Site icon Özhan Öztürk Makaleleri

Hopa, Artvin

Hopa, 1966

Makale: Özhan Öztürk

Hopa kenti, Hopa deresinin kuzeyinde kalan 10-15 m yüksekliğindeki yamaçlarda kurulmuş, sonraları kıyıda alüvyonların oluşturduğu dar düzlük üzerinde sahil karayolu boyunca gelişmiştir.[1]

Hopa Tarihi

Günümüzde vadi boyunca 3 km kadar içeri sokulan modern kentin güney

Hopa, 1966

sınırı Skaristi tepesi tarafından çevrilmiştir.  Kartlis Çhovreba’nın 18. yüzyıl elyazmasında Guria hükümdarlarının doğuda Gonio batıda Hopa’ya dek uzanan Çaneti bölgesine hakim olduğunu bildirmiş olup bu iddia doğruysa Hopa, Gürcistan-Trabzon İmparatorluğu sınırlarını oluşturmuştur ki bu durumda Makriali bölgesi Gürcü sınırları içerisinde

Hopa, 1970’lerde bir yürüyüş sırasında

kalmaktaydı[2]. Buna karşılık Bryer, sadece Hopa’nın değil Makriyali’nin de 14. Yüzyılın ikinci yarısında Trabzon imparatorluğu sınırları içerisinde kaldığından emindir[3].

Hopa ve Lazistan

Artvin kentinin doğal iskelesi olan Hopa’nın Ardahan peyniri, yağ, peynir, bal vs. satılan pazarı Cuma ve Cumartesi günleri olmak üzere 2 gün üst üste kurulmakta, sahilde Laz iç kesimlerde Hemşinlilerden oluşan halkı balıkçılık ve hayvancılıkla geçinmekteydi. Artvin Merkez, Şavşat, Ardanuç, Yusufeli, Kars ve Ardahan’ın dışarıdan aldığı eşya ve mallar hemen hemen tamamıyla Hopa üzerinden getirilmekteydi.[4] Sultan Selim tepesinin sisli olması deniz tarafından lodos geleceğinin, batı veya karayelden havanın bozacağının işareti olarak algılanırken, sahil yolunun yapımından önce Hopa limanı dışında batıda “Kise” ve Peronit” limanlarında büyük kayık ve tekneleri demirleyebilmekteydi.  16. yüzyılda Arhavi kazasına bağlı bir köy ve kale olup, Abdullah Çelebi vl. Mustafa Bosna tasarrufuna verilen Kise kalesinin dizdarının Ali Sofya gulam-ı mîrin serbest tımarı olduğu, kalede günde 5 akçe maaşlı bir imamın, günde 47 akçe alan 11 neferin görev yaptığı, kale ambarında 97 kilo buğday ile 3 kilo tuz depolandığı kayıtlardan anlaşılmaktadır.[5]

Osmanlı dönemi tahrir kayıtları incelendiğinde 16. yüzyılda sanılan aksine İskele nahiyesinin merkezinin bugünkü Hopa olmadığı, o dönemde Hopa adlı bir kaza, nahiye veya zeamet olmadığı, merkezin “Fiy” adlı bir köy olduğu anlaşılmıştır. Yavuz Sultan Selim’in şehdazeliği sırasında Giresun kalesi erlerinden Hasan vl. İsmail’in tımarı olan köyde 500 adet hassa bağı vardı ve bundan 50 sabur şıra bedeli 1000 akçe vergi alınmaktaydı.[6]

Peroniti köyünden Hopa ve Makriyali (Fotoğraf: Özhan Öztürk, 2000)

Makriyal veya Kemalpaşa

Bugün Hopa’ya bağlı Kemalpaşa Belediyesi ya da eski adıyla Makriyal 1486

Hopa’nın Peroniti (Çamlı) köyünde bulunan ohvame (şapel) kalıntısı. Çakmakçıların arazisinde ağaçlar arasında kaybolmuş en az 500 yıllık bu yapının Cenevizlilere ait olduğuna inanılmakta

tarihinde hisseli köy olarak geçmekteyken, 1500’de “karye-i nefs-i Makriyalu” 1515-54 arasında “nefs-i Makriyalu” adıyla kaydedilmiş olup, 1486’da 47 hâne olan halkının bu süreç içerisinde tamamının Hristiyan olduğu göz çarpmaktadır.[7] Yavuz Sultan Selim döneminde 68 haneli Yakovit köyünün merkez olduğu Yagobit zeamet olarak Arhavi kazasına bağlanmış olup, Saraçlar cemaatinden Sinan’ın  tasarrufuna verilmiş ve martalozlara tımar olarak dağıtılmıştır. Yakovit, Çıkait ve Loma dahil 9 köyden

