Karadeniz Tarihi

Osmanlı döneminde Lazlar ve Lazistan sancağı

Makale: Özhan Öztürk Trabzon İmparatorluğu “Büyük Lazia” adıyla thema yapılan Laz topraklarının tamamında egemen olmuş hatta Pachymeres[1] gibi Bizanslı tarihçiler tarafından bir Laz sınır devleti olarak görülmüş, imparatoriçe Anna Anakhoutlou’nun tahta çıkmasına yardım eden Lazlar devletin askeri ve siyasi yaşamında aktif rol oynamışlardır.

Oku
Karadeniz Tarihi

Lazika Savaşları: Bizans ve Sasaniler arasında Lazların var olma mücadelesi

Makale: Özhan Öztürk Bizans’ın Çin ve Hindistan ile ticaretini sağlayan İpek Yolu Sasani hâkimiyetindeki İran üzerinden Anadolu’ya girdiği için Bizans üzerinde ekonomik baskı oluşturunca imparator Justinianus, İpek Yolu’nu Kafkasya ile İran sınırındaki Lazika üzerinden geçirerek Sasanileri aradan çıkarmaya çalışmıştır. Sasanilerin İpek Yolu hâkimiyetlerine sekte vuracak bu girişimi engellemek istemesi üzerine de MS 541-562 yılları arasında Bizans ile İran arasında sınır bölgesinde yer alan Lazların tarihi yurdunun cephe olarak seçildiği bu yüzden tarihe “Lazika Savaşları” (Gürcüce Büyük Egrisi Savaşları veya ეგრისის დიდი ომი, Batı literatüründe Laz  Savaşı ‘Lazic War’ veya Kolhis Savaşı…

Oku
Karadeniz Tarihi

Laziler, Çaniler, Tzaniler: Antik Çağ’da Lazlar

Makale: Özhan Öztürk Lazlar veya Laziler[1] Kafkasya’nın en önemli halklarından birisi olup, daha öncesinde Kolhis olarak bilinen bölgenin adının Roma döneminden itibaren Lazika olarak anılmasına sebep olmuş, varlıklarını günümüze dek sürdürebilmişlerdir. Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını korumaları karşılığında yarı bağımsız krallıklarında özgür bir hayat süren Lazları antik Kolh kavimleri ile özdeşleştirmek kısmen doğru olup, Roma döneminden itibaren aynı halkı tanımlamak için kullanılan Kolh, Lazi, Tzani bu terimlerinin gelişim aşamaları ve anlam farklılıklarını doğru anlamak gerekmektedir.

Oku
Bulgarian army at the gates of Adrinople, Balkan Wars 1912
Karadeniz Tarihi

Balkan Savaşları ve Trakya’nın Bulgar ordusunca işgali, 1912

Makale: Özhan Öztürk 30 Eylül 1912’de seferberlik ilan eden Balkan devletleri Osmanlı İmparatorluğu ile çeşitli cephelerde çatışırken 1. ve 3. Bulgar orduları Kırklareli’ni koruyan Osmanlı 1. ordusuna cepheden ve güneyden hücum etmiştir. 2 ordu arasında sıkışan Abdullah Paşa ordunun Lüleburgaz’a çekilmesini emretmiş, 28 Ekim’de Bulgar 3. ordusuna bağlı 5. tümen Vize’de durdurulmuşsa da Kırklareli’ndeki 1. Ordu kendinden üstün kuvvetler karşısında tutunamamış ve Soğucak deresi üzerinden Ergene Çayı’na dek geri çekilmiştir.

Oku