ÇİN DİNLERİ.Tarihleri boyunca tarım ve zanaat ile uğraşmış olan Çinliler, doğal olayların sürekliliğini hissettikleri evrenle kurdukları ilişkide maddi olarak etkisinde kaldıkları her şeyi Tao (yol) olarak adlandırmış, tabiatın gerek bütününü gerekse evreni oluşturan her parçayı canlı olarak algılamış ve gerekli saygıyı göstermişlerdir. Onlara göre dağların, derelerin, ağaçların ruhu vardı ve insanlarla bu ruhlar arasında bir çeşit iletişim bulunmaktaydı. Çinliler tarihi yaşanmamış sayıyor, bir bütün olan Tao’nun dolayısıyla hayatın etken “yang” ve edilgen “ying” adlı birbirinden ayrılamaz iki karşıt kutuptan oluştuğuna inanıyorlardı.
Taoizm ve Lao tzu
En eski söylencelerde Tao te King adlı eserin yazarı ve Taoizm’in kurucusu olarak Lao tzu kabul edilmektedir. Tao, eşyanın değişken görüntüsüne yani geçici ve dengesiz olana karşı evrenin sürekliliğini yani huzuru temsil etmekteydi. İnanışa göre Tao sonsuzdu, eksiksizdi ve evrensel bütünlüğün tek gerçeğiydi. Taoizm’in ikinci önemli kitabı yazarı Çuang-tzu’nun (MÖ 369-286) adını taşımakta olup, düşünce sistematiği Tao-te King’ten aşağı kalmamaktaysa da kendi içinde bir çeşit tinselci idealizmi savunmaktaydı. Taoizm siyasi hayatla ilişkisiz filozofların mizaçlarına uygunken Çin tarihinde hiç eksilmeyen savaşlar halkın ve düşünürlerin politikayla ilgilenmesine dolayısıyla sonradan idealize edilecek Konfüçyüsçü düşüncenin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
TAO
Taoizm‘in ana ve temel kavramı olup Çince “yol” veya “yön” anlamına gelmektedir. Lao Tzu görüntüsü, maddesi, biçimi ve adının olmadığını savunduğu evrenin düzeninin tek gerçek olduğunu aldatıcı dünyanın ise varlıktan yoksun olduğunu iddia etmiştir. Lao Tsu ayrıca insanın kendisini tanıyarak yolunu evren ruhu ile birleştirmesi gerektiğini böylece çelişkilerinden kurtulacağını, gözlem ve düşünce ile Tao’nun bilinemeyeceğini iddia etmiştir. Bazı Taoistler dinin kurucusu Laozi’yi tanrı olarak görmüşlerdir.
Konfüçyüsçü düşünce
MÖ 5. Yüzyılda yaşayan Konfüçyüs insanın ulaşabileceği en büyük amacı ahlaki varlığının tüm dünya düzeniyle uyum içinde olma noktasına erişmesine bağladıktan sonra uyum, denge ve iç huzura erişmenin yolunu eğitim ile ilişkilendirmiştir.
Budizm
MS 3. Yüzyılda Budizm, Hindistan’dan Tibet ve Afganistan yoluyla Çin’e ulaşmış, orijinali erkek olup Çin’de dişil karakter kazanan Guanyin gibi pek çok yeni efsanevi figür Çin efsanelerine konu olmaya başlamıştır. Çin Seddi’nin inşası gibi büyük projelerle birlikte Çin imparatorluğunun merkezi gücü artarken Türk, Mançu ve Moğol istilacılarla çatışmanın yanı sıra kültür alışverişi de gerçekleşmekteydi. Kore ve Çin’in Kore’ye komşu bölgelerinde kadınların liderliğinde Şamanist inançlar uzun süre yaşamaya devam etmişse de Konfüçyüsçülük ve Budizm’in yayılması Şamanların siyasi ve dini önderliğine son vermiş onları şifacı konumuna indirgemiştir.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016
Ayrıca Bkz. Konfüçyüs, Konfüçyüsçülük
Ayrıca Bkz. Çin Mitolojisi
Ayrıca Bkz. Çin Mitolojisi Sözlüğü A-E
Ayrıca Bkz. Çin Mitolojisi Sözlüğü F-L
Ayrıca Bkz. Çin Mitolojisi Sözlüğü M-Z