Bir çeşit serander olan bageni (Hopa , Peroniti köyü. Fotoğraf: Özhan Öztürk 2000)

oluşan vilayette 267 hane yer almakta ve 20.300 akçe gelir elde edilmekteydi.[8]

1830 yılında Trabzon eyaletine bağlı Batum sancağı içinde yer alan Hopa kazasında 1869 Trabzon salnamesine göre hepsi İslam 4.496 kişi yaşamakta 1873 salnamesine göre ise kasabada 105 hane, 74 dükkan, 3 mağaza, 4 fırın, 1 cami, 1 medrese ve 1 şadırvan bulunmaktaydı.

Osmanlı döneminde bir Alman şirketi tarafından işletilen Hopa madenleri.

Arhavi ve Hopa, I. Dünya Savaşı sırasında Alman subay Stange, Hopa ise Yusuf Rıza Bey komutasındaki kuvvetler tarafından savunulmuş olup, Ahıska göçmeni bir Artvinli olan Yusuf Bey’in Giresun, Rize ve Trabzon seyyar jandarma taburlarından alınan müfrezeler ve çevreden gönüllü toplananlar dahil 4 bin askerine karşın Liyakoff sıkça takviye ettiği 30 tabura sahiptir. Yaralı Yavuz zırhlısının tamirde olmasının da arttırdığı düşman baskısı sebebiyle Yusuf Bey Hopa’yı terk ederek Borçka – İçkale deresine doğru çekilmek zorunda kalınca düşman 23 Şubat 1915 günü kente girmiştir.

İmece (Lazca ‘noderi’ veya ‘meci’) sonrası mola veren Laz köylüler. Hopa (Artvin), 1927

Hopa Belediyesi 1927’de, Hopa Halkevi 6 Şubat 1939’da kurulmuş, kentin imar

Hopa 29 Ekim 1939. Cumhuriyet Bayramı sonrasında dönemim Laz gençleri toplu fotoğraf çektirmişler. Ayaktakilerden soldaki rahmetli büyük dayım Kemal Zoralioğlu (Zoralişi)… Acaba ailesi Hopalı olup yukarıdaki delikanlıları tanıyan, fotoğraftakilerden hayatta olan var mı?

planı 1955’te yapılmıştır. 1964 inşasına başlanıp, 1974’e hizmete açılan Hopa limanı 1970’li yıllarda Kars-Ardahan yaylasının ürünlerinin, Murgul’dan çıkarılan bakır ve pirit madenlerinin nakliye ve yurtdışına hamsi ihracı için kullanılmıştır. Liman, 1980’li yıllarda İran’a başlayan transit taşımacılık sayesinde altın yıllarını yaşamış, 1988’de Sarp sınır kapısının açılmasından sonra ticarette karayolunun önem kazanması üzerine gözden düşmüşse de 1997 yılında özelleştirilmiştir. Gürcistan ile ikili ilişkilerin gelişmesiyle, 26 Mayıs 2007’de faaliyete geçerek TAV Havalimanları Holding tarafından 20 yıl süreyle işletilecek Batum Uluslararası Havalimanı’na ulaşımı kolaylaştıran Hopa Terminali ise Aralık ayında hizmete girmiştir.

Günümüzde 2 belediye (Hopa, Kemalpaşa), 10 mahalle ve 29 köyün bağlı olduğu ilçenin nüfusu 1950’de 27.198 (4.383 kent, 22.815 köyler) iken, 1960’da 16.404, 1970’de 23.783, 1980’de 29.426, 1990’da 30.329, 2000’de 27.654, 2009’da 24.343 (10.702 kent, 13.641 köyler) olmuştur.

