltere istihbaratı korkunç bir darbe alıyor: Alman U-botları, Enigma kodunun yeni, daha karmaşık bir versiyonunu kullanmaya başladığından kriptoanaliz işe yaramıyor. Kriegsmarine Enigma şifrelerinin kilidinin açılması sayesinde, Bletchley Park’taki İngiliz kod kırıcıları, günler içinde Alman denizaltılarına gönderilen gizli sinyalleri kırabiliyorken yeni uyglamaya sokulan “Köpekbalığı” kodu yıllarca süren çalışmaları yok ediyor.

17 Şubat 1942 Japonya’nın yeni Başbakanı General Tojo, Ulusal Diyet’e  konuşma yaparak Malaya ve Filipinler’deki Japon zaferlerini kutladı ve “Büyük Doğu Asya’da ahlaki ilkelerde yeni bir arada yaşama ve birlikte refah emri” vaat ediyor.

Nazi U-boatları Karayiplere saldırdı: 7 Alman denizaltısı Venezuela yakınlarındaki Hollanda’nın Aruba adasına gitti burada petrol rafinerilerini ve  tankerleri bombaladı.

Bangka Adası katliamına başlamadan önce, Japon askerleri Avustralyalı hemşirelere tecavüz ediyor. Hemşire Vivian Bullwinkel: “Bir kurşun beni belimin sol tarafından vurdu. Vurulmanın şiddeti beni suya düşürdü ve orada yattım. Japonlar ayrılıncaya kadar ölümü düşünen Vivien, Bangka Adası Katliamı’ndan tek kurtulan olmuştur. Singapur’da çatışmalar sona ermesine rağmen, ölümler devam ediyor: Japonlarca bombalanan hastane gemisinde Vyner Brooke’da 100’den fazla yaralı ölüyor. Singapur’a yürüyen muzaffer Japon birlikleri yağmaya başlıyor. 500 Çinli vatandaş düzeni sağlamak bahanesiyle ibret olması için öldürülüyor. İlk Japon askeri uçağı Sydney üzerinde uçuyor: denizaltıdan havalanan pilot Nobuo Fujita, Avustralya şehrini potansiyel bombalama için araştırıyor.

18 Şubat 1942 General de Gaulle’un Özgür Fransız Donanması’nın ele geçirdiği Surcouf Karayipler’deki çatışmadan uzaklaştıktan sonra 130 mürettebatla birlikte ortadan kayboldu. Bir Alman U-botu ile karıştırılmış ve Amerikan uçakları tarafından bombalanmış olduğu sanılıyor. Sonradan anlaşılıyor ki dünyanın en büyük denizaltısı olan Fransız “denizaltı kruvazörü” Surcouf, gece yarısı bir Amerikan yük gemisiyle yaşanan bir kazadan sonra Panama yakınlarında battı.

19 Şubat 1942 Japon birlikleri, fatihlerin artık Shonan (“güneyin ışığı”) adını verdiği Singapur’da kesin zafer kazandı:

Sittang Nehri üzerindeki sadece İngiliz ve Hint birliklerinin ince bir hat şu anda Japon ordusu ile İngiliz İmparatorluğunun mücevheri kabul edilen Burma ve Hindistan’a ulaşan sınır arasında duruyor. Burma’da Japon işgalciler Bilin Nehri üzerindeki Müttefik savunmaları ile dağıldılar. İngilizler, ağır bombalanan Rangoon başkentini tahliye ediyorlar. Panik içinde, hava saldırısından korkuluyor ve bir Japon istilasının başlangıcı olduğu düşünülüyor. Darwin sakinleri hatta bazı Avustralyalı askerler bombalardan kaçmak için güneye gidiyor. Japon bombardımanı yüzünden Darwin limanı kullanılmaz duruma gelirken şehir yıkılıyor: 8 gemi batıyor, 200’den fazla Avustralyalı ölüyor buna karşılık sadece 4 saldırı uçağı düşürülüyor. Kuzey Avustralya’nın Darwin şehri bombalanıyor: 242 Japon uçağı, Müttefik savaş gemileriyle dolu, ülkenin en kuzeydeki limanına baskın düzenliyor.

