Artvin Antik Çağ Tarihi: Tao-Klarjeti, Diauehe ve Qulha
Tao-Klarjeti
Makale: Özhan Öztürk
Tao-Klarjeti[1] Arsiani (Yalnızçam) dağlarının batısında bugün kü Erzurum, Artvin, Ardahan ve Kars illerinin bir bölümüne denk gelen Tao[2], Klarjeti ve Şavşeti bölgelerini kapsayan güneybatı Gürcü prensliklerine modern tarihçilerce verilen isimdir.
Tao-Klarjeti Arkeoloji
1944 yılında Kılıç Kökten’in[3] bugün Kars ili sınırlarında bulunan Ağaçkala köyü
civarında yaptığı kazılarda Cilalıtaş devrine ait bulgular elde edilmiş, Artvin’e komşu Gürcistan ve Nahcivan topraklarında[4] paleolitik dönemden kalma yerleşimler ve taş ocakları bulunmuş, yine Artvin civarında Şavşat-Meşeli ve Yusufeli Demirköy’de (Nizgivan) yol yapım çalışmaları sırasında ve köylüler tarafından tesadüfen Kura-Araxes veya Erken Trans-Kafkasya kültürü olarak adlandırılan MÖ 3500-2200 dönemine ait bronz baltalar ile taş kesici aletler, Arhavi ilçesine bağlı Balıklı köyünde Sazazkale ormanında ise bir mağarada tunç baltalar bulunmuştur[5].
Geometrik desenli kırmızı veya siyah çömlek yapımı, tahıl ve meyve tarımı, sığır, koyun, keçi, köpek ve son dönemlerinde at
yetiştiriciliği, (başlangıçta yuvarlak sonlara doğru köşeli) kerpiç tuğlalardan ev inşası özelliklerine sahip Erken Trans-Kafkasya kültürü Güney Kafkasya merkezli doğmuş, Doğu Anadolu, Kuzey Kafkasya ve Kuzeybatı İran yönünde yayılmıştır[6]. Kültürün kökeni belirsiz olup, bölgedeki yerel Eneolitik kültürlerin birinden doğmuş olmalıdır ki, bu dönemde metal kaynaklarının eksikliğine karşın metâlurji hızla geliştirildiğinden Artvin gibi civarında bakır ve altın madenleri bulunan yerleşimlerde nüfus hızla artmıştır.
Tao-Klarjeti Tarihi
Artvin bölgesinin tarihi hakkında fikir edinebileceğimiz en eski yazılı kaynaklar Urartu kitabeleri olup, Urartu kralı İşpuini’nin oğlu Minua (MÖ 810-780) döneminde kaydedilmiştir. Minua’nın, Erzurum’un kuzeyinde Çoruh vadisine kadar uzandığı[7] veya Doğu Karadeniz dağları ile Erzurum-Erzincan arasında[8] bulunduğu sanılan Diauehe ülkesine bir sefer düzenlediği Kars-Erzurum yolu üzerindeki MÖ 785’e tarihlenen Süngütaş/Surp Pagos Kilisesi yazıtında anlatılmaktadır:
“Tanrı Haldi, kendi silahıyla güçlü bir ülke olan Diauehe’ye karşı sefere çıktı (ve ülkeyi) dize getirdi. Tanrı Haldi güçlüdür, tanrı Haldi’nin silahı güçlüdür. Tanrı Haldi’nin kudretiyle İşpuini oğlu Minua sefere çıktı. Tanrı Haldi önden gitti. Minua der ki: Diauehe ülkesini ele geçirdim. Krali şehir Şaşilu’yu savaşta ele geçirdim, ülkeyi yıktım, kaleleri yerle bir ettim. Şeşetin(ele) ülkesine, Zua şehrine kadar ulaştım. Utuha şehrini[9]… Minua derki: Diauehe’nin kralı Utupurşini önüme çıktı, ayaklar(ıma) kapandı, önümde secde etti. Merhamet (?) gösterdim (?). Haraç ödemesi koşulu ile hayatını bağışladım. Altın ve gümüş verdi. Haraç verdi. Geri dönecek esirleri tümüyle serbest bıraktı(?). Minua der ki: …Oradan iki kral, (yani) Baltu(lhe) boyunun ülkesininki ve Haldiriu şehrinin ülkesininkini aldım. O ülkeye özgü olan tahkimatlı kaleleri ele geçirdim. Minua der ki: Her kim bu yazıtı tahrip ederse, her kim suç işlerse, her kim bir başkasına bunları yaptırırsa, her kim değişik bir şey söylerse, ben yaptım derse, tanrı Haldi, tanrı Teişeba, tanrı Fiivini ve bütün tanrılar onu güneş ışığından yoksun etsinler[10]”.
