Makale: Özhan Öztürk
Simas[1], yerleşimin bilinen en eski adı olup, Bizanslı Dionysios’un Boğaz Yolculuğu adlı eserinde Simas burnunda düşük ahlaklı Aphrodite’in bir heykelini barındırdığı bildirildikten sonra çok güzel, zeki ve becerikli bir Simas’ın burada oturmuş olduğunun söylendiği aktarılmıştır[2]. Simas, Türkleşme döneminde Mezarburnu, Altınyar ve Sarıyar adlarıyla da anılmıştır. Türk söylencelerinde adını “Sarı Baba” adlı biri kişiden aldığı söylenen yerleşim yerinin Osmanlı kaynaklarında “Sarıyar” olarak geçmesi bölgede bulunan ve bugün kullanılmayan bir bakır madenine atfen verildiği sanılmaktadır.
Sarıyer ilçesi, Boğaziçi‘nin en kuzey bölümünde Rumeli Fenerinden itibaren geleneksel olarak balıkçı köyü olarak kurulmuş Bahçeköy[3], Tarabya[4], Yeniköy, Büyükdere[5], İstinye, Emirgan ve Rumeli Hisarı yerleşimlerinin yanı sıra Karadeniz sahilinde Kilyos ve civarını da kapsamaktadır.
Günümüzde 2 belediye (Bahçeköy, Sarıyer) , 39 mahalle ve 8 köyden oluşan Sarıyer’in 2009 yılı ilçe nüfusu 278.527 (252.658 kent, 25.869 köyler), Sarıyer merkez belediyesinin nüfusu ise 252.658’dir.
Pera ve Galata‘nın zengin tüccarları ile yabancı diplomatlar 18-19. yüzyıllarda Boğaziçi’nin kuzey sahili boyunca yazlık evlerini inşa ederek bölgenin gelişmesini sağlamıştır. Rumeli Feneri Kilyos’un 18 mil uzağında İstanbul Boğazı’nın Karadeniz girişinde yer alan bir kale olup, antik çağda “Hieron Dios Ouriou[6]” olarak adlandırılmakta ve Arrian’ın da bildirdiği gibi burnun en yüksek noktasında denizcilerin tapındığı bir Dios tapınağı bulunmaktaydı.
Fener’den sonra gelen kaleler sırasıyla Garipçe, Defne ağaçlarından dolayı Defne Limanı olarak da bilinen Büyükliman/Menomeni[7] ve Yoroz Kalesi’nin tam karşısında yer alan Rumeli Kavağı’dır.[8]
Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016
Notlar
[1] Yunanca Σιμάς. Eski Yunanca σιμός “burunsuz, düz burun; yokuş; çukur; iç bükey” kelimesiyle ilişkili olabileceği düşünülse de Sarıyer bir burundur. Simas kelimesi ile acaba Yunan dünyasının en ünlü hayat kadını Simaitha’mı kastedilmiştir fikir yürütmek zordur.
[2] Dionysios Byzantios, 2010: 108-109. Aynı kaynakta Sarıyer deresi ise “Skletrinas” olarak anılmıştır.
[3] Yunanca orjinal adı “Petra” olup, Kanuni Sultan Süleyman Belgrad seferinden dönünce buraya Sırpları yerleştirdiği için civarındaki orman “Belgrad Ormanı” olarak adlandırılmıştır.
[4] Yunanca orjinal adı Therapia “tedavi” olup, geçmişte burada şifa aranan hastaların getirildiği bir tapınak bulunduğu düşünülmektedir.
[5] Yunanca orjinal adı Vathys Kolpos olup, “derin körfez” anlamına gelmektedir. Antik Çağ’da ise Kalos Agros adıyla bilinmekteydi (Dionysios Byzantios, 2010: 107)
[6] Dios’un Zafer Tapınağı
[7] Antik Çağ’da Ephesion Limen olarak bilinmekteydi (Dionysios Byzantios, 2010: 113)
[8] Bıjışkyan, 1998: 205