20 Şubat 1942 Amerikan halkında Japon asıllı Amerikalıların ülkeye ihanet edeceği korkusu artıyor. Dr.Seuss’un bir karikatüründe Japonya’nın

California, Washington ve Oregon’a saldırmaya başlamasını bekleyen “Onurlu Beşinci Kol” faaliyetlerini çiziyor. Bu sırada ABD Başkanı Roosevelt, ABD ordusuna “düşman atalara” sahip kişileri toplama kamplarına sürgün etme yetkisi veren 9066 sayılı İcra Kararını imzaladı.

ABD hükümeti gizlice merkezi eyaletlerde toplama kampları inşa ediyor, Japon-Amerikalıları sabotaj ve casusluk korkusu nedeniyle kıyıdan içeriye sürmeyi planlıyor.

Japon fatihler yerel halkın “eski sahiplerin aşağılanmasını” izlemeleri için Müttefik mahkûmları Singapur sokaklarını silah zoruyla süpürmeye zorluyor.

21 Şubat 1942 Alman işgalciler SSCB enstitüsü köle işçi kararnamesini çıkarıyor: Hitler, askere alınan Rusların çalışma saatlerinde hiçbir sınır olmadığını, Alman işverenlerinin onları dövebileceğini ve çalışmayı reddeden herkesin infaz edilmesi gerektiğini söyledi.

Japon fatihler zaferlerini Singapur üzerinden bir yürüyüşle kutlarken, Çin nüfusunun ölümcül kitlesel tasfiyesi başladı. Japonlar Singapur’da “potansiyel düşman” olarak gördükleri tüm Çinlileri tutuklamakta: Komünistler, Milliyetçiler, İngilizler için çalışan, dövmeli, silahlı veya özellikle uzun boylu insanlar. Binlerce Singapurlu erkek, kadın ve çocuk Japon birlikleri tarafından kafasından vurulmakta veya canlı canlı süngülenerek öldürülmektedir.

İngiliz savaş esiri Alastair Urquhart, “yolun her iki tarafındaki direklere saplanmış Çinlilerin kesik başlarının dolu olduğu çalılıklarından geçtiğini söylemiştir.

Avustralya’ya Japon saldırısı beklendiği için Darwin nüfusunun yarısından fazlası şehirden kaçtı. Darwin limanına Japon bombardımanından sonra istila korkusu Avustralya’ya yayılıyor; hükümet halkı mücadele etmeye hazırlıyor.

22 Şubat 1942 Japon birlikleri Borneo’da 74 Hollandalı savaş esiri katletti. Hollandalı esirleri Japon eline geçmeden önce petrol rafinerilerini imha ettikleri için intikam almak üzere öldürdüler. Singapur fethedilmiş ve Filipinler kuşatılmışken, Japon birlikleri Hollanda direnişini parçalayarak Hollanda Doğu Hint Adaları’na giriyor.

Kraliyet Hava Kuvvetleri Bombardıman Komutanlığı’nın yeni atanan komutanı Arthur Harris: “Alman halkının iradesini kırmak” için sivil bölgelerin toplu bombalanmasını savunuyor. “Bombacı” Harris: “Naziler bu savaşa, herkesi bombalayacakları ama kendileri bombalayamayacaklarını sanacak kadar çocuksu bir sanrı altında girdiler.”

23 Şubat 1942 Sovyet kış saldırısı şiddetli Alman direnişi karşısında durdu: Wehrmacht, Kharkov, Rzhev, Sivastopol şehirlerini Kızıl Ordu saldırısına karşı “kale” olarak elinde tutuyor: Bir Kızıl Ordu subayı: “Askerlerimiz iki gündür yemek yemiyorlar. Almanlar için yıkık evleri kontrol ettikleri için, mahzenlerden patates alıyorlar ve onları kar eriterek kaynatıyorlar.”