Urartu yazıtlarında Diauehe[11] adıyla geçen bölge Asur yazıtlarında geçen Daieni olmalıdır[12]. Horhor yazıtları adıyla da bilinen I. Argişti (M.Ö.786–764) yıllığında Argişti’nin babası Minua döneminde haraca bağlanan Diauehe Krallığı üzerine yapılan sefer şu şekilde anlatılmaktadır:
“Aynı yıl içinde yine savaşçılar topladım ve Diauehe ülkesine ve Diauehe’nin kralı Mannudubi’ye karşı sefere çıktım. Şeriaze ülkesini ele geçirdim, şehirleri yaktım, kaleleri yerle bir ettim. Pute şehrinin güneyindeki (?), Biani ülkesine ve Huşa ülkesine kadar ilerledim (?). Tariu bölgesini (?) bıraktım. Zabahae ülkesine karşı sefere çıktım ve Zabahae ülkesini ele geçirdim. Uzinabitarna şehrine ve Büyük Sirimu Dağı’na kadar ilerledim. İga(ne) ülkesinin Maqaltu şehrinin bölgesini bıraktım. Eriahe ülkesine vardım. Apuni ülkesine karşı sefere çıktım. Ureiu şehrini ve krali Witeru(he) şehrini ele geçirdim. 19.255 delikanlı, 10.140 canlı savaşçı, 23.280 kadın olmak üzere toplam 52.675 kişi, (o) yıl(ın esir sayısıdır). Kimilerini öldürdüm, kimilerini de canlı götürdüm. 1.104 at, 35.015 büyük baş hayvan ve 100 bin X onbin 1.829 küçükbaş hayvan sürdürdüm. Argişti der ki: Tanrı Haldi uğruna bu kahramanlıkları bir yıl içinde yaptım[13]”
Huşa, Bia ve Aşlqalaşi ülkeleri Çıldır Gölü’nün kuzey ve kuzeybatısında, Yalnızçam dağlarının doğusunda yer almaktadır[14]. Argişti’nin yerine geçen oğlu II. Sarduri’nin (MÖ 756-730) Van Kalesi’nde “Analıkız” olarak bilinen alanda bulunup sonradan Surp Pogos kilisesine nakledilen yazıtında Qulha adı verilen ülkeye MÖ 749 ve 746 yıllarında 2 sefer düzenlendiği bildirilmektedir:
“… Qulha ülkesine karşı sefere çıktım. Tanrı Haldi’nin büyüklüğüyle Huşa ülkesinin kralı Haha(ni)’yi ve halkını orada esir aldım, onları sürgün ettim ve benim ülkeme yerleştirdim…”
“…Sarduri der ki: Qulha ülkesine karşı sefere çıktım. Ülkeyi… Qulha ülkesinin tahkimatlı şehri Ildamuşa’yı güç kullanarak ele geçirdim ve halkını yaktım. Qulha ülkesinin sadece orada bulunan… adamlarını öldürdüm. Demir bir mühür hazırlattım. Ildamuşa şehrinde bir yazıt diktirdim. Şehirleri yakıp yıktım ve ülkeyi tahrip ettim. Erkek ve kadınları sürgün ettim[15]”.
Artvin’in iç kesimlerine denk gelen Diauehe’den insan getirilmeden büyük ve küçük baş hayvanlar, altın, gümüş ve bakır yağmalanmışken modern tarihçilerce Kolhis ile ilişkilendirilen Qulha seferinden 9.904 insanın, at, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların getirildiği Urartu yazıtlarında bildirilmektedir.