 Hopa Köylerinin eski ve yeni isimleri

Köyün Eski Adı Köyün Adı
Zendidi Akdere
Zendit Balıkköy
Higi Başköy
Higoba Başoba
Peronit[9] Çamlıköy
Çançagan Çamurlu
Çavuşlu
Ardala Çimenli
Ardala Dereiçi
Azlağa Esenkıyı
Ardala Esmekaya
Heluket Gümüşdere
Çağrina Güneşli
Büçe Güvercinli
Hendek
Ğetselon[10] Karaosmaniye
Kayaköy[11]
Kazımiye
Noğedi Kemalpaşa
Zalona Koyuncular[12]
Köprücü[13]
Liman Köyü
Osmaniye
Ançorog, Ançirohi, Ançoroh Pınarlı
Sarpi Sarp[14]
Skaristi Subaşı
Kise Sugören[15]
Üçkardeş
Pançol Yeşilköy
Zurpici Yoldere

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Notlar

[1] Koday, 1955: 131

[2] Beri Egnataşvili, Kartlis Çhovreba, 2. cilt, s. 349

[3] Bryer – Winfield, 1985: 325

[4] Artvinli, 2004: 16

[5] Gökbilgin, 1962: 328

[6] Gökbilgin, 1962: 326

[7] Maliyeden Müdevver Defterler,  no: 828 s. 477

[8] Gökbilgin, 1962: 327

[9] Köy adı Lazca peroni “renkli” (Bucaklişi ve Uzunhasanoğlu ve Aleksiva, 2007: 830) + -(a)ti “mevki bildiren son ek” kelimelerinden oluşmuştur. Köy sınırları içerisinde Ciha Kalesi ile İsina dağında bir maden suyu bulunmaktadır.

[10] Kemalpaşa Beldesine bağlı bir Hemşin köyü olup, Karaosmanoğulları sülalesinin kolları yaşamaktadır.

[11] Halbaşı, Goromat, Şana, Papat ve Çakmağın mahallerinden oluşan, çay tarımı, küçük çaplı hayvancılık ve nakliyecilik ile geçinen köyde Karaibrahimoğlu, Tataroğlu, Vaiç, Sarhoşoğlu ve Poshoroğlu sülaleleri yaşamaktadır.

[12] Köy halkı küçükbaş hayvancılık ve nakliyatçılık ile uğraşmaktadır.

[13] Kemalpaşa beldesine bağlı Gürcistan sınırında Cefuka dağının eteklerinde kurulmuş bir köy olup, halkı Laz, Hemşinli ve yakın zamanda yerleşen Rizelilerden oluşmaktadır.

[14] Geleneksel geçim kaynağı balıkçılık olan bir Laz köyü olup, bazı mahalleleri Gürcistan tarafında yer almaktadır. 1937 den beri kapalı olan Sarp sınır kapısı 31 Ağustos 1988 tarihinde açılmıştır. Köydeki belli başlı mevki adları Kvaçaçi, Koru, Konak, Gülbahçe, Papati, Boğazi, Kolombuli, Neziştude, Papulişkona, Mtskhulişkona, Kiliçocaği, Kvaepuna, Khurmaşkona, Oçinauşopute, Khincipeteri, Megza, Eksavati, Kiemitkhana, Cgiola, Rokepuna, Tsamangana, Golaskiocaği, Bogina, Nomskibeni, Arabişkona, Nopatskheni, aile adları ise Çakirişi, Battalişi, Şahinişi, Tuzcişi, Tantişi, Şişmanişi, Poyrazişi, Onbaşişi, Abdulişi, Zeyneşi, Hocapeşi, Kabaosmanişi’dir. (Kaynak Kişi: Hayri Çakır) 12 Mayıs 2011 <http://artvin.biz/hopa-koyler/472-sarp-koyu-sarpi/>

[15] Köyün başlıca geçim kaynağı çay ve kivi tarımı ile balıkçılıktır.

Ek Olarak Hopa tarihinden bir fotoğraf

Imperatorskaya Gvardiya adlı kitabın yazarı olup imparatorluk dönemi Rus ordusu hakkında detaylı bilgi veren Rus albay V. K. Shenk, 1. Dünya Savaşı sırasında Hopa ilçesi Peroniti (Çamlı= köyü kıyısında resim çizerken, 1916…. Doğal sahil tahrip edildiği için günümüze ulaşmayan arkadaki kayalar o dönemde Lazca şu şekilde adlandırılmaktaydı:
1. Kvadidi (büyük kaya)
2. Kvamakvali (yumurta kaya)
3. Kvamskili (sivri kaya)
Hopa’da çocukluğunu geçiren anneannemden derlediğim ve 20’ler veya 1930’lara ait olduğunu sandığım bir türküde kvadidi kelimesi de geçmekteydi:
Ğora’nın Şükri
Baldizun kaçti
Kvadidi tepeler
Nice dolaşti
Biz ne yapalum
kiz kendi kaçti…
Exit mobile version