İlerleyen Kızıl Ordu, işgal altındaki Almanları kovmak ve vahşi kıştan koşullarında düşmanın soluklamasına izin vermemek için Rus köylerine ateş açıyor. Grossman: “Almanlar bağırıyor, ölüyor. Biri karda yatıyor, siyah, seğiriyor.”

Sovyet gazeteci Vasily Grossman, Kızıl Ordu “muharip birimi”, acımasız sokak savaşçıları ile dolaşıyor: Grossman askerler için “Bazen Almanları çıplak elleriyle boğuyorlar.” diye bildiriyor.

Çek sürgünler ve İngiliz gizli servisi Nazi vahşeti cezalandırmak için Antropoid Operasyonunu planlıyor: iki ajan, Çek direnişinin Heydrich’e suikast düzenlemesine yardımcı olmak için işgal altındaki Avrupa’ya paraşütle atlayacak. Heydrich, kendi ifadesiyşe “Çek haşaratını” şiddetli bir işgalle Almanlaştırmayı amaçlıyor: herhangi bir muhalefet karşısında acımasız misillemeler yapılırken, yiyecek tayınları sadece işbirlikçilere veriliyor. Nazi arkadaşları bile ona “Sarışın Canavar” diyor.

TIME dergisi kapağında, SS’in ikinci komutasını “Reinhard Heydrich, nam-ı diğer Prag Kasab”, “Hitler’in

celladı” olarak tasvir ediliyor.

24 Şubat 1942 Doğu Hint Adaları’ndaki Hollanda ordusu paramparça oldu: Hollandalıların çoğu teslim oluyor, bazıları ise Japonlara karşı gerilla savaşına başlamak için ormana sığınıyor. Her ikisi de Hollanda sömürgeleri olan Borneo ve Celebes Adaları istila edildi.  Japonlar Güney Pasifik boyunca yayılıyorlar.

Başkan Roosevelt, ABD’li izolasyonistlerle alay ediyor; “Amerikan kartalının devekuşu taktiklerini taklit etmesini istiyorlar. Ama kartalı olduğu gibi yüksekte ve çok sert uçarken tutmayı tercih ediyoruz.”. ABD Başkanı, Amerikan karamsarlığının ruh haliyle mücadele etmeyi umarak ulusa radyo konuşması ile sesleniyor.

California Santa Barbara saldırı altında: Japon denizaltısı I-17, Amerikan sahilinde yüzeye çıktı ve küçük güverte silahını kullanarak Ellwood Field’daki dev petrol tanklarını bombaladı. Yüzbaşı Kozo Tokyo’ya denizaltısıyla ‘Santa Barbara’yı alevler içinde bıraktığı mesajını’ gönderiyor. Bir Japon mermisi petrol rafinerisini vurdu ve 500 dolar değerinde hasara neden oldu. Bununla birlikte patlamanın psikolojik etkisi daha fazla oldu: Kaliforniya’da yüzlerce kişi hala “Japon Blitz”i yüzünden paniğe kapıldı. I-17 denizltısının kaptanı Nishino Kozo, savaş öncesinde ticari bir petrol tankeriyle Kaliforniya’yı ziyaret etmişti. Bölgeyi bilmesine rağmen çoğu mermisi hedeflerini tutturamadı.

Burma’da Sittang nehrini Japonların ilerlemesine karşı koruyan bir Hintli asker alayı, mühendisler köprüyü çok erken havaya uçurduktan sonra yanlış tarafta sıkışıp kaldı.

25 Şubat 1942 Kızıl Ordu, Alman hatlarına derinlemesine karşı saldırıya devam ediyor.

1942’de, Karadeniz’deki bir Sovyet denizaltısı, Romanya’dan Kutsal Topraklara giden yaklaşık 800 Yahudi mülteciyle dolu bir gemi olan Struma‘yı torpidoladı ve batırdı. Struma batması, en kötü sivil deniz felaketlerinden birisidir. 19 yaşındaki mülteci David Stoliar’dan başka kurtulan olmuyor. David Stoliar 24 saat boyunca suda yüzen kabin kapısına yapışıyor. Umutsuzluk içinde, bileklerini kesmeye çalışıyor, ama “ellerim dondan çok şişmişti.” İstanbul’a döndüğünde, Türk makamları tarafından ülkeye yasadışı yollardan girdiği için tutuklanıyor.

