Amcazade Yalısı veya Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı, Üsküdar ilçesinde Kanlıca ile Anadoluhisarı arasında bulunup, Meşruta Yalı adıyla da bilinen yapı, Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın ‘Yeğen’, ‘Sarhoş’ ve ‘Mevlevi’ lakaplarıyla da bilinen ve 1697-1702 yılları arasında sadrazamlık yapan amcasının oğlu Amcazade Hüseyin Paşa (1644-1702) tarafından 1797–1698 yıllarında yaptırılmış olup, dünyanın henüz yıkılmamış en eski ahşap yapısı unvanının sahibidir. Başta Sultan III. Mustafa olmak üzere önemli kişilerin ağırlandığı yalıda 1699 tarihli Karlofça Anlaşması’nın taslakları hazırlanmış bu sırada Avusturya elçisi Groff Oettingen’in beraberinde getirdiği orkestra burada İstanbul’un ilk klasik müzik konserini vermiştir.
Harem ve selamlık birimlerinden oluşan yapı 285 metre rıhtım, 8 bin 711 metrekare arsaya sahip olmakla birlikte iki katlı, iki sofalı ve tahminen 15-20 kadar odalı olan harem yok olmuş, T planlı selamlık ise günümüze ulaşabilmiştir. Harem’e 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rumeli göçmenleri yerleştirilmiş, bu dönemde tahrip olan yapı bir süre sonra çıkan harem bir yangınla tamamen yanmıştır. Bu dönemden sonra yalının kalan kısmı kendi kaderine terk edilmişse de 1947’de
Anıtlarının Korunmasına Yardım Derneği tarafından, sonrasında Topkapı Sarayı Müzesi’nce ve 1956’da TAÇ Vakfı tarafından yapının yıkılmasını önlemek amacıyla kısmen onarılıp, temeli sağlamlaştırılmış, son olarak 2007 yılında yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilen restorasyon ihalesi 25 yıllık bir işletme hakkıyla birlikte Ağaoğlu Grubu’na verilmiştir. Ali Ağaoğlu 19 Ağustos 2015 tarihinde bir söyleşisinde İstanbul ’un en eski sivil mimari örneklerinden biri olan tarihi yalı için % 100 aslına uygun olarak restore edileceğini ve otel olarak kullanılacağını bildirirken, Köprülü Amcazade Hüseyin Paşa Vakfı Başkanı Ahmet Cengiz Köprülü bölgenin her hangi bir şekilde imara açılması ya da eskiden var olmayan bir yapının inşası söz konusu değil demiştir.
Amcazade Yalısının önemi
Amcazade Yalısı veya Meşrute Yalı, Türk sivil mimarisinin günümüze kadar ayakta kalmış sayılı örneklerinden biridir. Yapı vakfiyesi 1700 yılında düzenlendiğine göre, bu tarihten birkaç yıl önce inşa edildiği söylenebilir. Yapının bütününden; bugün ancak çökmeğe yüz tutmuş divanhane bölümü kaldı. Rumeli bozgununda (1874) göçmenler buraya yerleştirildi, asıl yalı ve harem kısmı kısa bir süre içinde çöktü ve yıktırıldı. Binanın planı «T» biçimindedir; bu, büyük çapta kirişler kullanmadan oldukça geniş sahaların örtülmesini ve salonun çevresine aralıksız pencere açılmasını sağlamıştır. Bu pencerelerden Boğaziçi başlangıcından sonuna kadar kesintisiz olarak görülür. Bu «T» biçimi bir plan üç ayrı mekânın birbiri ile kolayca bağlanmasını sağlar. «T» nin üç ayağının birleştiği orta bölüm, «T» nin uçlarında daha alçaktır; böylelikle uçlar hem ortadan hem de birbirlerinden ayrılmıştır. Kare şeklinde küçük’ bir altlığa oturan kubbe biçimindeki fıskiye, «T» planının üç ucunu mekân bakımından birbirine bağlayan ortak noktadır. Yalının içi zengin, göz alıcı ve eşsiz bezemelerle donatılmış; gerek’ plan düzenlenişi, gerek dış görünüşü bakımından çağdaş Türk mimarlığına uzun süre tesir etmiştir.
KAYNAKÇA
“Amcazade Yalısı Restore Ediliyor”
Vatan Gazetesi 11 Ekim 2007
Artan, Tülay (1993 ) “Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. 1, s.239-240, İstanbul.
Çaylak, Hülya (2015). Ağaoğlu, Amcazade Yalısı İçin Ruhsat Bekliyor. http://www.yapi.com.tr/haberler/agaoglu-amcazade-yalisi-icin-ruhsat-
bekliyor_133486.html
Tamer, Cahide. “Amcazade Yalısı ve Manzumesi”, T. Turing ve Otomobil Kurumu Yayını, İstanbul, 2001
Ünver, S. ve Eldem, Sedad Hakkı. “Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı”, İstanbul 1970.