Ugarit Mitolojisi
Yazı: Özhan Öztürk
Kuzey Suriye’ de, Lazkiye limanına 10- 15 km. mesafede Rezene burnu üzerinde Ras Şamra adlı sit alanında yer alan Antik Ugarit kenti 1929 yılında Fransız arkeologlarca keşfedilmiş, günümüze de gerçekleştirilen 35 kazıda kentin limanı, surları, mahalleleri, sarayları hatta mezarlıkları dahi gün yüzüne çıkarılmıştır.
Ugarit Dili ve Ugaritçe Metinler
Mezopotamya, Ege, Mısır hatta Hitit uygarlıklarından etkilendiği anlaşılan Ugarit kültürüne dair en önemli keşif o güne dek bilinmeyen bir dilde çivi yazılı kil tabletlere yazılmış metinlerin bulunması olmuştur. Tabletler incelendiğinde Ugarit dilinin Fenike dilinden farklı daha çok Kuzeybatı Sami diline ait ‘Kenan’ grubundan bir dil olduğu anlaşılmıştır. Tabletlerde kafiyeye bağlı olmayan ritim ve ölçüye dayandığı anlaşılan dini şiirler yer almaktaydı. Ugarit’teki buluntular çok sayıda araştırmaya konu olmuşsa da bunların çoğu Ugaritçe metinler ile incil arasındaki ilişkileri ele almıştır.
Bronz Çağ kenti olduğu anlaşılan Ugarit’in surlarla çevrili kuzeydoğu mahallesinde Baal Hadad ve Dagon tapınaklarının yanı sıra kütüphane ve başrahibin ikametgâhı olduğu anlaşılmıştır. Baal’ın Sarayı şiirinde Baal Hadad’ın kaos ve deniz tanrısı Yam’a karşı mücadelesi, kazandığı zaferden sonra kral ilan edilip El’in izniyle Anath’ın da yardımıyla onuruna mimar-tanrı Kothar tarafından bir sarayın yapılması konu edilmektedir. Baal’ın kız kardeşi veya sevgilisi olan tanrıça Anat ise bakire olarak anılmakla birlikte kan dökmeye hazır savaşçı ve öfkeli bir varlık olarak kendini göstermektedir. Baal ve Ölüm şiirinde ise susuzluğunu gidermek isteyen Ölüm (Mot), Baal’ın temsil ettiği serin sulara ihtiyacını haykırmakta, boğa görünümündeki Baal ölmeden hemen önce bir düve ile birleşmektedir. El ile karısı Anat, Baal’ın ölümünden sonra yas tutmuş, güneş tanrıçası Şapaş Baal’ı Saphon dağında kutsal toprağa gömmüştür. Bir şekilde hayata yeniden dönen Baal çetin bir mücadeleden sonra Mot’u da yenmeyi başarmıştır.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016