Faşist Romanya’dan kaçan 769 Yahudi yolcuyla dolu mülteci gemisi Struma Karadeniz’de çaresizce seyrediyor. İngiliz hükümeti, Arapları kızdırmamak için Filistin’e daha fazla Yahudi göçünü teşvik etmek korkusuyla inmelerine izin vermedi dahası Türk yetkililer gemiyi yüzüstü bıraktı.

Dün gece Los Angeles’ta hava saldırısı sirenleri duyuldu: Amerikalı gözlemciler şehrin yukarısındaki “uçaklar” bulunduğunu bildirdi ve uçaksavar birimleri makineli tüfek ve toplarla havaya ateş açtı. “Los Angeles Savaşı”nda, ABD ordusu şehrin üzerindeki “tanımlanamayan uçan cisimlere” 1400’den fazla top mermisi ateşledi. Los Angeles’ta saatlerce süren karışıklık 5 kişinin ölümüne neden oldu; Karartmada 2 kalp krizi ve 3 araba kazası gerçekleşti. ABD Ordusu “savaş uçağı” manzaraları muhtemelen hava balonları ve kitle histeri bir karışımı olduğunu bildirdi. 12 Japon asıllı

Amerikalı “şüpheli şekilde ışıklarını kapatmadığı” için tutuklandı.

26 Şubat 1942 Leningrad’daki sivillere verilen mevcut gıda oranı günde 125 gram ekmek olup, bunun % 50-60 talaş, geri kalanı kabuk, kepek, meyve sapları, çam iğneleri ve biraz un karışımıdır. 514.000 Leningrad vatandaşı, 35.000 yaralı asker ve 86 fabrikanın ekipmanı bu kış donmuş Ladoga Gölü boyunca tahliye edildi. Ancak her hafta binlercesi ölen milyonlarca insan Alman ablukasından kurtulamıyor.

Donmuş Ladoga Gölü’nün karşısındaki “Yaşam Yolu”, tedarik kamyonları Alman bombardımanına rağmen yeniden ele geçirilen Tikhvin kasabasındaki bir demiryolu hattına bağlı olan Leningrad şehrine ince bir tedarik zinciri veriyor.

İngilizlerin erkenden havaya uçurduğu köprü yüzünden Sittang nehrinin karşı kıyısı boyunca hapsolmuş iki Hint alayı, ekipmanlarını terk etmek ve Japonlardan kaçmak için yüzmek zorunda kaldı. Burma’daki Japon birlikleri Sittang nehrini geçti ve bombardıman ile harap olan Rangoon’a doğru yürüyorlar.

27 Şubat 1942 Kanada, Japon İmparatorluk Donanmasına yol gösterecek hainlerden korktuğu için “Japon” asıllı vatandaşlarının Pasifik kıyısındaki Britanya Kolombiyası’nda yaşamasını yasakladı. Kanada hükümeti, tüm Japon asıllıların kıyı bölgelerinden sürülmesini emretti.

28 Şubat 1942 Japon işgal filosuna son Müttefik deniz saldırısı felaketle sonuçlandıktan sonra Japon birlikleri Java’ya iniyor. Az sayıdaki Hollandalı geri çekiliyor. Kanada hükümeti “kamu güvenliği için koruyucu önlem”olarak polise Japon etnik köken vatandaşlarının sahip olduğu tüm kameralara, radyolara ve arabalara el koyulması talimatı verdi.

29 Şubat 1942 Nazi işgali altındaki Fransa’ya yapılan cesur bir baskında gizli Alman radar ekipmanlarını ve düşman teknolojisini ele geçirmek için Kanal kıyısındaki Bruneval’a paraşütle atladı. Alman kıyı savunmasını önlemeyi amaçlayan İngiliz birlikleri “Freya” radar sistemi bulunan bir villaya havadan inerek saldırı düzenliyor. Sistemi parçalara ayırıp tekne ile kaçırırken bir Alman teknisyen tutuklanıyor.