Urartu krallığının Diauehe ve Qulha üzerinden Karadeniz’e ulaştığı ve Yunanlılar ile ticari ilişkide bulunup bulunmadığı çeşitli yazarlarca tartışılmıştır. MÖ 3. yüzyılda yaşamış olmasına rağmen çok daha eski devirleri anlatan Rodoslu Apollonius’un Argonotika destanında bölgedeki altın madenlerinin varlığı vurgulanmıştır. Urartu ile Yunanistan arasında var olabileceği iddia edilen ticaret yine Trapezus’un kuruluş tarihinin önemini arttırmaktadır ki Eusebios’un verdiği tarih doğruysa olması muhtemeldir. Buna karşın Edwards ve Köroğlu, II. Sarduri dönemine kadar Qulha adının hiç anılmamasını eski sefer yollarının dışında bir bölgeye işaret etmesi gerektiğine yorup, bugün Ardahan iline bağlı olan Göle kentinin Orta Çağ’daki adı olan “Kola” ile bağlantı kurmuş ve Urartuların Qulha’sı olabileceğini belirtmiştir[16]. Bu iddia doğruysa Urartu Krallığı’nın Aşağı Çoruh Vadisi ve Karadeniz kıyısındaki Kolhis, dolayısıyla Yunan kolonileri ile ilişki kurma ihtimali zayıflamaktadır.
Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016
[1] Gürcüce ტაო–კლარჯეთი
[2] Ermeni tarihçiler Yusufeli (Kiskim), Oltu, Olur (Tavusker), Tortum ve Çamlıkaya (Hunut) ile İspir arasında kalan bölgeyi Tayk (Տայք) olarak adlandırmış ve Kogh, Berdats por, Partizats por, Tchakatk, Bokha, Vokaghe, Azordats por, Arsiats por adlı 8 parçaya bölmüştür.
[3] Kökten, 1943: 601-613
[4] Ovcular Tepesi ve Damlama Eneolitik ve Bronz çağ siteleri
[5] Bittel, 1933: 150-56; Kushnareva ve Michael, 1997: 43-53
[6] Bölgede bu döneme ait 300 kadar site tespit edilmiş olup en önemlileri Amiranis-Gora, Kvatskhlebi, Kül Tepe, Baba-Derviş, Şengavit, Zhigvali, Mohra-Blur, Göy Tepe, Pülür, Korucutepe, Yanıktepe’dir (Kushnareva ve Michael, 1997: 52; Mallory ve Adams, 1997: 341)
[7] Diakonoff ve Kashkai,1981: 26; Melikishvili, 1950: 26; Herzfeld, 1968: 121; Piotrovskii, 1967: 43; Salvini; 1967: 22–23.
[8] Rusell, 1984: 186–187
[9] Zua “Sarıkamış Zivin köyü kalesi”, Utuha “Oltu”, Şeşetin(ele) “Tortum yakınlarındaki Sasire” ile ilişkilendirilmiştir (Kavtaradze, 2002: 80). Şeşetin ile Şavişeti (Şavşat) arasındaki ses benzerliği de dikkat çekicidir.
[10] Köroğlu, 2001: 719; Melikishvili, 1960: 36
[11] “Diau’nun oğullarının toprakları” (Sagona ve Sagona, 2004: 30)
[12] Belli, 2006: 20.
[13] Melikishvili, 1960: 127 I; Köroğlu, 2001: 722-3
[14] Köroğlu, 2001: 723
[15] Köroğlu, 2001: 728; Melikishvili, 1960: 155 D
[16] Edwards, 1988: 19; Köroğlu, 2001: 737
Doğu Anadolu ve Erzurum’un kuzeyi Kars ile sınır
olan bölgedeki kaleler bugüne kadar araştırılma-
mış ve incelenmemiştir. Şenkaya Köylerinde
Zadgerek (Yürekli) ve Vağaver (Beşpınarlar)
köyü sınırları içinde 4,5 kale var.
1) Zadgerek Kalesi (Zadgerek köyü sınırları içinde.
2) Yanık Yayla Kalesi veya Melevir Kalesi.
3) Goranlı Kalesi
4) Balaban Kalesi
Bu son üçü köyümüz Vağaver (Beşpınarlar) Köyümüz sınırları içinde.
Bu kaleler incelenmeden buraların tarihinin
netleşmesi mümkün değildir.
Vağaver (Beşpınarlar Köyümüz) köy sınırı
içindeki kalelerin incelemesi için dilekçe vermiştim
Goranlı kalesi incelendi ve sonucu bekliyoruz.
Şenkaya ve Göle sınırları içinde birçok kale ve eski
harebelikler mevcuttur.
Mustafa Yeşilyurt .
İletişim: 05374832535.